Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4703
Karar No: 2020/5035
Karar Tarihi: 02.11.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/4703 Esas 2020/5035 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2018/4703 E.  ,  2020/5035 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay bozma ilamında, "davacıya Büyükşehir Belediyesini davaya dahil ederek taraf koşulunu tamamlama olanağı sağlanması, bundan sonra Büyükşehir Belediyesinin de savunmaya ilişkin beyanı alınıp, varsa delillerinin toplanması, dava tarihi olan 2011 yılından önceki zilyetlik durumunun tespiti amacıyla bu tarihten 15-20-25 yıl öncesine (1986, 1991 ve 1996 yılları) ait yüksek çözünürlüklü hava fotoğrafları getirtilerek dosyanın jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye tevdii ile rapor alınması" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne, dava konusu ... İli ... İlçesi ... Köyünde bulunan fen bilirkişisinin 15.12.2017 havale tarihli rapora ekli ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 3.662,88 metrekarelik kısmın zeytinlik olarak davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine, fen bilirkişisinin 15.12.2017 havale tarihli raporda ve ek-6 nolu krokide (A) harfi ile gösterilen parselin içinde çalılık olarak ayrılan 835,32 metrekarelik yerin çalılık vasfı ile davalı Hazine adına kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar ... vekili ve Hazine vekili ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen çekişmeli taşınmaz bölümünün imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı ve bu bölüm üzerinde davacı lehine zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Dava, TMK"nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz, 1965 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında, çalılık olması nedeniyle tespit harici bırakılmış olup, davacı taraf, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenine dayalı olarak çekişmeli taşınmaz hakkında tescil isteğinde bulunmuştur. Böyle bir taşınmazın iktisap edilebilmesi için, öncelikle taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olması, bundan sonra da 3402 sayılı Yasa"nın 14 ve 17. maddeleri uyarınca, emek ve para harcanmak suretiyle imar-ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilmesi ve bu işlemlerin tamamlanmasından sonra kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi zorunludur. Bir taşınmaz üzerinde edinme koşullarının oluşup oluşmadığının ve zilyetlik süresinin belirlenmesinde en önemli delil hava fotoğrafı uygulaması olup, önceki bozma ilamında dava tarihi olan 2011 yılından 15-20-25 yıl öncesi döneme tekabül eden 1986, 1991 ve 1996 yılllarına ait 3 ayrı hava fotoğrafı üzerinde inceleme yapılması istenildiği halde bu konuda kanaat vermek için elverişli olmayan döneme ait 1943-1976 ve 1997 yıllarında çekilen hava fotoğraflarıyla, imar-ihya ve zilyetlik süresinin tespiti açısından elverişli döneme ait tek (1984 yılı) hava fotoğrafının incelenmesiyle yetinilmiş ve ziraatçi bilirkişi raporunda taşınmaz bölümü üzerinde 25-30 yaşlarında zeytin ağaçlarının bulunduğu belirtilmesine ve mahalli bilirkişi beyanlarında da zeytin ağaçlarının 35-40 yıl önce dikildiği ifade edilmiş olmasına rağmen, 1984 yılı hava fotoğrafı incelemesine ilişkin raporda zeytin ağaçlarından söz edilmeksizin taşınmaz bölümünün boş arazi olarak göründüğü belirtilmek suretiyle raporlar arasında çelişki yaratıldığı halde bu çelişki üzerinde durulmamış ve dava tarihine göre imar-ihya olgusunun ve 20 yıllık zilyetlik süresinin belirlenmesi amacıyla kanaat vermeye elverişli 1984-1991 yılları arasında çekilmiş hava fotoğrafı bulunup bulunmadığı araştırılmamış ve bulunması halinde getirtilip incelenmemiş ve ayrıca ziraatçi raporunda taşınmaz bölümü üzerindeki zeytin ağaçlarının dikme mi yoksa aşılımı olduklarına ilişkin açıklama yapılmadığı halde bu rapor hükme esas alınmıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, dava tarihinden 20-25 yıl öncesine (özellikle 1984 ile 1991 yılları arası) ilişkin farklı evrelerde çekilmiş en az 3 adet stereoskopik hava fotoğrafı Harita Genel Müdürlüğünden getirtilmeli, ayrıca bulunabilecek en eski tarihli yüksek çözünürlüklü uydu fotoğrafları da celb edilerek dosya keşfe hazır hale getirildikten sonra, yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu, fen bilirkişisi ve jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisinin katılımıyla mahallinde yeniden keşfi yapılmalı ve bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak nezaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmişse imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı ve kullanımın imar ihyanın tamamlandığı tarihten itibaren 20 yıla ulaşıp ulaşmadığı, taşınmaz bölümün kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, taşınmaz bölümü üzerinde sürdürülen zilyetliğin mevcut olup olmadığı, mevcut ise imar-ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğü, taşınmaz bölümünde bulunan zeytin ağaçlarının dikme mi yoksa aşılama mı oldukları ve yaşlarının (aşı ya da dikme yaşlarının) kaç olduğu hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanları arasında oluşacak çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmaz bölümünün eğimini, niteliğini, toprak yapısını, bitki örtüsünü, öncesinin imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığını, imar-ihya gerektiren yerlerden ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp tamamlandığını, ekonomik amaca uygun zilyetliğin hangi tarihten beri hangi tasarruflar ile sürdürüldüğünü, taşınmaz üzerinde bulunan zeytin ağaçlarının yaşını, zeytin ağaçlarının deliceden aşılanıp aşılanmadığını, deliceden aşılanmışsa aşı yaşlarını ve yoğunluğunu açıklayan, komşu taşınmazlarla mukayeseli değerlendirmeyi içeren, önceki bilirkişi raporlarını da irdeler şekilde bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor aldırılmalı, çekişmeli taşınmaz ve çevresinin yakın plan panoramik fotoğrafları çektirilip fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmazın sınırları kabaca işaretlettirilmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliğini, sınırlarını, imar ihyası tamamlanmışsa tamamlandığı tarih ile taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini, taşınmaz bölümü üzerindeki bitki örtüsünü, üzerinde ağaç bulunması halinde bu ağaçların niteliğini açıklayan rapor düzenlettirilmeli; fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve bilirkişi sözlerini denetlemeye imkan verir, taşınmaz üzerindeki ağaçların dağılımını gösterir şekilde kroki ve ayrıntılı rapor alınmalı ve bundan sonra davacı taraf yararına 3402 sayılı Yasa"nın 14. maddesinde öngörülen zilyetlikle kazanım şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği kesin olarak belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen çekişmeli taşınmaz bölümünün davacı adına tesciline karar verildikten sonra, aynı bölüm içinde kalan çalılık kısmının bu kez davalı Hazine adına tesciline karar verilerek hükmün infazında tereddüt oluşturulması ve infazı kabil hüküm kurulmaması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi