Esas No: 2019/284
Karar No: 2021/1792
Karar Tarihi: 06.10.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/284 Esas 2021/1792 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/284
KARAR NO: 2021/1792
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/07/2018
NUMARASI: 2016/597 Esas, 2018/583 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 06/10/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, müvekkilince ... nolu Leasing poliçesi ile sigortası temin edilmiş bulunan dava dışı ... Tic. Ltd. Şti tarafından kullanılmakta olan ... marka ... model ... seri nolu makinenin 8.200 çalışma saatinde bakımı davalı şirketçe yapılırken, 1 adet egr valf pistonunun hasarlı olduğunun, enjektör rockerarm rollerinde ve kem şaftta çizikler ve küçük kırılmalar olduğunun tespit edildiğini, onarılarak ve hasarlı parçaların tümü değiştirilerek 22/14/2014 tarihinde sigorta ettiren şirkete teslim edildiğini, ancak davalı şirketçe yapılan hatalı işçilik ve onarım sonrası hafif işte çalıştırılmasına ve park halinde tutulmasına rağmen 2 ay sonra aracın arıza verdiğini ve yapılan tespitte Dizel motorun No:5 silindir valflerinden biri kesilerek silindir içine düştüğünün anlaşıldığını, buna neden olan teknik arızanın ise valflerin pistona temas etmesi nedeniyle ortaya çıktığının anlaşıldığını, dolayısıyla aracın davalı tarafından bakımları yapılırken hatalı işçilik yapması sonucu bu hasarın ortaya çıktığını, hatalı işçilik sonrası 37.710 TL hasar oluştuğunu, söz konusu arızaların giderildiğini ve müvekkilinin sigorta ettirene bu bedeli ödeyerek sigortalının haklarına halef olduğunu, ödenen hasar tazminatının rücuen tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, sigortalının kiraladığı iş makinasının 2014 yılı kasım ayında arızalanması neticesinde makinede yetkili servis tarafından incelemede 3 no'lu ... arıza olduğunun tespit edildiğini ve motorun sökülerek atölyeye götürüldüğünü, arızanın giderilmesi için parçaların kit halinde değiştirilmesi gerektiği bu parçalar değiştirilmediği takdirde yapılacak işlemlerle ilgili garanti verilemeyeceği ve arızanın diğer ...larda tekrarlayabileceği açıkça izah edilmiş olmasına karşın kabul edilmediğini, müşteri tarafından arızalı olan parçaların değiştirilmesine onay verildiğini ve 22/12/2014 tarihinde garanti verilmemek şartı ile onarımın tamamlandığını, müvekkilince 22/12/2014 tarihinde yapılan onarım işleminde herhangi bir işçilik hatasının bulunmadığını, TBK 476.m. uyarınca işsahibinin açık talimatı nedeniyle müvekkilinin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, zira 2.hasara sebebiyet veren ...la ilgili müşterinin talebi çerçevesinde bir işlem yapılmadığının yukarıda açıklandığını, hasarın değişimi yapılmayan 5 nolu ...ın bulunduğu gözün kırılması ve silindirin içine düşmesi sonucu oluştuğunu, ekspertiz raporunda belirtildiği gibi kem(eksantrik) milinin hatalı montajının söz konusu olmadığını, ayrıca 2918 Sayılı KTK'nun 36 vd. maddeleri uyarınca gerekli ehliyetnameye sahip olmayan kişi tarafından aracın kullanılması sırasında oluşan zararların teminat dışında kaldığının açıkça kabul edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, kök ve ek raporda her iki arıza nedenlerinin net olarak tek tek açıklandığı, servis kayıtlarının incelendiği ve ilk arıza serviste giderilirken, servis yetkililerinin uyarısına ve teklifine eksperin ve malikinin riayet etmediği, verilen teklifin kabul görmediği, dolayısıyla hatalı tamir işçiliği yüzünden zarara sebep olduğu sübuta ermeyen, ikinci kez onarımı gerektirecek hasara/arızaya etkili olabilecek herhangi bir kusurlu eylemi ya da önleyebilmek için alabileceği bir tedbir olmayan yahut da ilk arızanın onarım sürecinde yapması gerektiği halde yapmayı ihmal ettiği bir davranışı bulunmayan davalıya, dava dışı sigortalının tazminat hakkının olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, kök rapora itirazlarında ayrıntılı şekilde hasarın kemşaft değişimi yapan davalının işçilik kusurundan meydana geldiğinin, zira kemşaft ayarının düzgün yapılmadığının açıklandığını, ancak bu itirazlarının ek raporda değerlendirilmediğini, ayrıca bilirkişi raporunda ısrarla iş makinesinin 8.200 bakımı yapıldığı anda davalı tarafça teklif edilen değişikliklerin yapılmaması ve tüm rocer armların değişmemesi neticesinde ortaya çıktığına dair davalı beyanına itibar etmekte bu değerlendirmesini de beyanlar dışında hiçbir teknik açıklama yapmadan vermekte olduğunu, halbuki yine dosyaya sundukları ve eksper ve davalı şirket yetkilileri arasında yapılan yazışmalarda ilk tamirat esnasında bu değişikliklerin neden gerekli görüldüğü ve ...'nun bu yönde bir uygulaması olup olmadığına dair yazılı belgenin ekspere ulaştırılmadığını, bu hususun da ek raporda değerlendirilmediğini, yeni bir bilirkişi heyetine tevdi taleplerinin reddedildiğini belirterek, hükmün kaldırılmasını istemiştir. Dava dışı sigortalı ... firması ile davalı arasında araç bakım ve tamirine ilişkin eser sözleşmesi akdedilmiş olup, sigortalı firma iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Dava konusu Leasing Uzun Süreli Sigorta Poliçesi incelendiğinde, 05.07.2011-05.07.2015 tarihleri arasında geçerli, sigortalı ve sigorta ettireni ... firması olan, makine hasarına ilişkin sigorta poliçesi olduğu görülmüştür. Dosya kapsamında hasar bedelinin sigortalıya ödendiğine dair bir belgeye rastlanılmamış olmakla birlikte, ödemenin yapıldığının tarafların kabulünde olduğu anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında mevcut 23/07/2015 tarihli ekspertiz raporu incelendiğinde, sigortalı iş makinesinin dizel motorunda oluşan hasarın davalı servisin hatalı kemşaft değişimi şeklindeki kusurlu işçiliğinden kaynaklandığı hususunun ayrıntılı bir şekilde değerlendirildiği ve tespit edildiği görülmüştür. Ne var ki dosya kapsamında mevcut bilirkişi raporunda, ekspertiz raporundaki bu tespitin değerlendirilmediği, buna karşılık "emsal türdeki ... iş makinalarının motorunda 1 adet eksantrik mili ve kam miliyle birlikte çalışmakta olan 6 adet ... bulunduğundan ve bu parçaların beraber çalışması ve hareketli parçalar olması nedeniyle herhangi bir arıza sonucunda birbirleri üzerine hasar oluşturduğundan, herhangi bir ...da problem olması durumunda diğer 5 adet ...da da problem yaşanmaması için davalı tarafça hepsinin değiştirilmesine yönelik yapılan fiyatlandırma ve uyarı niteliğindeki tavsiyenin isabetli olduğu, bu bilgi sigortalıya verilmesine rağmen eksperin tek ...ın ve eksantrik milinin değiştirilmesine izin verdiği, müşterinin onay verdiği parçaların değiştirilerek onarım işleminin yapıldığı,servisin önerisi dikkate alınmadığından yapılan tamiratın garanti kapsamı dışında kaldığı," şeklinde tespitte bulunulmakla yetinildiği görülmüştür. Yine davacı tarafça ekspertiz raporundaki tespitlere değinilerek kök rapora itiraz edilmiş ise de, ek raporda da davacı itirazlarının değerlendirilmediği, ekspertiz raporu ile bu rapor arasında oluşan çelişkinin giderilmediği görülmüştür. O halde mahkemece yapılması gereken iş, hasarın nedenine ilişkin olarak 23/07/2015 tarihli ekspertiz raporu ile iş bu dosya kapsamında alınan bilirkişi kök ve ek raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi için yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK'nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'nin 05/07/2018 tarih, 2016/597 Esas, 2018/583 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5- Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 06/10/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.