Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/1973
Karar No: 2011/3743
Karar Tarihi: 31.03.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/1973 Esas 2011/3743 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, miras bırakanları S.M.nin sahip olduğu taşınmazdaki bağımsız bölümü mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla davalı oğluna muvazaalı şekilde sattığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil isteğinde bulundular. Mahkeme, iddiaların kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verdi. Ancak Yargıtay, temliki işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu sonucuna vararak, hükmün BOZULMASINA karar verdi. İlgili kanun maddeleri: Medeni Kanunun 706., Borçlar Kanunun 213. ve Tapu Kanunun 26. maddeleri.
1. Hukuk Dairesi         2011/1973 E.  ,  2011/3743 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KADIKÖY 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 21/10/2010
    NUMARASI : 2008/27-2010/241

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, miras bırakanları S.M.nin maliki olduğu 188 parsel sayılı taşınmazdaki 13 nolu bağımsız bölümü, mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla davalı oğluna satış suretiyle muvazaalı temlik ettiğini ileri sürerek, miras payları oranında tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuşlardır.
    Davalı, iddiaların yersiz olduğunu bildirip, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddiaların kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu 188 parsel sayılı taşınmazın13 nolu bağımsız bölümünün tarafların miras bırakanı S.M.tarafından 29.12.1993 tarihli akit ile davalı oğlu O.a satış suretiyle devredildiği, davacılarında, temliki işlemin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla muvazaalı yapıldığını ileri sürerek, eldeki davayı açtıkları anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nispi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve l–4–1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Medeni Kanunun 706., Borçlar Kanunun 213. ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki, bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşınmaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Öte yandan, miras bırakan tarafından sağlığında hak dengesini gözeten, kabul edilebilir ölçüde ve tüm mirasçıları kapsar biçimde bir paylaştırma yapılmışsa, mal kaçırmak kastından söz edilmeyeceğinden olayda 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararının uygulanamayacağı da kuşkusuzdur.
    Somut olaya gelince; dava dışı mirasçılar tarafından aynı taşınmazla ilgili olarak açılan Kadıköy 6. A.H.M.nin 1998/213 esas 1999/608 karar sayılı dosyasında, temliki işlemin bedelsiz ve muvazaalı olduğu saptanmış, ancak temlikin bağış amacıyla yapıldığı gerekçesiyle iptal tescil yerine tenkis isteği yönünden hüküm kurulmuştur. Bu kararın davacılar tarafından temyiz edilmemesi, sadece davalı tarafından temyiz edilmiş olması nedeniyle hüküm onanarak kesinleşmiştir.
    O halde, anılan ilamın eldeki dava bakımından, bir başka ifade ile temliki işlemin muvazaalı olduğu yönünden güçlü delil teşkil edeceği gözetilerek, dosyada toplanan deliller ve yukarıda değinilen ilkeler ile anılan dava dosyası birlikte değerlendirildiğinde, temliki işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu sonucuna varılmaktadır.
    Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi