Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2017/815
Karar No: 2017/1007
Karar Tarihi: 24.05.2017

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/815 Esas 2017/1007 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalılar aleyhine yapılan icra takibinde haksız itirazla takibin durduğu için davacı Banka itirazın iptaliyle takibin devamına ve %40'tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar ise takibe dayanak belgelerin kendilerine tebliğ edilmediğini, faiz oranının ve işlemiş faiz talebinin fahiş olduğunu, alacağın ise likid olmadığını bildirerek davanın reddi ile müvekkilleri lehine %40'tan aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini istemişlerdir. Mahkeme davacı yana kat ihtarnamesinde belirtilen ödeme süresi dolmadan girişilen takipte istenebilir bir alacağın varlığından bahsedilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, Hukuk Genel Kurulu uyuşmazlık noktasının ticari kredi sözleşmesinden doğan borcun ödenmemesi üzerine gönderilen kat ihtarında belirtilen ödeme süresi dolmadan alacağın tahsil yönünde takip başlatılması mümkün müdür sorusunda toplanmaktadır. Karara göre, Banka borçlularına gönderdiği ihtarname ile ödeme için süre tanımasına rağmen bu süre dolmadan takip başlatmasının iyini
Hukuk Genel Kurulu         2017/815 E.  ,  2017/1007 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki “itirazın iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 21.05.2013 gün ve 2012/43 E., 2013/152 K. sayılı kararın davacı Banka vekili tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 13.02.2014 gün ve 2013/18783 E., 2014/2861 K. sayılı kararı ile;
    "...Davacı vekili, müvekkili tarafından davalılar aleyhine KOSGEB telafi kredisi ve genel ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine Ankara 26. İcra Müdürlüğü"nün 2012/447 E. sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, davalıların haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine %40"tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, takibe dayanak belgelerin müvekkillerine tebliğ edilmediğini, faiz oranının ve işlemiş faiz talebinin fahiş olduğunu, alacağın ise likit olmadığını bildirerek davanın reddi ile müvekkilleri lehine % 40"tan aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere göre davacı yanca davalılara gönderilen kat ihtarnamesinde davalılara tanınan ödeme süresi dolmadan itirazın iptali davasına konu icra takibinin yapıldığı, İİK" nın 268. maddesi dikkate alındığında istenebilir bir alacağın takip tarihinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı alacaklı tarafından icra takibine geçilebilmesi için hesabın kat edilmesi yeterli olup, kat ihtarnamesinde ödeme için verilen süreden önce icra takibine başlanması halinde bu durumun, sadece faiz hesabında dikkate alınması gerekmektedir. Mahkemece yapılan bu açıklamalar karşısında somut olayda uygulama yeri bulunmayan kanun maddesine dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi nedeniyle hükmün bozulması gerekmiştir..."
    gerekçesi ile hüküm oyçokluğu ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili yönünde başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Davacı Banka vekili genel ticari kredi borçlarının ödenmemesi üzerine davalılar hakkında başlatılan icra takibine haksız şekilde itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar vekili davanın reddi ile takibin haksız ve kötüniyetle yapılması nedeniyle davacı bankadan kötüniyet tazminatı tahsiline karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece alacaklı davacı Banka tarafından davalılara gönderilen kat ihtarında belirtilen ödeme süresi dolmadan girişilen takipte takip tarihi itibari ile istenilebilir bir alacağın varlığından bahsedilemeyeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
    Davacı vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece hüküm yukarıda karar başlığında yazılı gerekçelere dayanılarak oyçokluğu ile bozulmuştur.
    Yerel mahkemece davacı alacaklının kat ihtarında borçlulara tanıdığı ödeme süresinin muacceliyeti iradi şekilde erteleme mahiyetinde olduğu, bu halde ancak bu tarihin dolmasından sonra takibe girişilebileceği, Yargıtay kararının muhalefet şerhinde de bu süre dolmadan takip yapılmasının Türk Medeni Kanununun 2. maddesine aykırı düştüğü gerekçesi ile önceki kararda direnilmiştir.
    Direnme kararı davacı Banka vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; ticari kredi sözleşmesinden doğan borcun ödenmemesi üzerine gönderilen kat ihtarında borcun ödenmesi için verilen sürenin dolmasından önce alacağın tahsili yönünde takip başlatılmasının mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında güven müessesesi niteliğine sahip Bankanın borçlularına gönderdiği ihtarname ile ödeme için süre tanımasına rağmen bu süre dolmadan takip başlatmasının iyiniyet ve dürüstlük kuralları ile bağdaşmayacağı, bu nedenle direnme kararının yerinde olduğu ve onanması gerektiği ileri sürülmüş ise de bu görüş Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.
    Hal böyle olunca yukarıda açıklanan nedenlerle direnme kararı bozulmalıdır.
    S O N U Ç: Davacı Banka vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, karar düzeltme yolu açık olmak üzere 24.05.2017 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi