Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2020/3541 Esas 2020/5274 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi, ziynet alacağı ve maddi tazminat konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Taraflar arasında görülen boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince erkeğin sadakatsiz olduğu, eşinin üzerine kemerle yürüdüğü, evden kovduğu, bağımsız konut açmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince sözlü yargılama yapılmak üzere dosyanın gönderilmesine karar verilmiştir. Gönderme kararından sonra yargılamaya devam eden ilk derece mahkemesince davalı kadının sürekli eşinden ayrılmak istediğini söylediği, eşine "Ne biçim erkeksin senin çocuğun olmuyor" demek suretiyle kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesi kararının gerekçesinde; “Yapılan incelemede davacı erkeğin davalı kadının kardeşi tanık ..."a "Ben istemiyorum, ben seni arayacağım" dediği, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, davalı kadının ise sürekli eşinden ayrılmak istediğini söylediği, eşine "Ne biçim erkeksin senin çocuğun olmuyor" dediği, böylece boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.” denilmek suretiyle bölge adliye mahkemesi tarafından kusur düzeltilmesi yapıldığı halde, kararın hüküm kısmında davalı kadının kusura yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmek suretiyle gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılmıştır. Gerekçe ve hüküm arasında yaratılan bu çelişki tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 03.11.2020 (Salı)