10. Ceza Dairesi 2021/6804 E. , 2021/11121 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanıklar ... ve ... hakkındaki İstanbul Anadolu 5.Asliye Ceza Mahkemesinin 06/12/2016 tarihli ve 2015/435 esas, 2016/641 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 24/03/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheliler ... ve ... hakkında, 15/04/2014 tarihinde işledikleri iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, 09/07/2014 tarihli ve 2014/96855 soruşturma, 2014/25 sayılı karar ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanunun 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda haklarında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, tedbirin infazı için Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2- İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlandığı, çağrı yazısı tebliğine rağmen müdürlüğe yasal süre içerisinde başvurmamaları nedeniyle infaz kayıtlarının kapatıldığı,
3- İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararı kaldırılarak 13/08/2015 tarihli ve 2015/108617 soruşturma, 2015/34194 esas, 2015/28990 sayılı iddianame ile TCK’nın 191/4-a delaletiyle 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları talebiyle İstanbul Anadolu 5. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
4- İstanbul Anadolu 5. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 06/12/2016 tarihli ve 2015/435 esas, 2016/641 sayılı kararı ile ısrar şartının oluşmadığı gerekçesiyle sanıkların ayrı ayrı beraatine karar verildiği, kararın 24/01/2017 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 09/07/2014 tarihli ve 2014/96855 soruşturma, 2014/25 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, sanıkların denetim yükümlüklerini ihlal etmeleri nedeniyle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonunda, sanıklara denetimli serbestlik müdürlüğünce bir kez çağrı kağıdı tebliğ edildiği bu sebeple ısrar şartının gerçekleşmediğinden bahisle sanıkların beraatlerine dair İstanbul Anadolu 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/12/2016 tarihli ve 2015/435 esas, 2016/641 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, sanıklar haklarında 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildiği ve 191/3. maddesi uyarınca bir yıl denetimli serbestlik süresi belirlendiği, denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında sanıkların denetim yükümlüklerini ihlal etmeleri nedeniyle haklarında kamu davası açıldığı, ancak mahkemece yapılan yargılama sonucunda denetimli serbestlik müdürlüğünce çağrı kağıdının bir kez tebliğ edildiği bu nedenle ısrar şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle yüklenen suçun unsurları itibariyle oluşmadığından bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/2-e maddesi uyarınca sanıkların beraatlerine karar verildiği anlaşılmış ise de,
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesinde "Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında ... beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir." şeklindeki, 191/3. Maddesinde "Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır." ve 191/4. maddesinde “Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” şeklinde,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8. maddesinde ise "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." şeklindeki düzenlemelerin yer aldığı,
Somut olayda ise, sanıkların üzerine atılı kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma fiilinin kanunda suç olarak tanımlanmış olduğu, haklarında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmiş olan sanıklar haklarında denetimli serbestlik müdürlüğünce yapılacak işlemlerin Kanun"a uygun olması gerektiğine dair şüphe bulunmamakta ise de, söz konusu çağrı tebliğinin bir kez yapıldığı gerekçesi ile beraat kararı verilemeyeceği, aksi halde uyuşturucu madde kullanmak suçundan bir daha kovuşturma yapılmasının mümkün olmayacağı, bu halde kamu davasının açılması bir şarta (yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etme şartına) bağlanmış olduğundan, mahkemece ısrar şartının gerçekleşmediği kanaatine varılması durumunda, açılan kamu davasında kovuşturma şartı bulunmadığından bahisle durma kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde beraat kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek İstanbul Anadolu 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/12/2016 tarihli ve 2015/435 esas, 2016/641 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanıklar ... ve ... haklarında yapılan soruşturma sonunda, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 09/07/2014 tarihli ve 2014/96855 soruşturma, 2014/25 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı takiben, sanıkların denetim yükümlüklerini ihlal etmeleri nedeniyle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonunda, İstanbul Anadolu 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/12/2016 tarihli ve 2015/435 esas, 2016/641 sayılı kararı ile sanıklara denetimli serbestlik müdürlüğünce bir kez çağrı kağıdı tebliğ edildiği bu sebeple ısrar şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle sanıkların beraatlerine karar verilmiştir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191/2. maddesinde "Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında ... beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir." şeklindeki, 191/3. maddesinde "Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır." ve 191/4. maddesinde “Kişinin, erteleme süresi zarfında;
a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” şeklinde,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 223/8. maddesinde ise "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." şeklindeki düzenlemelerin yer aldığı,
Somut olayda, haklarında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmiş olan sanıklar haklarında denetimli serbestlik müdürlüğünce çağrı tebliğinin bir kez yapıldığı gerekçesi ile beraat kararı verilemeyeceği, aksi halde bu suçtan bir daha kovuşturma yapılmasının mümkün olmayacağı, bu halde kamu davasının açılması bir şarta (yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etme şartına) bağlanmış olduğundan, mahkemece ısrar şartının gerçekleşmediği kanaatine varılması durumunda, açılan kamu davasında kovuşturma şartı bulunmadığından durma kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden beraat kararı verilmesi kanuna aykırı olup sanıklar lehine verilmiş olan ve davanın esasını çözen bu karardan dolayı yeniden yargılama yapılmamak ve aleyhe sonuç doğurmamak üzere, hukuka aykırılığa işaret edilerek, kanun yararına bozma isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
D-)Karar:
Açıklanan nedenlerle, mahkemesince açılan kamu davası hakkında kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden “durma” kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, beraat kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden İstanbul Anadolu 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/12/2016 tarihli ve 2015/435 esas, 2016/641 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, CMK’nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca yeniden yargılama yapılmamak ve aleyhe sonuç doğurmamak üzere, gerekli işlemin yapılması için dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
03/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.