10. Hukuk Dairesi 2014/27426 E. , 2015/7509 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
Dava, ... Rant Sigortasına giriş tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıç tarihi olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, yurtdışında geçen borçlanmaya esas bir kısım süreyi 3201 sayılı Kanun kapsamında borçlanmış olup; ... Rant Sigortası"na giriş tarihi esas alınarak Türkiye"deki sigorta başlangıç tarihinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Dava dosyası içerisinde tercümesi de bulunan ... Mercii yazısı ve ekindeki belgede; davacının, ... primlerini iade alarak, yurt dışı çalışmalarını tasfiye ettiği belirtilmektedir. Prim iadesi suretiyle tasfiye edilen yurt dışı hizmetlerindeki anılan tasfiye edilme hali, söz konusu yurt dışı sürelerinin, 3201 sayılı Kanun uyarınca borçlandırılarak, sigortalının sosyal güvenliği bakımından değerlendirilmesinde, aksine bir düzenleme bulunmadığından engel değildir. Ancak tasfiye edilen yurt dışı hizmetlerin, sigortalılık başlangıcında esas alınabilmesi mümkün de bulunmamaktadır. Zira, Türkiye Cumhuriyeti ile ... Federal Cumhuriyeti arasındaki Sosyal Güvenlik Sözleşmesi"nin, konuya ilişkin 29’uncu maddesinin 4’üncü bent hükmü, bir kimsenin ... sigortasına girmeden önce, ... Rant Sigortası"na girmiş bulunması halinde, Rant Sigortası"na giriş tarihinin, ... sigortasına giriş tarihi olarak kabul edileceğini belirtmekle birlikte, anılan hükmün uygulanabilirliği, her iki ülke mevzuatına göre dikkate alınabilecek bir sigortalılık süresinin bulunması halinde mümkündür.
Sigortalı hizmetlerin tasfiye edilmesi hâlinde, tasfiyeye uğramış hizmetlerin sosyal sigorta hukuku açısından geçerliliğini yitirmiş sayılması ve artık her iki ülke mevzuatına göre nazara alınabilecek bir sigortalılık süresi kalmayacağından, Türkiye Cumhuriyeti ile ... Federal Cumhuriyeti arasında aktedilen Sosyal Güvenlik Sözleşmesi"nin, konuya ilişkin 29’uncu maddesinin 4’üncü bent hükmü uyarınca, rant sigortasına giriş tarihinin, Türkiye’de sigorta başlangıcı olarak sayılması mümkün olmayacaktır. (Hukuk Genel Kurulu"nun 13.02.2002 gün, 2002/10-21-70 sayılı kararı)
5754 sayılı Kanun ile 3201 sayılı Kanunun 5.maddesine 4.fıkra hükmü olarak eklenen ek fıkra ile de; “Yurtdışı hizmet borçlanmasına ait süreler 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre hangi sigortalılık haline göre geçmiş sayılacağının belirlenmesinde; Türkiye’de sigortalılıkları varsa, borçlanma talep tarihindeki en son sigortalılık haline göre, sigortalılıkları yoksa, aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçmiş sigortalılık süresi olarak kabul edilir.” hükmü getirilmiştir.
Anılan 5754 sayılı Yasa ile, 3201 sayılı Yasada yapılan değişiklikler ve getirilen ek düzenlemelere birlikte bakıldığında; başvurulacak kuruluşların belirlenmesinde, eski 3.maddede öngörülen değişik hallerden tümüyle vazgeçilmiş ve sadece; Türkiye’de sigortalılıkları varsa, borçlanma talep tarihindeki en son sigortalılık haline göre, sigortalılıkları yoksa, aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçmiş sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği öngörülmüştür. Yasanın bu açık hükmü karşısında, artık borçlanılan sürelerin, mülga diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında bir sigortalılık süresi olarak değerlendirilmesi imkanı ortadan kalkmıştır. Yani,Türkiye’de hiçbir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi çalışması bulunmayan kişilerin, 3201 sayılı Yasaya dayalı borçlanma sürelerinin 5510 sayılı Yasanın 4/I-b kapsamında sigortalılık süresi olarak değerlendirilmesi yasal bir zorunluluk haline gelmiştir.
Kuşkusuz yurtdışı çalışmalarının tasfiyesi halinde sigorta başlangıcı, 3201 sayılı Kanunun 5’inci madde hükmü çerçevesinde belirlenmesi gerekecektir. Ancak 11.09.2014 tarihli Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun ile 3201 sayılı Kanunda yapılan değişikliklerin ardından davalı Kurum tarafından çıkarılan 29.09.2014 tarih 2014/27 sayılı Genelge"de ..."dan prim iadesi alınan sürelerdeki çalışmaya başlanılan tarihin de ülkemizde sigorta başlangıcı olarak kabul edileceği belirtilmiş olduğundan; davacıya, anılan Genelge kapsamında Kuruma başvurması için süre verilerek, uyuşmazlığın devam edip etmediği belirlenmeli, uyuşmazlığın devam ettiğinin anlaşılmasına göre, davacının yurtdışı çalışmalarının tasfiye edilmesi halinde sigortalılık başlangıcı 3201 saylı Kanunun 5"inci maddesi gözetilip, yurtdışı çalışmalarının tasfiye edilmediğinin tespit edilmesi halinde ise Türkiye Cumhuriye ile ... Fedaral Cumhuriyeti arasında aktedilen Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin 29"uncu maddesinin 4"üncü bendi dikkate alınıp, davacının yurt içi çalışmaları araştırılarak, 5510 sayılı Kanunun 4/1-a ya da 4/1-b maddesi kapsamında sigortalılık başlangıç tarihi irdelenip, varılcak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma gerekir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.