
Esas No: 2013/9930
Karar No: 2013/18112
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/9930 Esas 2013/18112 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalı ile aralarındaki yer gösterme ve komisyon başlıklı sözleşmeyle taşınmazın satımı konusunda anlaştıklarını, bu sözleşmeye göre kendisinin devre dışı bırakılması halinde komisyon bedelinin iki katı oranında ücret ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, buna rağmen davalının kendisini devre dışı bırakarak taşınmazı satın aldığını, bundan dolayı davalı aleyhine icra takibi başlattığını, davalının itirazda bulunduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, dava konusu taşınmazı internetten yapılan ilan üzerine sahibinden satın aldığını savunmuştur.
Mahkemece, davalının ilandaki daireyi sahibinden satın almasının sözleşmedeki cezai şartın karşılığı olamayacağı gerekçesiyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 21.6.2012 tarih 2012/13636 E ve 2012/16281 tarihli ilamı ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkmece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ile davalı arasında 05.06.2010 tarihli yer gösterme ve komisyon sözleşmesi imzalandığı ve aynı zamanda satın alınacak dava konusu taşınmazın gösterildiği, sözleşmede davalı gördüğü taşınmazı kendisi ya da sözleşmede belirtilen yakınları adına satın aldığı takdirde muayyen bedelin %3"lük kısmını komisyon bedeli olarak, komisyoncunun 2013/9930-18112
aradan çıkartılarak taşınmazın satın alınması halinde ise, komisyon bedelinin 3 katı ödeme yapacağının düzenlendiği görülmüştür. Taşınmaz 15.06.2010 tarihinde sahibinden satın almıştır. Mahkemece, davanın reddine dair ilk hüküm Dairemizce bozulmuş olup, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir. Oysa dairimezin bozma ilamında açıkça, "Somut olayda davacı tellal, davalıya taşınmazı göstermiş ve sözleşme gereği davalı, davacı ile arasındaki sözleşmeyi feshetmeden onun gösterdiği taşınmazı satın aldığına göre, tellal üzerine düşen görevi ifa etmiş ve sözleşmede belirtilen oran üzerinden ücret istemeye hak kazanmıştır. Sözleşmenin (2) ve (3). maddesindeki şartların BK."nun 161. maddesi gereği cezai şart olup olmadığı mahkemece değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir." denilerek karar bozulmuştur. Mahkemece, bozmaya uyulduğuna göre, bozma ilamı doğrultusunda değerlendirme yapılmalıdır. Dairemizin ilamında tellalın üzerine düşen edimini yerine getirdiği ve ücrete hak kazandığı vurgulanmıştır. Nitekim sözleşmenin 1. maddesinde, "davalının satın alması halinde komisyoncuya satım bedelinin %3 lük kısmı hiçbir koşul ve şarta bağlı olmadan ödenecektir." düzenlemesi bulunduğu gibi 2. maddede ise, komisyoncunun aradan çıkarılması halinde gayrimenkulu satın alan komisyon bedelinin 3 katını ödemeyi taahhüt eder." dendiğine göre, davacı tellalın %3 lük komisyon bedeline hak kazandığı anlaşılmaktadır. Davacı, 2. madde uyarınca ceza-i şart isteminde bulunmuştur. %3"lik kısım tellallık ücreti olup, kalan %6 lık kısım ise BK. 161. madde uyarınca cezai şart niteliğinde olup, mahkemece, %6 lık kısım üzerinde 161/son maddesi uyarınca, tenkis yapılıp yapılmayacağı tartışılmalı ve hasıl olacak sonuca uygun karar verilmelidir. Bu doğrultuda işlem yapılması gerekirken, davacı yararına oluşan müktesap hak kuralı ihlal edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 1.7.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.