Esas No: 2021/1672
Karar No: 2021/1332
Karar Tarihi: 06.10.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1672 Esas 2021/1332 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1672 Esas
KARAR NO: 2021/1332 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2019/317 Esas - 2020/840 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 06/10/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, Davalı-borçluların müvekkil banka ile imzalamış olduğu Genel Kredi Sözleşmesi gereği, borçlular lehine açılan ve kullandırılan kredi hesaplarından kaynaklanan borcun ödenmemesi nedeniyle, 21.01.2019 tarihi itibariyle hesapların kapatıldığını, hesabın katı ile birlikte davalı-borçluya Gebze ... Noterliğinin 22.01.2019 tarih ve ... nolu ihtarname keşide edildiğini ve muhataplara tebliğ edildiğini, ihtarda öngörülen süre içinde borcun ödenmemesi üzerine bu kez, Bakırköy ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, ödeme emrini tebellüğ eden borçlunun, yasal süresi içinde borca ve ferilerine itiraz ederek takibi durduğunu, GKS'nin 5. ve 6. Maddeleri gereği icra takibi aşamasında istenilen alacak miktarı, işletilen faiz oranlarındaki isabet, banka defter ve kayıtlarının incelenmesi ile sabit hale geleceğini bildirerek tüm itirazların iptali ile takibin devamına, itiraza konu edilen alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının da hüküm altına alınmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar herhangi bir cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 21/12/2020 tarih 2019/317 Esas - 2020/840 Karar sayılı kararında; "Mahkememizin 19/10/2020 tarihli 4 numaralı celsesinde; bilirkişi raporunun davacıya tebliğ edildiği, dosyada yeterli gider avansı bulunamadığından bilirkişi raporunun davalıya tebliğ edilemediği, bu sebeple 1 numaralı ara karar ile davacı vekiline Adalet Bakanlığı tarifesinde belirlenen 110,00 TL gider avansını yatırması için 1 haftalık kesin süre verilmesine, verilen süre içerisinde yatırılmaması halinde davanın usulden reddedileceğinin ihtar edildiği, 2 numaralı ara kararda gider avansı yatırıldığında bilirkişi raporunun davalıya tebliğ edilmesine karar verildiği, verilen süre içerisinde gider avansı yatırılmadığından bilirkişi raporunun tebliğ edilemediği, mahkememizin 21/12/2020 tarihli 5 numaralı celsesine kadar davacı tarafından gider avansının yatırılmadığı, bu sebeple bilirkişi raporunun davalıya tebliğ edilemediği anlaşılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/1-g maddesinde davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olmasının dava şartı olarak düzenlendiği, 115. Maddesinde mahkemenin, dava şartı noksanlığını tespit etmesi halinde davanın usulden reddine karar vereceği, ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre vereceği, bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedeceğinin düzenlendiği anlaşılmakla, davacı tarafından ihtaratlı olarak gider avansının bilirkişi raporunun tebliği için kullanacağı belirtilerek yatırması için 1 haftalık kesin süre verilmiş, verilen sürede yatırılmadığı gibi bir sonraki duruşma tarihine kadar da yatırılmamış, bu sebeple bilirkişi raporunun tebliğ edilemediği anlaşıldığından ilgili hükümler uyarınca, teksif ilkesi doğrultusunda gider avansının yatırılmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Tüm bu açıklanan nedenlerle; dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ..."gerekçesi ile, Dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yerel Mahkeme tarafından verilen süre içerisinde gider avansı yatırılmadığından bilirkişi raporunun tebliğ edilemediği, davacı tarafından gider avansının yatırılmadığı beyan edilmişse de HMK 120/2. Maddesi gereğince 2 haftalık kesin süre verilmesi gerekirken kanuna aykırı olarak 1 haftalık kesin süre verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, (HMK Madde 94/1 - HMK Madde 120/2 ) (T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2016/9533K. 2016/19526 T. 22.9.2016 ilamı) Yerel Mahkeme tarafından 19.10.2020 tarihli 4 numaralı celsesinin 1 numaralı ara kararı ile müvekkili için 110,00 TL gider avansını yatırılması için 1 hafta kesin süre verildiğini, bu gider avansını oluşturan harç, tebligat gibi gider gerektiren işlemlerin kalem kalem açıklaması gerekmekteyken açıklama yapılmadığını, açıklama yapılmaksızın soyut kesin süre verilerek dava şartı noksanlığından davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, (T.C. YARGITAY 6. HUKUK DAİRESİ E. 2012/3222K. 2012/7175 T. 14.5.2012 ) (T.C. YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ E. 2019/3226K. 2020/6879 T. 17.12.2020) Gider avansının ikmali için tamamlama muhtırası çekilmesi gerektiğinin Yargıtay içtihatları ile de sabit olduğunu bu nedenle duruşmada ara karar oluşturularak süre verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, İleri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını davanın kabulü ile davalılar aleyhine müvekkili banka lehine asıl alacağın yüzde yirmisinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEPEBLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK'nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava itirazın iptali davasıdır. Davacı, davalının genel kredi sözleşmesi ile kullandığı kredi borcunu ödemediğini, kredi hesaplarının kat edildiğini, alacağın tahsili için yaptıkları takibe haksız itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini istemiş, mahkemece verilen kesin sürede gider avansı eksiğinin tamamlanmadığı gerekçesi ile dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davacı istinafa başvurmuştur. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114. maddesinin 1. fıkrası g bendinde gider avansı dava şartı olarak düzenlenmiştir. Anılan Kanunun 120’nci maddesi “harç ve avans ödenmesi” başlığını taşımakta olup; “(1)Davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. (2)Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması hâlinde, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir.” hükmünü içermektedir. Buna göre “Davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması hâlinde, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir”. 30.09.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 1. maddesinde tarifenin amacının dava açılırken mahkeme veznesine yatırılacak olan gider avansının miktarı ile avansın ödenmesine ilişkin usul ve esasları belirlemek olduğu açıklanmıştır. Davanın açıldığı tarihte eksik veya hiç gider alınmamış olsa bile gider avansı dava şartı olmakla hüküm verilinceye kadar ikmal ettirilebilir. Gider avansının yatırılmaması veya ikmal edilmemesi halinde dava usulden reddedilecektir. Somut olayda, davacı tarafça dava açılırken tarifeye göre belirlenen gider avansı peşin olarak yatırılmıştır. İlk derece mahkemesince, 19/10/2020 tarihli duruşmada davacı vekiline eksik olan gider avansını (110 TL) yatırması için 1 haftalık kesin süre verilmiş, verilen kesin süre içinde yatırılmaması halinde davanın usulden reddedileceği ihtar edilmiş, gider avansının yatırılması halinde bilirkişi raporunun davalıya tebliğine karar verilmiştir. Davacı tarafça verilen süre içinde gider avansı eksiği tamamlanmamıştır. Hukuk Muhakemeleri Kanununda öngörülen süreler, nitelikleri bakımından, taraflar için ve mahkemeler için konulmuş süreler olmak üzere ikiye, taraflar için konulmuş süreler ise kanunda belirtilen süreler ve hakim tarafından belirtilen süreler olmak üzere ikiye ayrılır. Kanunda belirtilen süreler; kanun tarafından öngörülmüş (cevap süresi, temyiz süresi gibi) süreler olup, bu süreler kesindir (HMK mad. 94) ve işlemin kanuni süresi içinde yapılıp yapılmadığı, mahkemece re’sen gözetilir. Yine HMK'nın 90/1 maddesine göre kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında hakim kanundaki süreleri arttıramaz veya eksiltemez. HMK'nın 120/2. Maddesinde gider avansının yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması halinde eksikliğin tamamlanması için davacıya 2 haftalık kesin süre verileceği düzenlenmiştir. Buna göre 120/2 maddesinde öngörülen kanuni sürenin hakim tarafından değiştirilmesine olanak bulunmamaktadır. Somut olayda, mahkemece tespit edilen gider avansı eksikliğinin tamamlanması için davacı tarafa 1 haftalık kesin süre verilmiştir. Mahkemece verilen bu kesin süre HMK'nın 120/2 maddesine aykırıdır. Bu nedenle verilen süre içinde gider avansı eksikliğinin tamamlanmaması halinde davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Mahkemece yapılacak iş, gider avansı eksikliğinin tespiti üzerine bu eksiklik tamamlanabilecek dava şartı olduğundan HMK'nın 120/2 maddesine uygun şekilde gider avansı eksikliğinin tamamlanması için davacı tarafa kesin süre verilmeli ve kesin süre içinde eksiklik giderilmezse davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verileceği usulüne uygun olarak ihtar edilmeli ve sonucuna göre işlem yapılmalıdır. Bu nedenle davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-a4 maddesi ile kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaydırılmasına, yukarıda belirtilen şekilde usulüne uygun (HMK 120/2 maddesine uygun) şekilde gider avansı eksiğini tamamlamak üzere davacı tarafa süre verilmesi ve sonucuna göre işlem yapılması için dosyanın mahkemesine iadesine, davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin Dairemiz kararının mahiyeti gereği ilk derece mahkemesince değerlendirlemesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 1-İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 21/12/2020 tarih ve 2019/317 Esas - 2020/840 Karar sayılı kararının HMK' nın 353/1-a4 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dava dosyasının mahkemesine İADESİNE, 2-Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin Dairemiz kararının mahiyeti gereği ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine, 3-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 162,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 59,30.TL istinaf karar hacının talep halinde davacıya iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Artan gider avansı olması halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 06/10/2021 tarihinde HMK'nın 353/1-a4 maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.