Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/408
Karar No: 2020/2272
Karar Tarihi: 04.06.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/408 Esas 2020/2272 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, bir kısım mirasçı tarafından açılan dava sonucunda dava konusu taşınmazın temlikinin muvazaalı olduğu ve iptal edilerek tescil edildiğini belirterek, dava konusu 4 no'lu bağımsız bölümün davalı adına olan tapu kaydının miras payları oranında iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir. Davalı ise satın aldığı payın iyiniyetli olduğunu savunmuştur. Mahkeme, mirasbırakan tarafından daha önce yapılan temlikin muvazaalı olduğunun saptanması ve davalının iyiniyetli olmadığının anlaşılması nedeniyle davanın kabulüne karar vermiştir. Dosya incelendiğinde, davacıların 3/32'şerden toplam 9/32 miras payına isabet eden değerin toplam 70.312,50 TL olduğu belirlenmiştir. Kararın sonunda, HMK'nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onaylanması kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesi
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi
- 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi
1. Hukuk Dairesi         2017/408 E.  ,  2020/2272 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, daha önce bir kısım mirasçı tarafından açılan ve Şişli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/489 Esas 2008/244 Karar sayılı dosyası üzerinden görülen davada, mirasbırakan ...’in dava konusu 4 no’lu bağımsız bölümü gayrıresmi birlikte yaşadığı ...’in yeğeni olan ilk el ...’a satış yoluyla temlikinin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunun kabul edilip iptal tescile karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, ilk el ...’nin ise ipkaen üzerinde kalan payı bilahare mirasbırakanın kızı olan ikinci el Menekşe’ye, adı geçenin de hemşehrisi ve yakın dostu olan davalı ...’ya muvazaalı olarak satış yoluyla temlik ettiğini, ikinci el Menekşe ile davalı ...’nın durumu bilen kişiler olduklarını ileri sürerek dava konusu 8862 ada 7 parsel sayılı taşınmazda bulunan 4 no’lu bağımsız bölümün davalı adına olan tapu kaydının miras payları oranında iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir.
    Davalı aşamalarda, mirasbırakan Tursun’un eşi Hatice ile babasının kuzen olduklarını, mirasbırakanın eşi ...’ye yirmi yıl süreyle baktığını, dava konusu taşınmazdaki adına kayıtlı payı mahkeme kararına güvenerek mirasçı Menekşe’den 20.000 TL bedelle satın aldığını, satış bedelinin bir kısmını nakten, kalanını kredi kullanarak ödediğini, satın aldığı payın mirasçılardan Menekşe’ye mahkeme kararına göre isabet eden pay olduğunu zannettiğini, TMK 1023. maddesine göre iyiniyetinin korunması gerektiğini belirtip davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, mirasbırakan tarafından ilk el Nazife"ye yapılan temlikin muvazaalı olduğunun önceki davada kesinleştiği ve eldeki dava açısından güçlü delil teşkil ettiği, ikinci el Menekşe"nin ise mirasbırakanın kızı olması, davalı ...’nın da mirasbırakanın eşi ile akraba olup aynı zamanda ona bakması nedeniyle durumu bilen ya da bilmesi gereken kişiler oldukları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp , düşünüldü.

    -KARAR-

    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Dosya içeriğine, toplanan delillere hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle aynı taşınmazla ilgili daha önce bir kısım mirasçı tarafından ilk el Nazife’ye karşı açılan ve kesinleşen Şişli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/489 Esas 2008/244 Karar sayılı ilamı ile mirasbırakan tarafından ilk el Nazife’ye yapılan temlikin muvazaalı olduğunun saptanması ve anılan dosyanın eldeki dava açısından güçlü delil teşkil etmesi, eldeki davada davalı ...’nın iktisabının ise iyiniyetli olmadığının anlaşılması karşısında yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının esasa ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine.
    Hemen belirtilmelidir ki, harç kamu düzeni ile ilgili olup temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın re’sen gözetilmesi gereken hususlardandır.
    Bilindiği üzere, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değeri, mirasbırakan tarafından temlik edilen payın dava tarihindeki değeri üzerinden davayı açan mirasçı ya da mirasçıların miras payına isabet eden kısım olup, davanın kabulü halinde bu değer üzerinden nispi karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekmektedir.
    Somut olayda, dava konusu 4 no’lu bağımsız bölümün keşfen saptanan değeri 250.000 TL olup davacıların 3/32’şerden toplam 9/32 miras payına isabet eden değerin toplam 70.312,50 TL olduğu, bu değer üzerinden nispi karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekirken dava dilekçesinde gösterilen 7.000 TL üzerinden eksik harca hükmedilmesi doğru değildir.
    Ne var ki, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün 3. bendinde yazılı “ Hüküm tarihi itibariyle alınması gereken 478,17 TL"den peşin alınan 119,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 358,62 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline,” cümlesinin hüküm kısmından çıkarılarak yerine 3. bent olarak “ Karar tarihi itibariyle alınması gereken 4.803,04 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 119,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.683,49 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına” cümlesinin yazılmasına, hükmün düzeltilen bu şekli ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi