Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2667
Karar No: 2011/3279

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/2667 Esas 2011/3279 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/2667 E.  ,  2011/3279 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ELAZIĞ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 30/11/2010
    NUMARASI : 2009/382-2010/427

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, dava konusu 1118 parsel sayılı taşınmazda iştirak halinde malik olduklarını, taşınmazın bir kısmını davalıların kendi taşınmazlarına geçiş yolu olarak kullandıklarını, f. ş.olduklarını ileri sürerek elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalılar, çekişmeli yerin kadastro çalışmaları sırasında yol olarak bırakılması gerektiğini, kadimden bu yana yol olarak kullanıldığını, davacıların miras bırakanının muvafakati olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. 
    Mahkemece; HUMK’nu 8. maddesi uyarınca görevsizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi . . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava; paydaşlar arası elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
    Mahkemece; görevsizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Tarafların tüm delilleri toplanıp, tetkik edildikten ve HUMK. nun 376. maddesine göre son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin; aynı yasanın 388. maddesi uyarınca kararı gerekçesi ile birlikte (tam olarak) yazması ve hüküm sonucunu 389. maddede öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır. 
    Ne var ki, uygulamada söz konusu yasanın 38l. maddesinin son fıkrasının getirdiği ayrıcalığa dayanılarak bazı zorunlu nedenlerle sadece hükmün sonucu tutanağa geçirilip tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır.           
    İşte bu gibi hallerde HUMK. nun 389. maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara daha sonra yazılan gerekçeli kararın uygun olması zorunludur. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hâkimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak yoktur. Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması, yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasanın l4l. maddesi ile HUMK. nun yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hâkime yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama yargı, yargıç ve kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz. 
    Değinilen ilke ve yasa hükümleri gözardı edilerek kısa kararın 3. bendinde “Dosyanın talep halinde Elazığ Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine ” gerekçeli kararda ise “Kararın kesinleşmesinden itibaren 10 günlük süre içerisinde talep halinde dosyanın Elazığ İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmesine ” yazılmak suretiyle kısa karara çelişkili olarak gerekçeli karar yazılması doğru değildir.
    Öte yandan gerekçeli kararın 2. bendinde “Sulh Hukuk Mahkemesi” görevli olarak  gösterilirken 3. bendinde “….İcra Hukuk Mahkemesinin” görevli gösterilerek kendi içinde de çelişkiye düşülmüştür.
    Hal böyle olunca, bozma nedenine göre şimdilik işin esasına girilmeksizin hükmün l0.4.l992 gün, l992/7 Esas, l992/4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı çerçevesinde bir karar verilmek üzere HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan  peşin  harcın  temyiz  edene  geri  verilmesine, 21.03.2011  tarihinde  oybirliğiyle  karar  verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi