Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2020/3551 Esas 2020/5292 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3551
Karar No: 2020/5292

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2020/3551 Esas 2020/5292 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davası açtığı ancak kadının başka bir kusurunun ispatlanamadığı belirtilerek, evlilik birliğinin eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı ve bunun erkeğin tutum ve davranışlarından kaynaklandığı, kadına atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmemiş olduğu ifade edilmiştir. Bu nedenle, davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davasının reddi gerektiği, yasa hükümlerinin yanlış yorumlandığı ve erkeğin davasının kabulü doğru görülmediği belirtilerek, hüküm bozulmuştur. Kararda, Türk Medeni Kanunu'nun 166. maddesi açıklanarak, evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmışsa, eşlerin her birinin boşanma davası açabileceği hükmü hatırlatılmıştır.
2. Hukuk Dairesi         2020/3551 E.  ,  2020/5292 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ :Tedbir Nafakası-Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin kabul edilen davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerin her birinin boşanma davası açabileceği" hükme bağlanmıştır. Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre davacı-karşı davalı kadına, erkeğe ağır hakaret ederek, kıskançlık yaptığı, davalı-karşı davacı erkeğe başka bir kadınla duygusal ilişki yaşadığı ve kadına şiddet uyguladığı, kusurları yüklenerek, erkeğin boşanma davasının kabulüne karar verilmişse de, hükme esas alınan tanık ..."ın 13.04.2017 tarihli beyanındaki tanıklığının, 2 yıl önceki olaylara yönelik olduğu, bu vakılardan sonra tarafların evlilik birliğini devam ettirip bir süre birlikte yaşadıkları, davanında 11.02.2016 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşında mevcut delil durumuna göre erkek tarafından açılan boşanma davasında, kadının başkaca bir kusuru da ispatlanamamıştır.
    Mevcut olaylara göre, evlilik birliğinin devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur. Ne var ki, bu sonuca ulaşılması tamamen davalı-karşı davacı erkeğin tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, kadına atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmemiştir. Bu durumda, açıklanan nedenle davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davasının reddi gerekirken, yasa hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek erkeğin davasının kabulü doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 04.11.2020 (Çar.)








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.