Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5413
Karar No: 2018/2138
Karar Tarihi: 24.05.2018

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/5413 Esas 2018/2138 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2016/5413 E.  ,  2018/2138 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki asıl dosya davacısı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili ve mal kaçırmaya yönelik taşınmaz satışı nedeniyle uğranılan zararların giderilmesi talebi, birleşen dava, tasarrufun iptâli talebinden ibarettir. Asıl ve birleşen davada davacılar yüklenici, davalılar ise iş sahibi ve taşınmazı devir alanlardır.
    Asıl davada davacılar vekili; davalı ... ile aralarında süt sığırcılığı ve ahır yapımı konusunda anlaştıklarını ve iş bedelinin ödenmediği gibi diğer davalılara tapu devri yapılarak zararlarına sebebiyet verildiğini, 532.138,00 TL alacağın tahsili ve taşınmazların tapusunun iptâli ile tescil talebinde bulunmuş, birleşen davada ise muavazzalı olarak tapu kayıtlarının devredildiğini ve tapuların iptali ile alacağın tahsilinin sağlanmasını talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, kendilerine husumet düşmediğini ve davanın esastan da reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacı ... Makine İnş. Tem. Orm. Ürünleri Taah. Tic. Ltd. Şti. tarafından açılan davanın feragat gereğince reddine, davacı . ... tarafından açılan davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, verilen karar davacı ... vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    Adil yargılanma hakkı Anayasamızın 36/1. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6. maddesinde düzenlenmiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi"nin bazı kararları ile Anayasa Mahkemesi"nin bireysel başvuruya ilişkin bazı kararlarında gerekçeli karar hakkının adil yargılanma hakkının somut görünümlerinden olduğu belirtilmiştir. Anayasa"nın
    141/3. maddesine göre bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Adil yargılanma hakkının sağlanması kapsamında kararların gerekçeli olmasıyla ilgili kamu düzenine ilişkin hükümlere 6100 sayılı HMK"da da yer verilmiştir. HMK 297. maddeye göre hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri yer almalı ve sonuç kısmında da taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi yani açık ve infazda tereddüt yaratmayacak nitelikte karar verilmesi gereklidir. HMK 298/2. maddede ise gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz hükmü mevcuttur.
    HGK"nın 24.02.2010 tarihli 2010/1-86 Esas, ve 2010/108 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; "yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur."
    Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; asıl dava hakkında bir karar verilmiş ancak birleşen dava hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmediği gibi karar başlığında da birleşen dava dosyasının tarafları gösterilmemiştir. Asıl ve birleşen dava birbirinden bağımsız davalar olup, her bir davanın ayrı ayrı değerlendirilmesinin yapılması zorunludur. İki ayrı uyuşmazlığın tek dosya üzerinden çözüme kavuşturulması da, bu davaların bağımsız niteliklerinin ortadan kalkmasına neden olmaz. Bu nedenlerle asıl ve birleşen davalar hakkında ayrı ayrı ve gerekçeli hüküm kurma zorunluluğu bulunmaktadır. Aksi düşüncelerle ,asıl davadan feragat edilmesi nedeniyle birleşen davanın otomatik olarak ortadan kalkacağı gerekçesi ile birleşen dava hakkında hüküm kurmamak usul ve yasaya aykırı olmuş,kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    O halde mahkemece yapılacak iş;asıl ve birleşen davalar yönünden ayrı ayrı ve gerekçeli hüküm kurmaktan ibaret olmalıdır.
    Bozma nedenlerine göre sair temyiz itirazları incelenmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin ve Yargıtay başvurma harçlarının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 24.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi