20. Hukuk Dairesi 2013/3831 E. , 2013/8174 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, ... Köyünde 5304 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükümlerine göre yapılan ve ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosunda orman olarak tesbit edilen 102 ada 1 numaralı parselin sınırında bulunan taşınmazların orman olduğu halde, orman sınırları dışında bırakıldığını ileri sürerek, bu taşınmazların orman sınırları içine alınması ve orman niteliği ile Hazine adına tescilini istemiştir.
Yargılama sırasında dava konusu yerlere ...Köyü 102 ada 1, 2, 3, 4, 5 ve 6 ile 103 ada 2 parsel numarası verilerek tesbit tutanağı düzenlenmiş olup, kadastro mahkemesince bu parsellere ilişkin tefrik kararı verilerek ayrı ayrı esaslara kaydı yapılmıştir.
Kadastro sırasında Akpınar Köyü, 103 ada 2 parsel sayılı 2338,66 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak ... adına tesbit edilmiş, tesbit maliki yargılama sırasında davaya dahil edilmiştir.
Kadastro mahkemesince dava konusu 103 ada 2 sayılı parselin tesbit tutanağının kesinleştiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli ve yetkili ....Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Sulh hukuk mahkemesince, köy tüzel kişiliği aleyhine açılan davanın husumet nedeni ile reddine; Hazine ve dahili davalı ... aleyhine açılan davanın kabulü ile 103 ada 2 parsel sayılı taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tesciline; yargılama gideri ile vekâlet ücretinin dahili davalı adık Ermiş ve Hazineden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ... Yönetimine verilmesine karar verilmiş; davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 17.05.2010 gün ve 2010/3157-6474 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [Yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4/3. maddesi uyarınca yapılan orman kadastrosunda 6831 ve 3402 sayılı Kanun hükümleri iç içe ve birlikte uygulandığından orman sınırları dışında bırakılan taşınmazlar hakkında 3402 sayılı Kanunun 26/4. maddesi gereğince henüz olumlu tesbit tutanağı ve haritası düzenlenmemiş olmakla birlikte orman olmadığı konusunda "olumsuz tutanak ve harita düzenlendiği" kabul edilip, 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi gereğince kadastro mahkemesinin görevi (yetkisi) başlayacağı Çevre ve Orman Bakanlığının (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ya da Orman Genel Müdürlüğünün otuz günlük kısmî ilân süresi içinde kadastro mahkemesinde dava açabileceği, açılacak bu davada yapılan kadastro işlemin özelliği ve açılacak davanın niteliği nedeniyle bu davada husumet Hazine veya taşınmazın içinde bulunduğu köy tüzel kişiliği ya da davaya konu taşınmaza zilyet olanlara yöneltilebileceği, kendilerine husumet yöneltilerek dava açılan özel ya da tüzel kişilerin gerçek hak sahibi olmadığı gerekçesiyle dava husumet yönünden red edilmeyip, kadastro mahkemesinin, dava dilekçesinde nitelikleri bildirilen taşınmazın tesbit tutanağının, malik henesinin açık bırakılmak suretiyle düzenlenip, Kanun ve Yönetmelik hükümlerine göre
mahkemeye göndermesini kadastro müdürlüğünden istemesi gerektiği, tesbit tutanağı düzenlenmeden keşif yapılması halinde, keşif sırasında belirlenecek hak sahiplerinin davaya katılması, bu arada tesbit tutanağının gönderilmesi halinde dava dosyası ile birleştirip 3402 sayılı Kanunun 27, 28 ve 29. maddeleri gereğince yargılamaya devamla, tesbit tutanağında yazılı hak sahiplerini de davaya katıp, husumet yaygınlaştırılarak taraf oluşturulduktan sonra 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince tarafların gösterecekleri deliller ile mahkemece re"sen lüzum görülen diğer deliller de toplanıp dava konusu taşınmazın gerçek hak sahibi adına tesciline karar verilmesi gerekmektedir. Bu ilkeler gözönünde bulundurularak 3402 sayılı Kanunun 27. maddesi gereğince bu tür davalara bakmakla kadastro mahkemeleri görevli olduğundan, sulh hukuk mahkemesince görevsizlik kararı ile dosyanın görevli ve yetkili İskilip Kadastro mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi] gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra görevsizlik kararı verilerek, dosya Kadastro Mahkemesine gönderilmiş, mahkemece; davanın kabulüne, dava konusu Akpınar Köyü, 103 ada 2 parselin orman niteliğinde Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından, ham toprak niteliği ile tescil edilmesi gerektiği ileri sürülerek temyiz edilmiştir.
Dava, orman kadastrosuna ve kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 23/09/2013
gününde oy birliği ile karar verildi.