Bozma üzerine, Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve bu düzenlemeye göre yerel mahkemece uzlaştırma işlemleri yapılırken, görevli uzlaştırmacının müştekinin bildirdiği son adresine uzlaştırma formu için yapılan tebligatın iade gelmesi üzerine tekrar müştekinin MERNİS adresine tebligat yapılması gerektiği gözetilmeyerek, doğrudan müştekinin MERNİS adresine uzlaşma formunun tebliğ edilmesi suretiyle uzlaşma işlemleri usulüne uygun yapılmadan yazılı şekilde hükümler kurulması, 2-Kabule göre de; sanıkların aşamalardaki savunmalarında, yükletilen suçları işlemediklerini ısrarla belirtmeleri karşısında, müştekilerin beyanlarına ne suretle üstünlük tanındığı açıklanmadan ve soruşturma aşamasında bilgisine başvurulan ve olayın tek tanığı olan ..."ın da CMK"nın 210/1. maddesindeki düzenlemeye rağmen, mahkemece çağrılıp dinlenmeden eksik kovuşturma ve yetersiz gerekçeyle mahkumiyet hükümleri kurulması, Kanuna aykırı ve sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.