Tebliğname no : 12 - 2013/184084
Mahkemesi : Erciş Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 21/02/2013
Numarası : 2012/185 - 2013/56
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat davasının dayanağı olan Patnos Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2008/521 esas, 2010/396 karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; davacı vekilinin 08.08.2011 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının sahibi olduğu 2.200 kg şekere 22.03.2008 tarihinde el konulduğunu, 24.12.2010 tarihinde iadesine karar verildiğini, el konulan şekerin müvekkiline zamanında iade edilmemesi ve imha edilmesi nedeniyle şekerin teslim edilmemesi ve el değiştirme işleminin gerçekleştirilememesi nedeniyle şekeri müşterisine ulaştıramadığından ticari anlamda kâr kaybı yaşadığını, maddi anlamda zarar gördüğünü, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suç nedeniyle beraatine karar verildiğini belirterek CMK’nın 141. vd maddeleri gereğince maddi tazminat talebinde bulunması üzerine açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1)a-Tazminat davasının dayanağı olan Patnos Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2008/521 esas, 2010/396 karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; davacıya ait araçta yapılan aramada 2.200 kilogram şekere kaçak olduğu iddiası ile 22.03.2008 tarihinde el konulduğu, 24.12.2010 tarihinde kaçakçılık suçunun unsurları oluşmadığından bahisle sanığın (davacının) beraatine ve şekerin malikine iadesine karar verilmiş, karar 14.03.2011 tarihinde kesinleşmiş ve kararın infazını sağlamak üzere Cumhuriyet Başsavcılığı"na yazılan 01.07.2011 tarihli müzekkerenin davacı tarafından elden takip edilmek üzere imza karşılığı alındığı ve tazminat davasının ise, 08.08.2011 tarihinde CMK"nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu, suça konu şekerin mahkemece beraat kararı verilmesinden önce 11.11.2010 tarihinde imha edildiği ve davacıya iade edilmediği anlaşılmakla; el koyma ve dava tarihi (22.03.2008-08.08.2011) arasında davacının suça konu şeker üzerinde tasarrufta bulunamaması nedeniyle zararının belirlenmesine esas olmak üzere, davacının el koyma süresinde tasarrufta bulunamadığı dönemdeki zararının şekerin davacıya iade edilmemiş olması dikkate alınarak, el koyma tarihindeki şekerin değeri ile bu değer üzerinden emtianın 60 günde bir el değiştireceği ve kâr payının %5 olacağı yönündeki Ticaret ve Sanayi Odası yazı cevabı dikkate alınarak net zararın belirlenmiş olduğunun anlaşılması karşısında;
b- Tazminat davasının dayanağı olan ceza dosyasının incelenmesinde, davacı kardeşi C.. Ç.."in gerekçeli karar içeriğine alınan beyanında, şekerin E.. Şeker fabrikasından alınarak, kendisine ait imalathane de küp şeker haline getirildiğini, nakliyesinin yapılması için sanık (davacıya) teslim edildiğinin belirtilmiş olması, bilirkişi raporunda, C.. Ç.."e ait işyerindeki defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılarak bu miktar malın stoklarda yer alması gerektiğinin belirtilmiş olması, dosyaya ibraz edilen faturanın da bu şahıs adına tanzim edilmiş olması karşısında, malın malikinin davacı olamayacağı anlaşılmış, malik olarak C.. Ç.."in dava açması durumunda, bu şahsa mal sahibi olarak beraat hükmünün tebliğ edilmesi sonrası adı geçen şahıs bakımından kararın kesinleşme işleminin yapılacağı da dikkate alınarak, el konulan emtianın gerçek maliki tarafından dava açma yetkisinin bulunduğu, nakliye edenin bu sıfatla dava açamayacağının gözetilmemesi,
2) Kabul ve uygulamaya göre de, dosyaya getirtilen Patnos Malmüdürlüğü"nün 19.06.2012 tarih, 661 sayılı yazı içeriğine göre, davacının bakkallık faaliyetinden dolayı vergi mükellefiyetinin 31.12.2000 tarihi itibariyle resen terk işlemine tabi tutulduğu, fiilen ticari faaliyeti nedeniyle vergi mükellefiyeti bulunmadığının anlaşılması karşısında, davacının zararının şekerin el konulma tarihindeki değeri ile iade tarihi arasındaki fiyat farkından ibaret olması gerektiği nazara alınmadan yukarıda açıklandığı şekliyle maddi zarar tayini,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.