Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/1010 Esas 2011/5381 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/1010
Karar No: 2011/5381
Karar Tarihi: 24.10.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/1010 Esas 2011/5381 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/1010 E.  ,  2011/5381 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    ... ile ... ile Hazine ve ... aralarındaki tescil davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 02.11.2010 gün ve 371/471 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılar ile davalı Hazine vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar, imar-ihya ve eklemeli kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak kadastro çalışmalarında tescil harici bırakılan dava konusu taşınmazın adlarına tescilini talep ve dava etmişlerdir.
    Davalı Hazine vekili davanın reddi ile taşınmazın Hazine adına tescilini istemiştir. Davalı köy tüzel kişiliği yapılan tebligata rağmen yargılama oturumlarına katılmamış ve yanıt da vermemiştir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazda imar ve ihyanın yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacılar ile davalı Hazine vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
    Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından;dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında “taşlık arazi” olarak tespit dışı bırakıldığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere ve kural olarak böyle bir yerin yoğun emek ve masraf sarfı suretiyle imar-ihya işlemlerinin tamamlanarak tarıma elverişli hale getirilmesini müteakip, kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi suretiyle TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri hükümlerine göre kazanılması mümkündür.
    Mahallinde 20.11.2008 tarihinde yapılan keşif sırasında görevlendirilen Ziraat Mühendisi ... tarafından düzenlenen 22.12.2008 hakim havale tarihli rapor, bilimsel verilere uygun ve zemini açıkça belirleyen niteliktedir. Bu rapordan ayrılmayı gerektirir bir nedene rastlanmamıştır. Raporda, fen bilirkişisinin krokisinde B harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün taşlık ve kayalık bir toprak formunda olduğu taşınmaz üzerinde herhangi bir imar ve ihyanın yapılmadığı, A bölümünün 7-8 yıl öncesinden, C bölümünün 8-10 yıl öncesinden imar ve ihyasının tamamlandığı belirlendiğine göre tüm bölümler bakımından davanın reddine karar verilmiş olması sonuç itibariyle doğru olmuştur.
    Öyle ise davacıların tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasa hükümlerine uygun bulunan yerel mahkeme kararının ONANMASINA,
    Davalı Hazinenin temyiz itirazlarına gelince; davalı Hazine vekili, 23.07.2008 havale tarihli cevap dilekçesinde “...davanın reddine ve dava konusu taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini...” istemiştir. Hal böyle olunca, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 18. maddesi ve TMK.nun 713/6. fıkrasının gözönünde bulundurularak fen bilirkişisinin krokisinde A ve C ile gösterdiği yerlerle ilgili olarak Hazine adına tescile karar verilip verilmeyeceği hususunda bir karar verilmesi gerekirken bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru olmamıştır. Ancak krokide (B) harfi ile belirlenen yer TMK.nun 715 ve 999. maddeleri gereğince nitelik itibariyle özel mülkiyet konu olabilecek taşınmazlardan olmadığından ve tapu tescili olanaklı yerlerden de sayılmadığından davalı Hazinenin bu taşınmaz bölümüne yönelik temyiz isteği yerinde bulunmamaktadır.
    Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 17,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1,25 TL"nin temyiz eden davacılardan alınmasına 24.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.