4. Ceza Dairesi 2014/25546 E. , 2018/15257 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-Kasten yaralama eyleminden kurulan kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık ... müdafiinin, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B-Tehdit eyleminden kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyize gelince,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanığın tehdit suçunu uzlaşmaya tabi olmayan silahla kasten yaralama suçuyla birlikte işlediği belirlenerek yapılan incelemede;
1-Sanığın kovuşturma aşamasında tehdit eylemini kabul etmemesi karşısında, soruşturma evresindeki anlatımlarından mağdur ..."nın tehdit edilmesi eylemine ilişkin görgüye dayalı bilgisi olduğu anlaşılan tek tanık ...""ın usulünce duruşmaya çağırılarak dinlenilmesi gerektiği gözetilmeyerek CMK"nın 210/1. maddesine aykırı davranılması,
2-Kabule göre de;
a-Sanığın soruşturma aşamasında mağdur ile telefonda konuştuğunda ""tehditvari bir şekilde benim fazla canımı sıkma"" ve yanına gittiğinde ise başına neler geleceğini biliyorsun benim canımı sıkma"" dediğini beyan etmesi karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre TCK’nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması
b-TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanabilmesi için, bir suç işleme kararıyla, değişik zamanlarda aynı kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi gerekli olup, sanığın aşamalardaki anlatımlarında tehdit ettiğini kabul etmemesi, soruşturma aşamasında dinlenen tanık ..."ın da sadece işyerine geldiği zaman tehdit ettiğini beyan etmesi karşısında, TCK"nın 43. maddesinin uygulanma koşullarının ne şekilde oluştuğu açıklanıp tartışılmadan eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle sanık hakkında zincirleme suç hükümleri gereğince cezada artırım yapılması,
c-Sanığın çağrı kağıdı tebliğine rağmen duruşmada hazır bulunmadığından 5.000TL nakdi kefaletin Hazineye irad kaydına karar verilmiş ise de, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesine göre tebligatın, öncelikle beyan ettiği, en son adrese yapılması, bu adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilip, önce bu adrese tebligatın yapılması gerekirken bildirdiği adres ile aynı olan Mernis adresine doğrudan tebliğe çıkarıldığı, muhtarın imzasına tebliğ işleminin yapıldığı ve bu nedenle de usulsüz olduğu,
Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.