Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/3106 Esas 2011/3547 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/3106
Karar No: 2011/3547

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/3106 Esas 2011/3547 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalıların 4663 numaralı parsel üzerine inşa ettiği yüksek saranın kendi taşınmazına taşkın olduğunu ve sözleşme gereği davalının seranın taşkın kısmını geri çekeceğini belirterek el atmanın önlenmesi ve yıkım isteminde bulundu. Mahkeme, davacının sözleşmeden kaynaklanan edimini yerine getirmediği için davanın reddi kararını verdi. Ancak davacının temyiz itirazları sonucunda davanın ayni hak niteliğindeki mülkiyet hakkına dayalı bir dava olduğu gözetilmesi gerektiğini ve bu nedenle kabulüne karar verilmesi gerektiği ifade edildi. Kanun maddeleri olarak da Türk Medeni Kanunu'nun 683 ve devamı maddelerine atıfta bulunuldu.
1. Hukuk Dairesi         2011/3106 E.  ,  2011/3547 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 28/12/2010
    NUMARASI : 2010/176-2010/644

    Taraflar arasında görülen davada; 
    Davacı, 4664 nolu parselin, davalıların ise 4663 nolu parselin maliki olduklarını, davalıların taşınmaz üzerine inşa ettikleri yüksek seranın kendi parseline taşkın olduğunu ve taraflar arasında yapılan 26.09.2008 tarihli sözleşmeye göre 01.07.2009 tarihinde davalı tarafın seranın taşkın olan bölümünü geri çekeceğinin kararlaştırıldığını, ancak tecavüzün devam ettiğini ileri sürerek, el atmanın önlenmesi ve yıkım isteminde bulunmuştur.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davacının sözleşmeden kaynaklanan edimini yerine getirmediği, buna mukabil şarta bağlı sözleşme gereğinin yerine getirilmesi için bu davayı açtığı, karşılıklı edimleri içeren sözleşmede kendi edimini yerine getirmeyen tarafın karşı tarafın edimini yerine getirmesini talep edemeyeceği  gerekçesiyle davanın  reddine  karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava,  elatmanın önlenmesi ve yıkım  isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine  karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 4664 parsel sayılı taşınmazın davacı adına, 4663 nolu parselin de davalılar adına paylı olarak kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
    Davacı, davalıların 4663 nolu parsel  üzerine inşa ettikleri seranın kendi taşınmazına  taşkın olduğunu, taraflar arasında düzenlenen 26.09.2008 tarihli sözleşmeye göre 01.07.2009 tarihinde davalı tarafın seranın taşkın olan kısmını geri çekeceğinin kararlaştırıldığını, ancak müdahalenin devam ettiğini ileri sürerek, eldeki davayı açmıştır.
    Hemen belirtilmelidir ki, 29.09.2004 tarihli davalıların murisi ile davacı  26.09.2008 tarihli davacı ve davalılar arasında haricen düzenlenen sözleşmelerin bulunduğu, 29.09.2004 tarihli “sözleşme” başlıklı belgenin 1.bendinde sözü edilen edimlerin yerine getirildiği ve tarafların bu konuda birbirlerini ibra ettiklerinin 26.09.2008 tarihli “anlaşma” başlıklı belgeyle düzenlendiği, her ne kadar 29.09.2004 tarihli sözleşmenin 2.bendinde yazılı edimin davacı tarafından yerine getirilmediği anlaşılmakta ise de, bu hususun davalılara kişisel  ilişkiden doğan haklarını isteme imkanı vereceği, davalılar yararına taşınmazın kullanılması yada elde tutulması açısından bir hak vermeyeceği, eldeki davanın TMK’nun 683 ve devamı maddelerinden kaynaklanan mülkiyet hakkına dayalı bir dava olduğu gözetildiğinde, ayni hak niteliğindeki mülkiyet hakkına üstünlük tanınması gerekeceği kuşkusuzdur.
    Hal böyle olunca davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması  isabetsizdir.
    Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  28.03.2011  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     


     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.