Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2019/2250 Esas 2019/4363 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2250
Karar No: 2019/4363
Karar Tarihi: 03.10.2019

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2019/2250 Esas 2019/4363 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2019/2250 E.  ,  2019/4363 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 16/10/2012 gününde verilen dilekçe ile borçlu olmadığının tespiti istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11/07/2013 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı temsilcisi ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili, yetki belgesi olmadan yolcu taşıması sebebiyle 4925 sayılı Karayolları Taşıma Kanunu’nun 26. maddesinin (a) bendi uyarınca aynı güzergahta yapılan iki ayrı uygulama sırasında aynı eylem sebebiyle davacı hakkında iki defa idari para cezası tutanağı düzenlendiğini, ilk tutanağa ilişkin para cezasının ödendiğini, ikinci kere tahakuk ettirilen para cezasının ise, davalı kurum tarafından icra takibi yapılmak suretiyle tahsil edilmek istendiğini belirterek, ikinci kez kesilen (197868) nolu idari para cezası tutanağından kaynaklı olarak borçlu olunmadığının tespiti isteminde bulunmuştur.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler incelendiğinde; davacının, dava konusu idari para cezasının iptali için Rize İdare Mahkemesinde, 2011/305 esas sayılı dosya ile iptal davası açtığı, idare mahkemesince, 2011/550 sayılı karar ile, söz konusu idari para cezasının davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ve itiraz edilmeden kesinleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafından, dava konusu idari para cezasının, iptaline yönelik olarak sulh ceza mahkemesinde süresinde itiraz yoluna başvurulmadığından kesinleştiği anlaşılmaktadır. Şu halde; mahkemece, kesinleşen idari para cezalarına ilişkin olarak menfi tespit davası açılamayacağı dikkate alınarak, davanın tümden reddedilmesi gerektiği halde yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru olmamış ve kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen yukarıdaki kararın açıklanan sebeplerle BOZULMASINA 03/10/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.