22. Hukuk Dairesi 2017/20182 E. , 2019/3964 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının fazla çalışma yaptığını ancak karşılığının ödenmediğini öne sürerek fazla çalışma ücreti alacağının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar, davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda ve yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve temyiz nedenlerine göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine,
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı ve fazla çalışmanın hesap yöntemi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
Somut uyuşmazlıkta, dava dilekçesinde davacı vekili, ... Terminal Müdürlüğü"nde ÖTV"siz yakıt teslimat koordinatörü olarak çalışan davacının hafta içi 8.30-17.00 arası normal mesai ile 17.00 den sonra ise 4 saat süre ile akaryakıt teslimi için, Cumartesi günü ise 9.00-15. 00 arası nomal mesai ile saat 20.00 ye kadar ise akaryakıt teslimi için çalıştığını iddia etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının hafta içi 8.30-17.00, Cumartesi günü 9.00-15.00 saatleri arasında çalıştığı kabul edilmiş, akaryakıt teslimatına ilişkin defterlerde teslimden sonra davacının işyerine dönüp dönmediği döndüyse dönüş saatinin yazılı olmadığı gerekçesiyle teslim saatleri mesai bitimi olarak dikkate alınmıştır.
Akaryakıt teslimat defteri incelendiğinde, davacının ... dışında ..., ..., ..., ...., ... gibi bölgelere de teslimat yaptığı görülmektedir. Davacının bu bölgelere teslimat yaptıktan sonra ..."a geri dönüş yapacağının muhakkak olduğu dikkate alınarak, dönüş süresinin ... ve bu bölgeler arasındaki mesafeye göre ortalama olarak belirlenip mesai süresine eklenmesi gerekirken bu süreler dikkate alınmadan karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Öte yandan, davada müştereken ve müteselsilen sorumlu iki davalı bulunmasına karşın infazda tereddüt yaratacak şekilde tek davalı varmış gibi hüküm kurulması da doğru bulunmamıştır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 21.02.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.