3. Hukuk Dairesi 2019/5419 E. , 2020/1722 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; Muhasebat Genel Müdürlüğü tarafından ...şkent Elektrk Dağıtım Anonim Şirketince, ... tarafından uygulanan Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğinin "20 Dağıtım Anonim şirketi için Tarife uygulamalarına ilişkin usul ve esaslar"da yer alan Resmi Sağlık Kurum ve Kuruluşlarına yapılan diğer -1 gurubu tarifesinde faturalandırmaya tabi tutulup tutulmadığının, faturalandırma işlemlerinin mevzuata uygun yapılıp yapılmadığının tespiti için inceleme başlatıldığını; 22/10/2010 tarihli muhasebat kontrolörü tarafından düzenlenen inceleme raporunda, ... Askeri Tıp Akademisi Komutanlığından hatalı faturalandırma sonucu fazla tahsilat gerçekleştirildiğini; resmi sağlık kurum ve kuruluşlarına ait faturalarda ticarethane için belirlenen birim fiyatlarının esas alındığının veya elektrik tüketim vergilerinin yersiz olarak tahakkuk ettirildiği durumunun ortaya çıktığını ileri sürerek; haksız faturalandırılma sonucu müvekkili idareden fazla tahsil edilen tutarlardan 104.931,80 TL nin davalı ... "tan, 9.970,07 TL nin de davalı ... "tan, ödeme tarihlerden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; ... tarafından çıkartılan 24/08/2006 tarihli tarifeye göre abone grubuna itiraz edilmediğinden davanın reddine, istemin zamanaşımına uğradığı ve dava konusu alacakların Tedaş"a devredildiğinden husumet nedeniyle davanın reddini istemiştir.
Davalı Tedaş vekili cevap dilekçesinde; istemin zamanaşımına uğradığını ve yapılan özelleştirme gereği Tedaş"a husumet yöneltilemeyeceğinden husumet yönünden davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; "" Elektrik Piyasası Müşteri Yönetmeliğinin 23/2. md. göre "perakende satış lisansı sahibi tüzel kişiden kaynaklanan hatalı bildirimlere karşı, müşteri tarafından fatura tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde itiraz edilebilir" 29/10/2012 tarih ve 3000 sayılı ... kurul kararı ile onaylanan 21 dağıtım şirketi için tarife uygulamalarına ilişkin usul ve esaslar"ın "Abone Grubunun Tespiti" başlıklı ikinci maddesinde "Şirket tarafından yapılan abone grubunun tespitine, ikinci faturanın son ödeme tarihine kadar itiraz etmeyen müşteri şirketin kararını kabul etmiş sayılır ve geriye yönelik bir hak talep edemez", davacı Bakanlık halen yürürlükte olan ve yukarıda açıklanan yönetmelik ve tarifeler gereğince tarifeye itiraz hakkını kaybetmiştir."" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin, 26.03.2016 tarihli 2015/9334 Esas 2016/4767 Karar sayılı ilamıyla;
“... abonenin resmi sağlık kuruluşu olduğunu bilen davalı ... idaresinin, tüketime ilişkin faturaları ilgili tarifeye göre düzenlemesi gerekir. Davacı abonenin, abone grubu tespitine zamanında itiraz etmemesinin sonuca bir etkisi bulunmamaktadır. Zira; abonenin resmi sağlık kurumu olduğunu bilen elektrik idaresinin aboneyi olması gereken abone grubuna dahil etmemiş olması kendi kusurundan kaynaklanmakta olup, hiç kimse kendi kusurundan hak elde edemez. Davacının, abone grubuna itiraz etmemesi elektrik idaresine bir hak bahşetmez.
Hal böyle olunca mahkemece, davacının elektrik tüketimlerinin resmi sağlık kuruluşları abone grubu tarifesi üzerinden faturalandırılması gerekirken, ticarethane abone grubuna dahil edilmesi nedeniyle, fazla ödenen miktarın tespiti için önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak 3 kişilik konusunda uzman bilirkişi heyetinden, hüküm kurmaya ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak, hasıl olacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yukarıda belirtilen hususlar gözardı edilerek, yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyulduktan sonra bu defa; bilirkişi raporu doğrultusunda davalı ... aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile, 26.212,88 TL alacağın haksız ödemenin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı Bedaş vekilinin 03/05/2019 tarihli dilekçesi ve ... 14/05/2019 tarihli cevabi yazılarına göre olay tarihleri itibariyle diğer davalı kurum olan ... sorumluluğunun bulunmayacağı davalı ... aleyhine açılan davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Davacının vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazı yönünden ise;
Somut olayda; Davanın, davalı ... yönünden husumet yokluğundan dolayı reddine karar verilmiş olması nedeniyle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 maddesi uyarınca davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunacağından davalı ... yararına 2.725,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile 11.144,54.- TL nispi vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle hüküm fıkrasının 4. bendinde yer alan "11.144,54.- TL” rakamının çıkarılmasına, yerine " 2.725,00 TL” rakamının yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.