12. Ceza Dairesi Esas No: 2013/27427 Karar No: 2014/16392 Karar Tarihi: 02.07.2014
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/27427 Esas 2014/16392 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2013/27427 E. , 2014/16392 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davanın reddi
Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Tazminat davasının dayanağı olan ...2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/121 esas, 2010/47 karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; sanık (davacı) hakkında, suç işlemek için örgüt kurarak silah ve mühimmat kaçakçılığı yapan organizasyonun üyesi olduğu, temin etmiş olduğu silah ve mühimmatları bazen kendisinin irtibat kurmuş olduğu şahıslara, bazen de diğer şüpheliler aracılığı ile üçüncü kişilere satmış olduğu, silah ve mühimmat ticaretinden haksız kazanç elde etmiş olduğu şeklinde iddianame içeriğinde hem suç işlemek için örgüt kurmak, hem de silah ticareti suçundan dava açılmış bulunmasına rağmen iddianemede sevk maddesi olarak sadece TCK"nın 220. maddesinin zikredilmesi nedeniyle mahkemece suç işlemek için örgüt kurmak suçundan 26.04.2010 tarihinde beraat kararı verilmiş, silah ticareti suçundan ise suç ihbarında bulunulmuş, karar temyiz edilmeyerek 04.05.2010 tarihinde kesinleşmiştir. Mahkemece silah ticareti yapmak suçundan ise 6136 sayılı Kanuna aykırılıktan suç ihbarında bulunulması üzerine, davanın açıldığı ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.11.2011 tarih, 2011/142 esas, 2011/202 karar sayılı ilamı ile anılan suçtan ...2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2009/121 esas sayılı dosyasındaki dava açan iddianamede anılan eylemin nitelendirilmesi yapıldığı halde mahkemece değerlendirme dışı bırakıldığı, dolayısıyla bu suç bakımından davanın halen anılan mahkemede derdest bulunduğu belirtilerek, davanın CMK"nın 223/7. maddesi gereğince reddine karar verilmiş ve kararın 12.12.2011 tarihinde kesinleşmiş olduğunun anlaşılması karşısında; davacının tutuklanmasına neden olan eylem nedeniyle verilmiş bir kararın bulunmadığının, zamanaşımı süresince karar verilmesinin mümkün olduğu da gözetilerek; Tazminat davasının hükmün kesinleşmesinden itibaren açılmasını öngören CMK"nın 142/1. maddesi, tazminat istemeye hak sahibi olan kimsenin soruşturma ve kovuşturmanın akıbetini ve kesin sonuca bağlanışını takip ederek dava hakkını gecikmeden kullanması öngörülerek düzenlenmiştir. Dava açma süresi en fazla kararın kesinleşmesinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süreye bağlanmıştır. Kararın kesinleşmesinden önce açılan davalar bakımından CMK"nın 142/3. maddesi gereğince davanın en önemli dayanağını teşkil eden beraat hükmünün veya kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kesinleşmediğinin anlaşılması durumunda, mahkemece dilekçenin reddi kararı verilmelidir. İtirazı kabil bu karar sonrası davacı kararın kesinleşmesini bekleyip yeni bir dava açtığı takdirde derdest dava söz konusu olmayacağı gibi, dosyanın geçirdiği safahat sonrası kanunda öngörülen süreler bakımından da davacının dava hakkı ortadan kalkmayacaktır. Davanın reddi kararına gerekçe olarak; davanın dayanağını teşkil eden ceza dosyasında beraat kararının kesinleşmemesinin gösterilmesi karşısında, hükmün niteliği itibariyle dilekçenin reddi niteliğinde olduğu kabul edilerek, yapılan incelemede: Dava dilekçesinin reddine ilişkin karar, 5271 sayılı CMK"nın 142/4. maddesi gereğince itiraza tabi olup temyiz kabiliyeti bulunmadığından temyiz incelemesine yer olmadığına, gereğinin merciince yerine getirilmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.