
Esas No: 2021/29294
Karar No: 2022/1836
Karar Tarihi: 07.02.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/29294 Esas 2022/1836 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/29294 E. , 2022/1836 K."İçtihat Metni"
...com.tr, ...com.tr, ...com.tr, ...com.tr, ...com, ...com isimli internet sitelerinde yer alan muhtelif URL adreslerinde yayınlanan haberler hakkında ilgilisi ... vekili tarafından içeriklerin yayından kaldırılması talebi üzerine yapılan inceleme neticesinde, talep konusu içerikte haber verme hakkının aşıldığına ilişkin hususlara rastlanmadığı, haberlerin ifade ve basın özgürlüğü hakkının kullanılması kapsamında kaldığından bahisle talebin reddine dair ... Sulh Ceza Hakimliğinin 08/10/2020 tarihli ve 2020/3796 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin merci ... Sulh Ceza Hakimliğinin 19/10/2020 tarihli ve 2020/4804 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 05/08/2021 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29/09/2021 tarihli ve KYB. 2021/101883 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
Somut olayda, "İşte rüşvet çarkı'', "..." ''...'', ''...", "...", "..." şeklindeki haberler üzerine, ilgilisi ... vekili Avukat ... 'nun içeriklerin yayından kaldırılması talebinin "yayınların içeriklerinin incelenmesinde haber verme amacı taşıdığı, talep konusu içerikte haber verme hakkının aşıldığına ilişkin hususlara rastlanmadığı, haberlerin basın özgürlüğü ve bilgilendirme hakkı kapsamında kaldığı'' şeklindeki gerekçe ile talebin reddine karar verilmiş ise de; anılan haber içeriğindeki olaya ilişkin olarak yapılan yargılama neticesinde ... Ağır Ceza Mahkemesinin 13/11/2006 tarihli ve 2001/759 esas, 2006/504 karar sayılı dosyasında ilgilisinin beraatine karar verildiği, kararın temyizi üzerine Yargıtay 11.Ceza Dairesi Başkanlığı'nın 19/03/2009 tarihli ve 2008/1079 esas, 2009/2636 sayılı kararı ile zamanaşımı nedeniyle hükmün ortadan kaldırılmasına karar verildiği, ... Ağır Ceza Mahkemesinin 28/04/2016 tarihli ve 2011/133 esas, 2016/95 karar sayılı dosyasında ise ilgilisi hakkında atılı suçlardan zaman aşımı nedeniyle düşme kararı verildiği, kararın temyizi üzerine Yargıtay 5.Ceza Dairesi Başkanlığı'nın 21/11/2019 tarihli ve 2019/8962 esas, 2019/10936 sayılı kararı ile hükmün düzeltilerek onanmasına karar verildiği,
Benzer bir olayla ilgili olarak Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 05/06/2017 tarihli ve 2016/15510 esas, 2017/5325 karar sayılı ilâmında yer alan, "Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17/6/2015 tarihli ve E.2014/4-56, K.2015/1679 sayılı kararının ilgili kısmı şöyledir: "...Unutulma hakkına gelince; unutulma hakkı ve bununla ilişkili olan gerektiği ölçüde ve en kısa süreliğine kişisel verilerin depolanması veya tutulması konuları, aslında kişisel verilerin korunması hakkının çatısını oluşturmaktadır. Her iki hakkın temelinde bireyin kişisel verileri üzerinde serbestçe tasarruf edebilmesini, geçmişin engeline takılmaksızın geleceğe yönelik plan yapabilmesini, kişisel verilerin kişi aleyhine kullanılmasının engellenmesini sağlamak yatmaktadır. Unutulma hakkı ile geçmişinde kendi iradesi ile veya üçüncü kişinin neden olduğu bir olay nedeni ile kişinin geleceğinin olumsuz bir şekilde etkilenmesinin engellenmesi sağlanmaktadır. Bireyin geçmişinde yaşadığı olumsuz etkilerden kurtularak geleceğini şekillendirebilmesi bireyin yararına olduğu gibi toplumun kalitesinin gelişmişlik seviyesinin yükselmesine etkisi de tartışılmazdır. Unutulma hakkı; üstün bir kamu yararı olmadığı sürece, dijital hafızada yer alan geçmişte yaşanılan olumsuz olayların bir süre sonra unutulmasını, başkalarının bilmesini istemediği kişisel verilerin silinmesini ve yayılmasının önlemesini isteme hakkı olarak ifade edilebilir..." Yukarıda yapılan açıklamalar ve genel ilkeler bağlamında somut olay değerlendirildiğinde; başvuruya konu haberlerin ilk kez yayınlandıkları tarihte, her hangi bir eleştiri veya yorum yapılmaksızın internet üzerinde yorumsuz biçimde yayınlanmalarının, olay tarihinde kişilik haklarına karşı bir saldırı veya ihlal içermediği, bu hâliyle ifade ve basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilebileceği, başvuranların beraat etmeleri sonucu, aradan geçen dokuz yıl sonra, haberin "güncellik" değerini yitirdiği, dolayısıyla haberin o tarihte "gerçeklik ve doğruluk" kriterlerini karşılamasının artık bir önemi kalmadığı, habere konu olan yargılama sürecinin tüm aşamalarıyla sona ermesiyle birlikte, habere konu olan kişiler için haksızlık içeren durumun, toplum tarafından öğrenilmesinin, geçmişte gerçeklik ve doğruluk payı varmış gibi ifşa edilmesi anlamına gelebileceği, dolayısıyla adı geçen habere istenildiği zaman ulaşılmasının, toplum açısından yanlış algılamaya yol açabileceği, başvuranların beraatle sonuçlanan bir yargı sürecinde gözaltına alınması ve tutuklanması süreçlerine dair haberin basının arşivinde bulunmasının, haberin kamu yararı için gelecekte hatırlanması veya istatistiki açıdan değerlendirilmeye alınması gibi işlevi de taşımadığı, dolayısıyla haberin yayında kalmasının, toplumun ilerlemesi, gelişmesi için bir katkı sağlamayacağı gibi, kamu yararına toplum hafızasında yer etmesi gibi bir etkisi de olmadığı, haberin içeriğini oluşturan kişilerin; toplumu temsil ve topluma hizmet etme gayesiyle seçilmiş veya atanmış siyasilerden olmadığı gibi, topluma kendini anlatma ve toplumu aydınlatma gayesiyle eser veren sanatçılardan veya aydınlardan da olmaması nedeniyle, suç geçmişlerine dair bilgilerin kamuyu ilgilendirmediği, ayrıca bu bilgilerin sadece devletin belirli organlarınca kayıt altında tutulabileceğinin, başvuranların isimlerinin ad ve soyadı şeklinde açıkça yazılması suretiyle "örgüt, fuhuş ve insan ticareti" gibi kelimelerin yanında anılmaya devam etmesinin, şeref ve haysiyetlerine karşı bir eylem olduğu gibi, bu nedenle gözaltına alındıkları bilgisinin arşivlenmesinin kişisel verilerin izinsiz olarak işlenmesi ve yayınlanması anlamına geleceği, yukarıda yer alan değerlendirmeler karşısında, başvuranların istememesine rağmen, geçmişlerinde yer eden olumsuz tecrübelere dair haberlere, toplum tarafından istenen her anda kolaylıkla ulaşılmasının başvuranların kişilik haklarını zedelediği, sonuç ve kanaatine varıldığından ..." şeklindeki açıklamalar da nazara alındığında, ilgili haber içeriğinde yer alan haberin basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği, başvurucunun unutulma hakkının bulunduğu, anılan haberle ilgili yapılan yargılama neticesinde de beraat ve düşme kararı verildiği, atılı suçların tarihinin 1997-1999 yılları olduğu nazara alındığında haberin güncellik değerini kaybettiği, bu nedenle haber içeriğinin kişilik haklarını zedelediği anlaşılmakla, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriğindeki husus yerinde görüldüğünden; ... Sulh Ceza Hakimliğinin 19/10/2020 tarihli ve 2020/4804 değişik iş sayılı kararının, CMK'nun 309/4-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, 07/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.