12. Ceza Dairesi 2020/3941 E. , 2021/7187 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/b, TCK’nın 43/1, 62/1,52/1-2, 51/1- 3-7-8, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kolluk kuvvetlerince 22/06/2010 tarihinde yürütülen devriye faaliyeti sırasında sanığın, kendisine ait tapulu arazi üzerine, tek katlı prefabrik bina yaptırdığı belirlenerek, inşaatı durdurması hususunun, aynı tarihli tebliğ tebellüğ belgesi ile sanığa bildirildiği, bilahare, 22/07/2010 tarihinde kolluk kuvvetleri tarafından icra edilen önleyici hizmet devriyesinde, daha önce belirlenen prefabrik yapının yanına aynı nitelikte iki adet yapı ve sözü edilen yapıların önüne de betondan küçük bir havuz inşa edildiği görülerek sanığa, inşaatı durdurması hususunda aynı tarihli tutanak ile ikinci kez bildirimde bulunulduğu, 29/09/2010 tarihli iddianame ile de sanık hakkında, sit alanında zincirleme şekilde izinsiz inşai ve fiziki müdahale gerçekleştirdiği iddiasıyla açılan davada, bozma ilamı doğrultusunda olay mahallinde fen, mimar ve arkeolog bilirkişi refakatinde yeniden keşif icra edildiği, fen bilirkişisi tarafından düzenlenen rapor ve krokilerden dava konusu edilen üç adet yan yana prefabrik yapı ile önlerindeki havuzun 107 ada 12 nolu parselde ve 12 nolu parselin de sit alanında yer alan kısmında bulunduğunun anlaşıldığı, arkeolog bilirkişinin düzenlediği raporda yapılan inşai faaliyetlerin 1. derece doğal sit ve 1. derece arkeolojik sit alanı içinde yapıldığının belirtildiği, inşaat mühendisi tarafından düzenlenen raporda suça konu eylemlerin inşai ve fiziki müdahale niteliğinde olduğunun açıklandığı anlaşılmakla;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine, bilirkişi raporlarının yetersiz olduğuna, katılan vekilinin erteleme hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Önceki bozma ilamında suça konu taşınmazın suç tarihinde İl Özel İdaresi yönetim sınırları içerisinde bulunduğu ve Muğla Valiliği bünyesindeki koruma uygulama ve denetim bürosunun 27/03/2007 tarihinde faaliyete geçtiği, Muğla İl Özel İdaresi bünyesinde kurulmuş olan koruma uygulama ve denetim bürosunun suç tarihi itibariyle faaliyette olup olmadığının araştırılması gerektiği belirtilmesine rağmen bu konuda bozma ilamı gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmakla; Muğla İl Özel İdaresi bünyesinde kurulmuş olan koruma uygulama ve denetim bürosunun suç tarihi itibariyle faaliyette olup olmadığı araştırılarak, KUDEB bulunması halinde 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/4. maddesi, KUDEB yok ise aynı Kanunun 65/1. maddesi gereğince sanığın hukuki durumumun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
1-Sanık hakkında tesis edilen mahkumiyet hükmünde, 2863 sayılı Kanunun 5728 sayılı Kanun ile değişik ve Anayasa Mahkemesince iptal edilen 65/b maddesi yerine, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1. maddesinin dayanak gösterilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-22/06/2010 ve 22/07/2010 olan suç tarihlerinin gerekçeli karar başlığında 2010 olarak belirtilmesi,
3-Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarihli, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 21/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.