MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın sebebiyet verdiği trafik kazasında davacı ..."in eşi diğer davacının annesi olan ve karşı araç içinde bulunan ..."un yaralandığını, tedavi gördüğünü, bilahare olaya bağlı olarak 20 gün sonra vefat ettiğini ileri sürerek, tedavi sürecindeki ilaç, bakım, cenaze-defin, davacı ..."ın yaşadığı psikiyatrik rahatsızlıkla ilgili giderler olmak üzere toplam 20.000,00 TL maddi tazminat ile davacıların destekten yoksun kalmaları nedeniyle 20.000,00 TL maddi tazminatın ve 30.000,00 TL manevi tazminatın faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere göre, davanın cenaze-defin gideri olarak 2.000,00 TL maddi tazminat ile her davacı için 15.000,00"er TL manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1-) Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle manevi tazminat talebi ile ilgili olarak hüküm kurulurken olayın meydana geliş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olay nedeniyle duyulan acı ve elemin derecesi ve B.K.nun 47.maddesindeki (6098 S.TBK md.56) özel haller dikkate alınmış bulunduğuna göre, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-) Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a-) Mahkemece aktüer bilirkişinin dava konusu kazada ölen ..."un kazadan önceki rahatsızlıkları ve % 94 oranındaki maluliyeti sebebiyle emekli olduğu, sürekli bakıma muhtaç olduğu, davacılara destek olabilecek durumda olmadığı görüşü benimsenerek davacıların destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiş ise de; dosya içindeki bilgi ve belgelere göre ..."un belirtilen maluliyeti nedeniyle 2006 yılında emekli olduğu anlaşılmaktadır.
Buna göre, davacıların eşi/annesi olan Melike"nin olay tarihindeki maluliyet durumu itibariyle davacılara bedeni/fiili desteği mümkün olmasa bile, maluliyetinden kaynaklanan emekli maaşı aldığı açık olup, bu yönüyle davacılara destek olduğu kabul edilerek, davacıların olay nedeniyle mahrum kaldıkları gelirin, dolayısıyla uğradıkları destek zararının belirlenmesi yönünden davacı delillerinin tartışılıp irdelenmesi, bu hususta aktüer bilirkişiden ek rapor alınması, dava dışı sigorta şirketinin bu zarar kalemi için yargılama sırasında ödediği meblağın mahsup edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
b-) Davacı taraf kural olarak desteklerinin dava konusu kazada yaralanması sebebiyle ve bu olay nedeniyle desteğin vefat ettiği tarihe kadar, yani 20 günlük tedavi sürecinde yapılması muhtemel ve fatura edilemeyen (kaçınılmaz) tedavi giderlerini (tedavi sürecinde ve hastane dışındaki bakım, ulaşım, ilaç, pansuman, refakatçi vs. gibi zorunlu giderler) isteyebilir.
Buna göre, mahkemece talep konusu bu zararlar yönünden dosyanın tıp doktoru uzman bilirkişiye tevdii ile desteğin yaralanmasına ve yaralanma şekline bağlı olarak ölümüne kadar olan süreçteki hususların birlikte irdelenmesinden sonra, bu zararlar yönünden kaçınılmaz ve fatura edilemeyen harcamalar için denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi de isabetli değildir.
SONUÇ; Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.639,42 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 9.3.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.