Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/4702 Esas 2020/5034 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4702
Karar No: 2020/5034
Karar Tarihi: 02.11.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/4702 Esas 2020/5034 Karar Sayılı İlamı

Özet:

16. Hukuk Dairesi tarafından görülen davada, davalı Hazine adına ayrı bir parsel numarası verilerek tarla vasfında tapuya kayıt ve tescili karar verilmiştir. Mahkeme, Büyükşehir Belediyesinin davada taraf olması gerektiğini belirtmiş ve taraf teşkilinin sağlanması için süre ve imkan tanınmasını istemiştir. Ayrıca, çekişmeli taşınmazın bulunduğu mahalde onaylı imar planı bulunup bulunmadığı sorularak, taşınmazların öncesinin ne olduğu, taşınmazlar üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime, nasıl intikal ettiği, imar ve ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, öyle ise taşınmazlarda imar-ihyaya ne zaman başlanılıp tamamlandığı, tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar, eğer yapılmış imar planı varsa bu planın onay tarihine kadar Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde belirtilen 20 yıllık zilyetlik süresinin geçip geçmediğinin etraflıca sorulup sonucuna göre karar verilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi, zilyetlik süresi ve kadastro işlemleriyle ilgili hükümler içermektedir. Tarım Kanunu'nun 713/6. maddesi ise, tarımsal amaçlarla kullanılan arazilerin tapu kay

16. Hukuk Dairesi 2018/4702 E. , 2020/5034 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "Büyükşehir Belediyesinin davada taraf olması gerektiği göz önüne alınarak davacılara taraf teşkilinin sağlanması yönünden süre ve imkan tanınması, taraf teşkilinin sağlanması halinde dava tarihinden geriye doğru en az 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik hava fotoğraflarının getirtilmesi, çekişmeli taşınmazın bulunduğu mahalde onaylı imar planı bulunup bulunmadığı sorularak, taşınmazlar başında fen ve 3 ziraat mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılması, taşınmazların öncesinin ne olduğu, taşınmazlar üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime, nasıl intikal ettiği, imar ve ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, öyle ise taşınmazlarda imar-ihyaya ne zaman başlanılıp tamamlandığı, tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar, eğer yapılmış imar planı varsa bu planın onay tarihine kadar Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde belirtilen 20 yıllık zilyetlik süresinin geçip geçmediğinin etraflıca sorulup sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine, dava konusu taşınmazın dosyada mevcut fen bilirkişisinin 27.10.2017 tarihli raporuna ekli krokide (A) ve (B) harfleri ile gösterilen toplam 14.233,41 metrekarelik kısmın TMK 713/6. maddesi gereğince davalı Hazine adına ayrı bir parsel numarası verilerek tarla vasfında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenlerden alınmasına,
yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.11.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.