Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2788
Karar No: 2011/3739
Karar Tarihi: 31.03.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/2788 Esas 2011/3739 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, Akşehir Gölü'nün kıyı kenar çizgisine göre kıyıda kalan 448 parsel sayılı taşınmazın özel mülkiyete konu olamayacağını ileri sürerek tapu iptali ve terkin isteğinde bulundu. Davalılar yanıt vermedi. Mahkeme, çekişmeli taşınmazın tamamının kıyıda kaldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verdi. Ancak, davalı İsmail tarafından temyiz edilince, Yargıtay bozma kararı verdi. 3402 Sayılı Kadastro Yasası'nın 16/C ve 12. maddeleri gereğince nizalı taşınmazların kıyı-kenar çizgisi içinde kalan bölümü devletin hüküm ve tasarrufu altında ve kamu malı niteliğinde özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden olduğu keşfen saptanmış ise de; 5841 Sayılı Yasa'nın 2. ve 3. maddelerinin yanı sıra geçici 10. Maddesine göre bu hüküm iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet ve diğer kamu tüzel kişileri dahil tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır. Ayrıca, 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın 36. maddesi (36/A md.) hükmüne ilave edilen 16. maddesi hükmünde kadastroya dayalı işlemlerden dolayı açılacak davalar neticesinde davalı taraf yargılama giderlerinden ve bu giderlerden sayılan avukatlık ücretinden sorumlu tutulamaz. Yasa'nın kazanılmış hakkın istisnasını teşkil ettiği belirtiliyor. Sonuç olarak, davanın hak düşürücü süreden dolayı reddine karar verilmesi ve yargılama giderleri ve avukatlık ücreti konusunda 6099 sayılı yasa hükümleri gözetilmek suretiyle değerlendirme yapılması gerektiği belirtilerek, mahkeme kararı bozuldu.
1. Hukuk Dairesi         2011/2788 E.  ,  2011/3739 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : AKŞEHİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 30/01/2009
    NUMARASI : 2007/760-2009/54

    Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
    Davacı, 448 parsel sayılı taşınmazın Akşehir Gölü"nün kıyı kenar çizgisine göre kıyıda kaldığını,özel mülkiyete konu olamayacağını ileri sürerek tapu iptali ve terkin isteğinde bulunmuştur.
    Davalılar,yanıt vermemişlerdir.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazın tamamının kıyıda kaldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı İsmail tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, çekişmeli taşınmazın kıyı-kenar çizgisi içerisinde kaldığı iddiasına dayalı tapu iptali ve sicilin kütükten terkini isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davaların kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre; çekişme konusu taşınmazın kadastro tespitinin 31.12.1974 tarihinde kesinleştiği ve davaların 24.12.1999 ve 14.8.2008 tarihlerinde açıldığı anlaşılmaktadır.
    Her ne kadar nizalı taşınmazların kıyı-kenar çizgisi içinde kalan bölümü devletin hüküm ve tasarrufu altında ve kamu malı niteliğinde özel mülkiyete konu olamayacak (Anayasanın 43, 3402 Sayılı kadastro Yasasının 16/C maddesi gereğince ) yerlerden olduğu keşfen saptanmış ise de; 25.2.2009 tarihinde kabul edilip 14.3.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasanın 2. maddesi ile 3402 Sayılı Yasanın 12. maddesinin 3. Fıkrasına eklenen " bu hüküm iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet ve diğer kamu tüzel kişileri dahil tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır" ve 3. Maddesi ile eklenen geçici 10. Maddesinin " bu kanunun 12. maddesinin 3. fıkrası hükmü devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu iddiası ile yürürlük tarihinden önce açılmış ve henüz hükme bağlanmamış olan davalarda dahi uygulanır" şeklindeki hükmü gözetildiğinde kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile davanın açıldığı tarih arasında 3402 Sayılı Yasanın 12. Maddesinde sözü edilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu sabittir.
    Diğer taraftan, temyiz aşamasında 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren ve 3402 sayılı Kadastro Yasası’nın 36. maddesi (36/A md.) hükmüne ilave edilen 16. maddesi hükmünde kadastroya dayalı işlemlerden dolayı açılacak davalar neticesinde davalı taraf davayı kaybetse dahi yargılama giderlerinden ve bu giderlerden sayılan avukatlık ücretinden sorumlu tutulamayacağı hükmü öngörülmüş, 17. maddesi ile de anılan hükmün uygulanma zamanı infaz aşamasına kadar uzatılmıştır.
    Hemen belirtilmelidir ki; yürürlüğe giren Yasa hükmünün geçmişe şamil olarak uygulanması öngörüldüğünde anılan bu husus kazanılmış hakkın istisnasını teşkil eder. Nitekim anılan 6099 sayılı Yasanın eldeki davalara da uygulaması gerektiği gözetildiğinde somut olayda hazine yararına usulen kazanılmış bir haktan söz etme olanağı da yoktur.
    Hal böyle olunca, yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler karşısında davanın hak düşürücü süreden dolayı reddine karar verilmesi ve yargılama giderleri ve avukatlık ücreti konusunda 6099 sayılı yasa hükümleri gözetilmek suretiyle değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi