Muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/3163 Esas 2020/4962 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/3163
Karar No: 2020/4962
Karar Tarihi: 24.09.2020

Muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/3163 Esas 2020/4962 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Gaziantep Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada sanık, \"muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme\" suçundan yargılanmıştır. Ancak, iddianamenin dışına çıkılarak \"muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma\" suçundan hüküm kurulmuştur. Bu durum yasaya aykırı olduğu için hüküm bozulmuştur. Sanığın suçu işlediği tarih olan 30.07.2008'den temyiz inceleme tarihine kadar geçen süre, Kanun'daki cezanın türü ve üst sınırına göre olağanüstü dava zamanaşımı kapsamına girdiği için sanık hakkındaki kamu davası düşmüştür. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 225., 223/8. ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddeleri ile 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. ve 322. maddeleri.

11. Ceza Dairesi 2019/3163 E. , 2020/4962 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme
HÜKÜM : Beraat

5271 sayılı CMK"nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamade açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı; Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığının 17.03.2014 tarih ve 2014/5816 Esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında “2008 takvim yılında muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme” suçundan kamu davası açıldığı, birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan “muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme” ve “muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma” suçlarının birbirine dönüşmeyeceği gözetilmeden, iddianame dışına çıkılarak “muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma” suçundan hüküm kurulması yasaya aykırı ise de;
Sanığa yüklenen suçun Kanun’daki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, 30.07.2008 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE, 24.09.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.