17. Hukuk Dairesi 2013/17730 E. , 2015/3969 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili dilekçesinde; 22.08.2004 tarihinde müvekkillerinin oğlu ..."un, ... plaka sayılı aracın çarpması sonucu yere düştüğünü ve sonrasında arkadan gelen ... plaka sayılı aracın ..."a çarparak ölümüne neden olduğunu, .... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2004/799 esas- 2005/987 karar sayılı ceza dosyasında alınan raporda ... plaka sayılı araç sürücüsünün ölümlü kazada kusursuz olduğunu, tüm kusurun çocuğa çarparak kaçan ve sürücüsü tespit edilemeyen araçta olduğunun Adli Tıp Kurumu ve İstanbul Teknik Üniversitesi Trafik Kürsüsü raporlarıyla sabit olduğunu, kazaya karışan diğer aracın plakası ve sürücüsü tespit edilemediği için ..."nın yasal olarak sorumlu olduğundan bahisle; ıslah ile birlikte trafik kazasında çocuklarının ölümü nedeniyle destekten yoksun kalan müvekkil davacı ... için 8.725,80-TL, davacı ... için 10.231,21-TL olmak üzer toplam 18.957,01-TL maddi tazminatın kaza tarihi 22.08.2004’den itibaren işletilecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili dilekçesinde; davanın ... asliye hukuk mahkemelerinde açılması gerektiğini, dava konusu olayın 2004 yılı içerisinde meydana geldiğini, davanın zamanaşımına uğradığını; davanın araç sürücülerine ihbar edilmesi gerektiğini; davacı yanın haksız fiil faili aleyhine dava açmayıp sadece müvekkili aleyhine dava ikame edilmiş olmasının hakkın kötü kullanılması anlamına geldiğini, kazanın oluşumunda kusur oranlarının belirlenerek buna göre hesap ve gerekli indirimlerin yapılması gerektiğini; yargılama ile neticelendirilmesi gereken bir alacak dava olduğundan alacağın muaccel ve likit alacak sayılmayacağından reeskont faiz yönündeki talebin kabul edilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile davacılardan ... için 8.725,80-TL ve ... için 10.231,21-TL olmak üzere toplam 18.957,01-TL destekten yoksun kalma tazminatının, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ve teminat limitiyle sınırlı olmak üzere, davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasasının 109. maddesinde motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazmini için kaza gününden itibaren iki yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüş, aynı maddenin ikinci fıkrasında, davanın cezayı gerektiren bir eylemden kaynaklanması durumunda ceza kanununun öngördüğü ceza zamanaşımının (sürücü, işleten veya diğer sorumlular için fark gözetilmeksizin) uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Kaza 22.08.2004 tarihinde meydana gelmiş olduğuna göre, 27.02.2013 olan dava tarihi itibariyle olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan mülga 765 sayılı TCK 455/1 ve 102/4 maddesinde öngörülen 5 yıllık uzamış (ceza) zamanaşımı süresinin geçmiş olduğu, davalı sigorta şirketinin süresindeki zamanaşımı defi dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı sigorta şirketine geri verilmesine 05.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.