Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/1009 Esas 2011/5382 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/1009
Karar No: 2011/5382
Karar Tarihi: 24.10.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/1009 Esas 2011/5382 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/1009 E.  ,  2011/5382 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    ... ile Hazine ve dahili davalı ... aralarındaki tescil davasının kabulüne dair ... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 05.11.2010 gün ve 474/429 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı, Kadastro Mahkemesine vermiş olduğu 4.6.2007 havale tarihli dilekçesinde miras yoluyla intikal ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik nedeniyle mevkii ve sınırları yazılı bulunan ve kadastro çalışmaları sırasında tespit dışı bırakılan taşınmazın adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Kadastro Mahkemesinin 12.9.2008 tarih 2007/353 Esas, 2008/56 Karar sayılı temyiz edilmeksizin kesinleşen ilamı ile, dava konusu yerin “dere yatağı” olarak tespit dışı bırakılan bir yer olduğu ve buraya ait kadastro tutanağı düzenlenmediği gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, dosyanın karar kesinleştiğinde mahalli Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine kararı verilmiş, davacının talebi ile dosya Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir.
    Davalı Hazine vekili dere yatağı niteliği ile tespit dışı bırakılan taşınmazın davalı adına tapuya kayıt ve tesciline imkan bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Davaya dahil edilen köy tüzel kişiliği temsilcisi yargılama oturumlarına katılmamış ve yanıt vermemiştir.
    Mahkemece, davacı yararına kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile teknik bilirkişinin 14.05.2008 tarihli raporuna ekli krokide A harfi ile gösterilen 898,11 m² taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; aynı Kadastro Müdürlüğünün dosya içerisindeki karşılık yazısına göre dava konusu taşınmaz “dere boşluğu” olarak tespit dışı bırakıldığı anlaşılmaktadır. Böyle bir yerin zilyetlikle kazanılması; ancak, taşınmazın aktif dere yatağı niteliğinde olmaması ve derenin etki alanında bulunmaması durumunda mümkündür. Kadastro Mahkemesince yapılan keşifte tespitlerini yapan jeoloji mühendisi bilirkişinin raporuna göre; davaya konu taşınmazın bitişiğinden geçen İlge Çayının etki alanında kaldığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekirken kabulü doğru olmamıştır.
    Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.