MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapusuz Taşınmaz Tescili

... ve ... ile Hazine, ... ve ... aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 13.04.2011 gün ve 555/341 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 25.10.2011 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacılar vekili Avukat ... ve karşı taraftan davalı Hazine vekili Avukat ... geldiler. Başka kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacılar vekili, imar-ihya ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetliğe dayanarak mevkii ve sınırları dava dilekçesinde yazılı bulunan iki parça taşınmazın vekil edenleri adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili ile davalı ... vekili, kazanma koşullarının davacı lehine gerçekleşmediğini, imar planı içinde kalan yerlerin kazanılamayacağını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuşlar, Hazine vekili ayrıca TMK.nun 713/6.maddesine göre taşınmazların Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, mahalli bilirkişi ve tanıklar tarafından taşınmazların davacıların babası ...’ın ölümü ile davacılara taksimen intikal ettiğinin bildirildiği ancak diğer mirasçıların ne şekilde pay aldıklarının açıklanmadığı gerekçesi ile davanın reddine, iki parça taşınmazın TMK’nun 713/6.maddesi gereği Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafında temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili dava dilekçesinde, mevki ve sınırları yazılı taşınmazların öncesi “taşlık” iken vekil edenlerinin ailesi ve babalarının imar - ihyası sonunda tarıma elverişli hale getirildiğini açıklayarak eklemeli 20 yılı aşkın zilyetlik sebebiyle vekil edenleri adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahallinde yapılan 17.5.2005 tarihli keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıklar tarafından, taşınmazların davacıların dedesi Muharrem tarafından imar-ihya edilerek tarım arazisi haline getirildiği ve imar-ihyanın 1956 yılında tamamlandığı, Muharrem’in ölümü ile mirasçıları arasında yapılan taksimle oğlu ...’a, ...’ın da ölümü ile yine mirasçıları arasında yapılan rızai taksimle davacılara intikal ettiği, eklemeli zilyetliğin 20 yılın üzerinde olduğu ifade edilmiştir. Görüldüğü gibi dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıklar tarafından mirasçılar arasında yapılan rızai taksimle taşınmazların davacılara kaldığı ifade edildiğine, intikal şekli açıklandığı gibi belirlendiğine, bu durumda terekedeki diğer mirasçıların davaya katılmalarına gerek olmadığı anlaşıldığına göre mahkemece, beyanlar hatalı şekilde değerlendirilerek dava şartı sebebiyle (TMK.nun m.701, 702) yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Mahkemece yapılması gereken iş; tarafların dava ile ilgili tüm delillerini toplamak, oluşacak duruma göre olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurmak olmalıdır.
Açıklanan nedenle davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı görülen hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine 25.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.