Esas No: 2021/5017
Karar No: 2022/278
Karar Tarihi: 20.01.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/5017 Esas 2022/278 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/5017 E. , 2022/278 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Kırıkkale 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.10.2019 tarih ve 2017/221 - 2019/276 sayılı kararı
Suç : Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, nitelikli kasten öldürme, nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, askeri tesisleri tahrip
Hüküm : I-Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan; TCK'nın 302/1, 53/1-2-3, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
II-21.10.2007 tarihli olayda:
1-)Nitelikli kasten öldürme suçundan (12 kez); TCK'nın 82/1-g, 53/1-2-3, 58/9. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca mahkumiyet,
2-)Nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçundan (17 kez); TCK'nın 82/1-g, 35/1, 53/1-2-3, 58/9. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca mahkumiyet,
3-)Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan (8 kez); TCK’nın 109/2, 109/3-a,b,c, 53/1-2-3, 58/9. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca mahkumiyet,
4-)Askeri tesisleri tahrip etme suçundan; TCK’nın 109/2, 53/1-2-3, 58/9. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca mahkumiyet,
III-22.09.2008 tarihli olayda:
1-)Nitelikli kasten öldürme suçundan (1 kez); TCK'nın 82/1-g, 53/1-2-3, 58/9. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca mahkumiyet,
2-)Nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçundan,
a)Mağdur ...’a karşı; TCK'nın 82/1-g, 35/1, 53/1-2-3, 58/9. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca mahkumiyet,
b)Mağdur ...’a (Mağdur ...) karşı; TCK’nın 81/1, 53/1-2-3, 58/9. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca mahkumiyet,
IV-03.10.2008 tarihli olayda:
1-)Nitelikli kasten öldürme suçundan (17 kez); TCK'nın 82/1-g, 53/1-2-3, 58/9. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca mahkumiyet,
2-)Nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçundan (21 kez); TCK'nın 82/1-g, 35/1, 53/1-2-3, 58/9. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca mahkumiyet kararlarına karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle, temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesinde, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, tanık beyanları ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
I-Sanık hakkında 21.10.2007 tarihli olayda nitelikli kasten öldürme (12 kez) ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (8 kez) suçlarından, 22.09.2008 tarihli olayda nitelikli kasten öldürme (1 kez) suçundan kurulan mahkumiyete dair hükümler yönünden;
Nitelikli kasten öldürme suçlarının, önceden belirlenen planlama çerçevesinde, katılacak örgüt mensupları, kullanılacak mühimmat, zaman, seçilen hedef, buna göre yapılan keşif ve diğer hazırlık safahatını da kapsayacak biçimde alınan ve sonuna kadar devam ettirilen suç işleme kararı çerçevesinde tasarlanarak icra edildiğinin anlaşılması karşısında; TCK’nın 82/1-a madde, fıkra ve bendinin de ayrıca uygulama maddesi olarak gösterilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, tayin edilecek ceza değişmediğinden ve aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu, eleştiri dışında yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
II-Sanık hakkında Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan, 21.10.2007 tarihli olayda nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs (17 kez) ve askeri tesisleri tahrip suçlarından, 22.09.2008 tarihli olayda mağdurlar ...’a ve ...’a karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından ve 03.10.2008 tarihli olayda nitelikli kasten öldürme (17 kez) ve nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs (21 kez) suçlarından mahkumiyete dair kurulan hükümleri yönünden;
1-Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan kurulan hüküm ile ilgili olarak;
Onanarak kesinleşen mahkumiyet hükümlerine konu, örgütsel faaliyet kapsamında icra olunan suçların her birininin ayrıca TCK’nın 302. maddesinde düzenlenen Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçuna da vücut veren elverişli/ vahamet arzeden eylemler kapsamında değerlendirilebileceğinde kuşku bulunmamakta ise de, hukuki-fiili kesintiye uğramamış birden fazla elverişli/ vahamet arzeden eylemlerin, en son eylem tarihi esas alınmak suretiyle TCK’nın 302. maddesinde düzenlenen suçu bir kez oluşturacağı gözetilerek;
Dosya kapsamında bir kısım belge örnekleri bulunan Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.05.2018 tarihi 2016/395 Esas 2018/248 Karar sayılı dosyası ile ilgili olarak UYAP’tan yapılan kontrolde, sanık hakkında devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyizde onanarak kesinleştiği anlaşılmakla, anılan dava dosyasının aslı veya Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde onaylı örneği dosya arasına alınıp incelenerek iş bu amaç suça dayanak teşkil eden araç suçun tarihinin tespitinden sonra inceleme konusu müsnet suçtan ceza verilmesine yer olmadığına kararı verilip verilmeyeceğinin tartışılmasında zorunluluk bulunması,
2-Sanık hakkında 21.10.2007 tarihli olayda askeri tesisleri tahrip suçundan kurulan hüküm ile ilgili olarak;
21.10.2007 yılında Dağlıca karakol üs bölgesine yapılan ve 12 güvenlik görevlisinin öldürüldüğü, 17 güvenlik görevlisinin öldürülmeye teşebbüs edildiği, 8’inin de hürriyetinden yoksun bırakıldığı silahlı baskın sırasında ayrıca askeri tesisleri tahrip suçunun da oluştuğunda şüphe olmamakla birlikte, sübutu kabul edilen suçun, Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunun şiddet unsuru kapsamında değerlendirilmesi ve keza araç suç olan kasten nitelikli öldürme ve öldürmeye teşebbüs suçları bağlamında da hukuken tek fiil olduğunda tartışma
bulunmadığından TCK'nın 44. maddesi gereğince sadece daha ağır cezayı gerektiren nitelikli kasten öldürme ve teşebbüs suçlarından cezalandırılması ile yetinilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
3-Sanık hakkında 21.10.2007 tarihli olayda (17 kez), 22.09.2008 tarihli olayda mağdurlar ...’a ve mağdur ...’a karşı (2 kez), 03.10.2008 tarihli olayda (21 kez) nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçundan ve 03.10.2008 tarihli olayda ayrıca nitelikli kasten öldürme (17 kez) suçundan kurulan hükümlerle ile ilgili olarak;
Savunma ve tanık beyanlarının denetlenmesi ile kabulün olgusal temellerinin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde ortaya konulması bakımından, 03.10.2008 tarihli olayla ilgili olay tutanağı, muayene ve otopsi tutanaklarının ilgili mercilerden istenmesi, 21.10.2007, 22.09.2008 ve 03.10.2008 tarihli olaylarda nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından kurulan hükümlerde TCK’nın 35. maddesinin uygulaması sırasında, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığına göre ceza belirleneceğinden, mağdurlara ait teşhis ve tedavi evrakları temin edilip varsa alınmış raporlara göre, yoksa yaralanmalarının niteliğinin tespiti bakımından rapor aldırılarak sonucuna göre her bir mağdura karşı eylemler yönünden hukuka, vicdana, dosya kapsamına uygun makul bir cezaya hükmedilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
4-Kabul ve uygulamaya göre;
a-) 22.09.2008 tarihli olayda sivil üçüncü şahıs ...’ın da yaralanması ile ilgili olarak; mahallinde toplanan delillere göre, akşam saatlerinde Yüksekova ilçesi Cumhuriyet mahallesi 703. sokak girişinde telefon direği yanındaki duvar dibine daha önceden yerleştirilmiş parça tesirli uzaktan kumandalı bombanın, Yüksekova ilçesi jandarma özel harekat timinde görevli asker ... ve aynı birimde görevli asker ...’ın evlerine gitmek için yoldan geçtikleri esnada hedef alınarak patlatılması neticesinde, güvenlik görevlilerinden ...’ın öldüğü, ...’ın da yaralandığı olayda sivil üçüncü şahıs ...’ın da hafif şekilde yaralandığının anlaşılması karşısında; örgütsel faaliyet kapsamında planlanıp icra olunan eylemin amacı, meydana geldiği yer ve sanığın kastı birlikte değerlendirildiğinde; meydana gelen netice itibariyle olası kastla yaralama suçundan hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
b-) Nitelikli kasten öldürme ve öldürmeye teşebbüs suçlarının, önceden belirlenen planlama çerçevesinde, katılacak örgüt mensupları,kullanılacak mühimmat, zaman, seçilen hedef, buna göre yapılan keşif ve diğer hazırlık safahatını da kapsayacak biçimde alınan ve sonuna kadar devam ettirilen suç işleme kararı çerçevesinde tasarlanarak icra edildiğinin kabul edilmesi karşısında; TCK’nın 82/1-a madde, fıkra ve bendinin de ayrıca uygulama maddesi olarak gösterilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
c-) 3713 sayılı Kanunun 3. maddesi kapsamında mutlak terör suçu olan Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan hüküm kurulurken belirlenen temel cezaya anılan Kanunun 5/1. maddesinin tatbik edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
d-)22.09.2008 tarihli olayda nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hükmün “F)2” bendinde müşteki isminin “...” yerine sehven “...” olarak yazılması,
e-)Askeri tesisleri tahrip suçundan hüküm kurulurken uygulama maddesinin “TCK’nın 307/1. maddesi” yerine “TCK’nın 109/2. maddesi” olarak gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Kırıkkale 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, re'sen de temyize tabi hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, mevcut delil durumu, verilen ceza miktarı ve sanığın tutuklulukta geçirdiği süre gözetilerek, 20.01.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.