8. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/994 Karar No: 2011/5402 Karar Tarihi: 24.10.2011
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/994 Esas 2011/5402 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2011/994 E. , 2011/5402 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin Korunması
... ile ... Belediye Başkanlığı aralarındaki zilyetliğin korunması davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Kumluca Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 24.11.2010 gün ve 546/556 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R
Davacı, mülkiyeti Hazineye ait 144 parsel ile 145 parsel kapsamında olup zilyetliği altında bulunan 3000 m2’lik taşınmaz üzerinde bulunan baraka ve ağaçların iş makinesiyle sökülmek suretiyle 05.07.2007 tarihinde elatıldığını açıklayarak davalı Belediyenin haksız elatmasının önlenmesine ve zilyetliğinin korunmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, taşınmazın imar planı kapsamında kaldığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davalı ... tarafından davacının zilyetliğine haksız olarak elatıldığı görüşünden hareketle davanın kabulüne, davalının haksız elatmasının önlenmesine, tazminata ilişkin hakların saklı tutulmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; TMK. nun 981 ve devamı maddelerinde düzenlenen zilyetliğin korunması isteğine ilişkindir. Taşınmaz üzerinde zilyetlikten başka hakkı bulunmayan kişiler anılan maddeler uyarınca zilyetliklerinin korunmasını isteyebilirler. Zilyetliğin elden alınması ya da saldırıya uğraması halinde korunma dava yolu ile istenebilir. Ancak TMK. nun 984. maddesi hükmü uyarınca “dava hakkı zilyedin fiili ve failini öğrenmesinden başlayarak 2 ay ve her halde fiilin üzerinden 1 yıl geçmekle düşer.” Davacı dava dilekçesi ve yargılama oturumlarında, 05.07.2007 tarihinde davalı Belediyenin taşınmaza elattığını, köylülerin haber vermesi üzerine 19.07.2007 tarihinde öğrendiğini bildirmiştir. Davalı tarafça tecavüzün 05.07.2007 tarihinde yapıldığı ve davacının tecavüzü 19.07.2007 tarihinde öğrenildiği açıklandığına göre Kanun hükmünde açıklanan süre kaçırıldıktan sonra 07.11.2007 tarihinde eldeki dava açılmıştır. Davanın açıldığı tarih itibariyle dava hakkının düştüğü göz önünde tutularak zilyetliğin korunması niteliğindeki davanın süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Davalı ... vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 24.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.