Esas No: 2019/10480
Karar No: 2021/807
Karar Tarihi: 02.03.2021
Danıştay 10. Daire 2019/10480 Esas 2021/807 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/10480
Karar No : 2021/807
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri Yrd. V. …
KARŞI TARAF (DAVACILAR) : Kendi adına asaleten … adına velayeten …
VEKİLLERİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından, İstanbul ili, Beşiktaş ilçesi, … Stadyumu yakınında 10/12/2016 tarihinde meydana gelen terör saldırısı sonucunda murisleri …'un yaşamını yitirmesi nedeniyle uğradıkları manevi zararlara karşılık her biri için 250.000,00 TL olmak üzere toplam 500.000,00 TL manevi tazminatın 04/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin kararıyla; sosyal risk ilkesi ile toplumun içinde bulunduğu koşullardan kaynaklanan, idarenin faaliyet alanında meydana gelmekle birlikte, yürütülen kamu hizmetinin doğrudan sonucu olmayan, toplumsal nitelikli riskin gerçekleşmesi sonucu oluşan, salt toplumun bireyi olunması nedeniyle uğranılan özel ve olağandışı zararların da topluma pay edilerek giderilmesinin amaçlandığı, genel bir ifade ile "terör olayları" olarak nitelenen eylemlerin, Devlete yönelik olduğu, Anayasal düzeni yıkmayı amaçladığı, bu tür olaylarda zarar gören kişi ve kuruluşlara karşı kişisel husumetten kaynaklanmadığı, sözü edilen olaylar nedeniyle zarara uğrayan kişilerin, kendi kusur ve eylemleri sonucu değil, toplumun bir bireyi olmaları nedeniyle zarar gördükleri, belirtilen şekilde ortaya çıkan zararların ise, özel ve olağandışı nitelikleri dikkate alınıp, terör olaylarını önlemekle yükümlü olduğu halde önleyemeyen idarece, sosyal risk ilkesine göre, topluma pay edilmesi suretiyle tazmininin hakkaniyet gereği olduğu, sosyal devlet ilkesine de uygun düşeceği, terör olayları nedeniyle meydana gelen ve sosyal risk ilkesi kapsamında bulunup 5233 sayılı Kanun uyarınca karşılanmayan ilgililerin ileri sürdükleri manevi zarara bağlı tazminat taleplerine ilişkin uyuşmazlıklarda, idare hukukunun tazminata ilişkin ilke ve kuralları çerçevesinde 2577 sayılı Kanun'un öngördüğü usullere tabi olarak manevi tazminat ödeneceğinin tabii olduğu, uyuşmazlık konusu olayda, davacıların murisinin 35 yaşında terör saldırısı neticesinde yaşamını yitirdiği, Zarar Tespit Komisyonu kararında ve İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü'nün 20/02/2017 tarih ve 1442 sayılı yazısında olayın bir terör eylemi olduğunun tespit edildiği, meydana gelen olayda davacıların murisinin herhangi bir kusurunun olmadığı, davacı …'un muris babasının ölümünden sonra 26/09/2017 tarihinde doğduğu, davacı eş …'un ise 13/07/1982 doğumlu olup olay tarihinde 34 yaşında olduğu, somut terör eyleminin niteliği gereği davalı idarece önceden tespit edilerek önlenmesinin de beklenemeyeceği, dolayısıyla olayda idarenin bir hizmet kusurunun bulunmadığı, ancak olayın bizatihi maksat ve hedefinin salt devlet ve onu teşkil eden toplum olması özünde bu toplumun bir ferdi olarak davacıların 1. derece yakınının ölmesi nedeniyle davacıların manevi zararının, duyulan ızdırap ve elemin ağırlığı ölçüsünde yukarıda açıklanan gerekçelerle sosyal risk ilkesine göre de tazmin edilmesinin hakkaniyet gereği olduğu, olayın oluş şekli, murislerinin ve davacıların yaşı ve davacıların yaşamış oldukları üzüntü dikkate alındığında, davacılar için takdir edilecek manevi tazminat miktarının, duyulan elem ve ıztırabı kısmen de olsa giderecek düzeyde olması gerektiği anlaşılmakla, takdiren davacılardan eş … için 150.000,00 TL ve babasız büyüyecek olan çocuk … için 75.000,00 TL olmak üzere toplam 225.000,00 TL manevi tazminatın davalı idarelere başvuru tarihi olan 04/12/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu Mahkeme kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Anayasa'nın 125. maddesi ile İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 13. maddeleri gereği idareleri aleyhine manevi tazminata hükmedilebilmesi için olayda idarelerinin hizmet kusuru ya da kusursuz sorumluluk hallerinin bulunması gerektiği, olayın terör olayı olduğu, olayda istihbari bilgi-belge ya da idarelerinin kusuru olmadığı, manevi tazminata hükmedilemeyeceği, hükmedilen tazminat miktarının fahiş olduğu, sebepsiz zenginleşmeye yol açar miktarda belirlenmemesi gerektiği, idarelerinin harçtan muaf olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacılar vekili tarafından, davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Bölge İdare Mahkemesi kararının, olayın oluşu ve davacıların yaşları ve yaşadıkları nazara alınarak onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
İstanbul ili, Beşiktaş ilçesi, .. Stadyumu yakınında 10/12/2016 tarihinde meydana gelen terör saldırısı sonucunda murisleri …'un yaşamını yitirmesi nedeniyle uğradıkları manevi zararlara karşılık her bir davacı için 250.000,00 TL olmak üzere toplam 500.000,00 TL manevi tazminatın 04/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Manevi zarar; kişinin fizik yapısının ve iç huzurunun bozulmasını, yaşama gücünün ve sevincinin azalmasını, kişilik haklarının zedelenmesini, şeref ve haysiyetinin rencide edilmesini, ölüm veya uğranılan diğer cismani zarar nedeniyle duyulan acı ve ızdırabı, kişinin günlük yaşamını zorlaştıran belli ağırlıktaki her türlü üzüntü ve sıkıntıyı ifade etmektedir. Kendisinin veya yakınlarının uğradığı tecavüz, saldırı veya meydana gelen bir ölüm olayı sonucunda; fiziki veya manevi acılar duyan, ruhsal dengesi bozulan, yaşama sevinci azalan kişinin manevi yönden zarara uğramış olduğu kabul edilmektedir.
Manevi tazminat, kişinin mal varlığında meydana gelen eksilmeyi gidermeye yönelik bir tazmin aracı değil, manevi değerlerinde bir eksilme meydana gelen ve yaşama sevinci ve zevki azalan kişinin manen tatminini sağlamaya yönelik bir tazmin aracıdır. Manevi zararın başka türlü giderim yollarının bulunmayışı veya yetersiz kalışı manevi tazminatın parasal olarak belirlenmesini zorunlu kılmaktadır. Manevi tazminat, olay nedeniyle duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa hafifletmeyi amaçlar. Belirtilen niteliği gereği manevi tazminatın, zenginleşmeye yol açmayacak şekilde belirlenmesi ve tam yargı davalarının niteliği gereği takdir edilecek manevi tazminat miktarının, olayın ağırlığını ortaya koyacak, hukuka aykırılığı özendirmeyecek, bir başka ifade ile benzeri olayların bir daha yaşanmaması için caydırıcı ve aynı zamanda cezalandırıcı bir miktarda olması gerekmektedir.
Bakılan uyuşmazlıkta, Bölge İdare Mahkemesince söz konusu patlamalarda vefat eden kişilerin yakınlarının açmış olduğu manevi tazminat istemli dosyalarda aynı derecede yakınlık bağı bulunan kişiler için farklı miktarlarda manevi tazminata hükmedildiği görülmektedir. İş bu dosyada davacı eş için hükmedilen 150.000,00 TL, davacı çocuk için hükmedilen 75.000,00 TL manevi tazminat miktarının yukarıda izah edilen nedenlerle Dairemiz içtihatlarına göre yüksek olması nedeniyle manevi tazminatın amaç ve niteliği de dikkate alınarak olay karşısında duyulan acıyla da orantılı olacak şekilde yeniden takdiri yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Dairemiz tarafından incelenen, dava konusu olaya yakın tarihlerde meydana gelen terör olaylarından olan 10/10/2015 tarihli Ankara Garı patlamasına ilişkin 15/12/2020 tarih ve E:2019/12038, K:2020/6352 sayılı dosyasında, eş için belirlenen 50.000,00 TL, ve yine aynı tarih ve E:2019/8089, K:2020/6264 sayılı dosyasında çocuk için belirlenen 40.000,00 TL manevi tazminat miktarlarının onandığı görülmüştür.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalı idarenin temyiz isteminin kısmen kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 02/03/2021 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.