13. Hukuk Dairesi 2013/299 E. , 2013/18142 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün taraflar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... ve davalı vekili avkuat ... ile İhbar Olunan ..."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı avukat, davalı ile imzalamış olduğu avukatlık ücret sözleşmesi gereğince, dava ve icra dosyalarını takip etmekte iken, davalının tüm dosyaları, dava dışı ... ... Yönetim A.Ş.’ne temlik ettiğini, söz konusu temlikle birlikte vekalet ilişkisinin de sona erdiğini, sözleşmeye göre, davalı adına yapılan tahsilatlar üzerinden kurum tarafından ücret ödeneceği gibi, karşı taraftan alınacak ücretin de avukata ait olacağını, ne var ki temlik tarihi itibariyle tahakkuk eden vekalet ücretlerinin ödenmesi için, davalıya göndermiş olduğu 25.4.2007 tarihli ihtardan sonuç alamadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 107.585,29 TL ücret alacağının, 8.5.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 80.194,96 TL vekalet ücreti alacağının, 8.5.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm, taraflar ve dava ihbar olunan ... ... Yönetim A.Ş. tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava ihbar olunan ... ... Yönetim A.Ş., davada taraf olmadığından kararı temyiz hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle adı geçen tarafından verilen temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2013/299-18142
2-Davacı, davalı ile imzalamış olduğu vekalet sözleşmesi gereğince, dava ve icra dosyalarını takip ederken, davalının tüm dosyaları, ihbar olunan ... ... Yönetim A.Ş.ne temlik ettiğini ileri sürerek, vekalet ücretlerinin tahsilini istemiştir. Mahkemece hükme esas alınan 26.4.2011 tarihli bilirkişi raporunda, davacının talebinin “karşı taraf vekalet ücretleri olduğu” kabul edilerek hesap yapılmış, sonuç olarak davacının talep edebileceği toplam karşı taraf vekalet ücretlerinin 83.162,12 TL olduğu belirtilmiştir. Mahkemece kararın gerekçesinde ise, davalı ile ihbar olunan tarafın bilirkişi raporuna yönelik itirazlarının, davacının talebinin “sözleşme gereğince ödenmesi gereken vekalet ücreti” olduğundan bahisle yerinde görülmediği belirtilmiştir.
Görüldüğü üzere, hükme esas alınan bilirkişi raporu, karşı taraf vekalet ücretlerine göre düzenlenmiş olmasına rağmen, mahkeme ise, “sözleşme gereğince ödenmesi gereken vekalet ücretlerine” göre hüküm kurmuş, davalı tarafın bilirkişi raporuna karşı itirazları ve ödeme savunmaları da, bu nedenle dikkate alınmamıştır. Bu durumda, mahkeme kararı ve bilirkişi raporu arasında açık bir çelişki olduğu gibi, mahkemece, söz konusu bilirkişi raporuna göre hüküm kurulduğu belirtilmiş olmakla, kararın gerekçesi de kendi içinde çelişkilidir.
O halde mahkemece, kendi içinde çelişkili olan gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
3-Bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: 1. bent gereğince dava ihbar olunan ... ... Yönetim A.Ş.’nin temyiz dilekçesinin reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 3. bent gereğince tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 990,00 TL duruşma avukatlık parasının taraflar ve ihbar olunandan alınarak davacı ve davalıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 02.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.