17. Hukuk Dairesi 2013/17616 E. , 2015/3986 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu ..."in alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 10.1.2011 tarihinde arkadaşı ve akrabası olan davalı ..."a sattığını,taşınmazın halen borçlu tarafından kullanıldığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptali ile taşınmazın borçlu adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı borçlu ... vekili,aciz belgesi sunulmadığını, dava konusu taşınmazı 94.500 TL bedelle davalı ..."ya sattıklarını,satış bedeli ile borçların ödendiğini,dava konusu taşınmazda 4 yıl ücretsiz oturulması konusunda davalı ile anlaştığını bu nedenle satış bedelinden belli oranda indirim yapıldığını,davalılar arasında akrabalık bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili,dava konusu taşınmazı yatırım amacıyla ve banka kredisi ile aldıklarını,satış bedelindeki indirim karşılığı borçlunun dört yılı süre ile oturmasına rıza gösterdiklerini akrabalık bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre, dava konusu taşınmazın 10.1.2011 tarihinde satıldığı, davacının takip konusu yaptığın kefalet ödemesinin ise 25.7.2011 tarihli olduğu, davalı borçlunun henüz doğmamış bir alacak için mal kaçırma kastıyla hareket ettiğinin kabul edilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece de belirlendiği gibi bu tür davaların dinlenebilmesi için iptali istenen tasarrufun, takip konusu borçtan sonra yapılmış olması gereklidir.Somut olayda davacı, davalı ..."in ... Bankasından 13.6.2007 tarihinde kullandığı kredinin kefili olmuş anılan borç davalı borçlu ... tarafından ödenmediğinden 25.7.2011 tarihinde davacı tarafından kefil sıfatıyla ... İcra Müdürlüğünün 2010/3742 sayılı takip dosyasına yatırılmış ve yatırılan bu meblağa ilişkin olarak davacı tarafından davalı ... aleyhine ... İcra Müdürlüğünün 2011/3346 sayılı dosyası ile takip yapılmıştır.Bu durumda davacının alacağının kefil olarak imzaladığı 13.6.2007 tarihli kredi sözleşmesi ile doğduğu (davacı kefil olarak borcu ödediğinden dava dışı bankanın halefi sıfatını da kazanmış olmakla )kabul edilerek taraf delillerinin toplanması, davanın esasının incelenmesi dava konusu 10.01.2011 tarihli tasarrufun İİK 278, 279, 280. maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun olmayan gerekçeyle davanın reddi isabetli görülmemiştir.
Kabule göre de davanın önşart yokluğundan reddi halinde AAÜT"nin 7/2 maddesi gereğince kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 09.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.