21. Hukuk Dairesi 2016/17683 E. , 2018/449 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacılar murisinin, iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle, 336.003,54 TL maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi, davalılardan ... San.Tic. A.Ş. vekilince duruşmalı, ... A.Ş. vekilince de duruşmasız olarak istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 16/01/2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılardan ... San.Tic. A.Ş. vekili Avukat ... ..., ... A.Ş.vekili Avukat ...ile davacı vekili Avukat ... geldiler. Diğer davalılar ile ihbar olunan adına gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek bırakılan gün düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlerle temyiz edenin sıfatına temyiz kapsam ve nedenlerine göre; temyiz eden davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, sigortalının iş kazası sonucunda vefatı nedeniyle yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, birleşen dava dosyasının feragat nedeniyle reddine, asıl dava dosyası açısından davacıların maddi tazminat istemlerinin kabulüne, davacı eşin manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, diğer davacıların manevi tazminat istemlerinin ise kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, yargılamaya konu trafik iş kazasının meydana gelişinde kaza yapan aracın içerisinde yolcu olarak bulunan davacılar murisinin bir kusurunun bulunmadığı, araç şöförü davalı ..."ın %50, araç maliki birleşen dosya davalısı ..."in %25, davalı .... San. ve Tic. A.Ş. %25 oranın kusurlu oldukları. Davacıların 2012 yılında açtıkları birleşen dava dosyasının tek davalısının davalı ... olduğu, davacılar vekilinin yargılamanın 04/06/2015 tarihli 19. celsesinde birleşen dava dosyasından, dolayısıyla davalı ... hakkındaki davadan feragat ettiği, davacı tarafın ıslah dilekçesinde hükme esas olan bilirkişi hesap raporunu kabul ettikleri, davalı ... şirketinin asıl dava dosyasında hüküm altına alınan maddi tazminat istemlerine ilişkin olarak olay tarihinden işleyecek yasal faizle sorumlu tutulduğu, yerel mahkemenin kararından sonra davacıların tümüne Kurum tarafından iş kazası sigorta kolundan gelir bağlandığı anlaşılmaktadır.
3-Müteselsil borçluluk, birden fazla borçlunun her birinin, alacaklıya borcun tamamını ifa etmekle yükümlü olduğu, borçlulardan birinin edimi yerine getirmesi halinde borcun sona erdiği ve buna bağlı olarak diğer borçluların da borçtan kurtuldukları bir birlikte borçluluk halidir. Alacaklı, müteselsil sorumlulardan her birinden tazminat borcunun tamamını veya bir kısmını ifa etmelerini talep edebilecektir. Bu kapsamda alacaklıya ödeme yapan müteselsil borçlulardan her biri, ödediği tutar ve kusur oranına göre, diğer mütselsil borçlulara rücu edebilir.
Bunun yanında, Türk Borçlar Kanunun 168/2. maddesi gereğince alacaklı, diğerlerinin zararına olarak borçlulardan birinin durumunu iyileştirirse bunun sonuçlarına katlanır. Müteselsil sorumlulardan biri hakkındaki davadan feragat edilmesi diğer müteselsil sorumlu yönünden de teselsülden feragat niteliğini taşır ve böylece müteselsil sorumlu olan diğer davalı da bu çerçeve kapsamında sorumluluktan kurtulmuş olur.
Somut olayda, davalı ... hakkındaki birleşen davadan feragat edildiği, birleşen dosya davalısı ve müteselsil borçlulardan birisi olan davalı ..."in iş kazasının meydana gelişinde %25 oranında kusurlu olduğu, adı geçen davalı hakkındaki feragat nedeniyle hesaplanan zarar tutarlarından indirim yapılması gerektiği gözden kaçırılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
4-Mahkemece, maddi zararın belirlenmesi sırasında bilirkişi tarafından hesaplanan zarar tutarlarından davacılara Kurum"ca bağlanan gelirlerin ilk peşin sermaye değerlerinin rücu edilebilecek kısımları düşülmeden sonuca gidildiği görülmektedir. Varılan bu sonuç yerinde değildir.
Davanın bu yönüyle yasal dayanağını, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu oluşturmaktadır. Kanunun 55. maddesinde, “ Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez.” hükmüne yer verilmiştir.
Adalet Komisyonu"nun 55. madde gerekçesine göre; “sosyal güvenlik ödemelerinin, denkleştirme (indirim) işlevi görebilmesi, onun sorumluluğu doğuran olaya sebebiyet verenlere rücu edilebilmesine bağlıdır. Bu kural gereği, rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri; teknik arıza, tam kaçınılmazlık hallerindeki ödemeler, bu tazminatlardan indirilemez. Bağlanan gelirlerin, işçinin kusuru ve kaçınılmazlık gibi nedenlerle rücu edilemeyen kısmı da indirilemez. Bir kısmı rücu edilemeyen miktar dahi denkleştirilemeyeceği gibi, zarar görenin kusuruna (müterafık kusura) yansıyan sosyal güvenlik ödemeleri, tahsis tarihinden sonra meydana gelen sosyal güvenlik ödemelerindeki artışlar, kısmi kaçınılmazlık ve teknik arıza halindeki ödemeler ve benzerleri rücu edilemediğinden bu miktarlar dahi denkleştirilemez.”
Öteyandan, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanunun 2. maddesine göre “Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları, gerçekleştirildikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanır”. Dairemizin ve giderek Yargıtay"ın yerleşmiş görüşleri, Kurumca bağlanan gelirlerin peşin sermaye değerinin ve geçici işgöremezlik ödeneklerinin hesaplanan zarardan indirilmesi, Kurumun rücu hakkının korunması ve mükerrer ödemeyi önleme ilkesine dayandığından, kamu düzenine ilişkin olarak kabul edilmiştir. Kaldı ki, 6098 sayılı Kanunun 55. maddesi de emredici bir hükme yer verdiğinden gerçekleştiği tarihe bakılmaksızın tüm fiil ve işlemlere uygulanmalıdır.
Buna göre, hükme esas alınan bilirkişi hesap raporunda belirlenen zarar tutarlarından, hakkında davadan feragat edilen davalı ..."in kusurundan kaynaklanan indirim de gözetildikten sonra her bir davacı için tespit edilen miktarlardan, davacılara Kurum tarafından iş kazası sigorta kolundan bağlanan gelirlerin ilk peşin sermaye değerlerinin rücu edilebilecek kısımları hesaplanarak indirilmesi gerekirken yazılı şekilde indirim yapılmadan hüküm kurulması isabetsizdir.
5-2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 91 ve 99.maddeleri göre sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar. Sigortacının sekiz iş günü içerisinde ödeme yapmaması halinde temerrüt gerçekleşir. Sigortacının temerrüde düştüğü hallerde faizin başlangıç tarihi temerrüt tarihi olup, hak sahiplerinin sigortacıyı dava tarihinden önce temerrüde düşürdüğü kanıtlanamaz ise sigortacının faiz yükümlülüğü dava tarihinden başlar.
Hal böyle olunca, davacıların dava tarihinden önce davalı ... şirketine kazayı ihbar edip etmediği ve hasar dosyası açılıp açılmadığı araştırılarak davalı ... şirketinin temerrüt tarihinin yukarıda açıklanan hükümlere göre tespiti ve buna göre davalı ... şirketi açısından faizin başlangıç tarihinin belirlenmesi gerekirken, sigorta şirketinin olay tarihinden itibaren faizle sorumlu tutulması isabetsiz olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, temyiz eden davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, Davalılardan ... San.Tic. A.Ş. ile ... A.Ş. yararına takdir edilen 1.630,00TL duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 23/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.