Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3187
Karar No: 2020/6225
Karar Tarihi: 14.10.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2020/3187 Esas 2020/6225 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, tapu tahsis belgesine dayanarak davalının adına kayıtlı tapunun iptali ile kendileri adına tescilini istemişlerdir. Davalı ise zaman aşımı sürecinin geçtiğini ve taşınmaza bina yapılmadığı için tahsisin iptal edildiğini belirterek davanın reddi savunmuştur. Mahkeme davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun belirlediği koşullara göre, tapu tahsis belgesinin yeterli olabilmesi için 1) hukuki yönden geçerliliğini koruyan bir tapu tahsis belgesinin bulunması, 2) imar planının veya 3290 sayılı yasa ile değiştirilen 2981 sayılı yasa uyarınca ıslah edildiği ve tasdik edildiği, 3) ilgilisine başka yerden tahsis yapılmadığı, 4) taşınmazın kamu hizmetine ayrılmadığı ve konut alanında kaldığı, 5) taşınmazın niteliklerinin belirlenmesi amacıyla keşif yapılması, 6) tahsise konu arsa bedelinin ödenmiş olması gerekmektedir. Dosyada, imar uygulamasının yapılmadığı ve davacıların dayandığı tapu tahsis belgesinin kapsadığı alanda imar uygulaması yapılmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle, mahkemenin davanın kabulüne karar vermesi yerine reddetmesi gerekmektedir. Kanun maddeleri: 3194 sayılı Yasa'nın 18. Maddesi ve
14. Hukuk Dairesi         2020/3187 E.  ,  2020/6225 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 20.06.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili, muris ..."ın, ... ilçesi, ... Paşa Mahallesi, eski 236 pafta, 1663 ada, 18 parsel sayılı taşınmazda 155 m2 yer için 26.10.1984 tarihli ve 1452 No"lu tapu tahsis belgesini aldığını, tapu tahsis belgesinin 31.10.1984 tarih ve 4223 yevmiye numaralı ile tapuya şerh edildiğini, murisin arsa bedelinin tamamını 12 taksitte ödediğini, taşınmazın imar planında 18 parsel olarak gösterildiğini, kamu hizmetine ayrılmadığını, konut alanında kaldığını, davacıların yaptığı başvuruların olumsuz sonuçlandığını belirterek, 1663 ada, 18 numaralı parselde davalı adına kayıtlı tapunun iptali ile davacılar adına tescilini istemiştir.
    Davalı vekili, davaya bakmaya idari yargının görevli olduğunu, davanın açılması için 10 yıllık zaman aşımı süresinin geçtiğini, taşınmaz üzerine süresinde bina yapılmadığından tahsisin iptal edildiğini bu nedenle ancak bedelin istenebileceğini, tahsis şartlarının yerine getirilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir. Tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescili edilebilmesi için;
    Hukuki yönden geçerliliğini koruyan bir tapu tahsis belgesinin bulunması,
    Tahsise konu yerde 3194 sayılı Yasanın 18.maddesi uyarınca imar planı veya 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasa uyarınca ıslah-imar planlarının yapılmış olması,
    İlgilisine, tapu tahsis belgesi gereğince bir başka yerden tahsis yapılmamış olması,
    Tahsise konu yerin kamu hizmetine ayrılmamış ve imar planına göre konut alanında kalmış olması,
    Tahsise konu yer ile tescili istenilen taşınmazın aynı yer olup olmadığı ve taşınmazın niteliklerinin belirlenmesi amacıyla mahallinde uzman bilirkişiler aracılığı ile keşif yapılması,
    Tahsise konu arsa bedelinin ödenmiş olması, ödenmemiş ise taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerinin uzman bilirkişiler aracılığı ile saptanarak hükümden önce mahkeme veznesine veya belirlenecek tevdi mahalline depo edilmiş olması.
    İmar parsellerinin oluşturulması sırasında, şuyulandırmaya tabi tutulan parselden 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasanın 18/b-c maddesi uyarınca düzenleme ortaklık payı kesilip kesilmediğinin, kesilmiş ise uygulanan oranın saptanması gerekir,
    Mahkemece, yukarıda belirtilen koşullar doğrultusunda yapılacak inceleme sonucunda, tescil isteğinin kabulü için yasal koşulların oluştuğu kabul edildiği takdirde, 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasanın 10/C-2 maddesi gereğince tahsise konu yerde uygulanan düzenleme ortaklık payının (DOP) davacıyı da bağlayıcı nitelikte olduğu dikkate alınarak tahsis miktarından bu oranda yapılacak indirimden sonra kalan miktarın tesciline karar verilmelidir.
    Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; Dosyada mevcut cevabi yazılar ve bilirkişi raporları ile davacıların dayandığı tapu tahsis belgesinin kapsadığı alanda imar uygulaması yapılmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/10/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi