Esas No: 2021/11859
Karar No: 2022/338
Karar Tarihi: 26.01.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/11859 Esas 2022/338 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/11859 E. , 2022/338 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma ... yönünden 13.01.2017
Hüküm : Sanık ... yönünden TCK’nın 314/2, 221/4, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK’nın 62/1, 53/1-2-3, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyet kararı, Sanık ... yönünden CMK'nın 223/2-e maddesi gereğince beraat kararı
28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi gereğince temyiz incelemesi sonrasında dosyanın gönderildiği Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesince bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, gerekçe içeriğine yapılan incelemede;
I-Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafii tarafından yapılan temyiz başvurusu yönünden;
Bozma ilamına uyularak, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükümlere esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik o yer Cumhuriyet savcısı tarafından yapılan temyiz başvurusu yönünden;
Dairemizin bozma ilamı üzerine yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı, o yer Cumhuriyet savcısının sunmuş olduğu istinaf başvuru dilekçesinin temyiz talebi niteliğinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
a)Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 karar sayılı kararında, "ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı''nın kabul edildiği dikkate alındığında, somut dosyada atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olan detaylı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının ilgili yerlerle yazışma yapılarak mümkün olması haklinde getirtilmesi; yine UYAP veri havuzundan araştırma yapılarak sanık hakkında herhangi bir tanık veya itirafçı beyanı olup olmadığının saptanması, bulunması halinde bilgi ve belgelerin onaylı örneklerinin dosya içerisine getirtilmesi, gerek görülmesi halinde tanık olarak dinlenmeleri sağlandıktan veya temin edilecek onaylı ifade tutanaklarının 5271 sayılı CMK'nın 217. maddesi gereğince duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
b)Kabul ve uygulamaya göre de;
Dosyadaki mevcut deliller itibariyle sanık tarafından gerçekleştirilen ve örgütsel faaliyet olarak kabul edilen hareketlerin, sanığın örgüt hiyerarşisine dahil olduğunu gösterir biçimde çeşitlilik, devamlılık ve yoğunluk içermemesi karşısında örgüt üyesi olarak kabul edilmesine yasal olanak bulunmadığı, ancak sanığın daha önce BankAsyada benzer nitelikte işlemi yokken, örgüt liderinin talimatıyla uyumlu şekilde 29.01.2014 tarihinde hurda altın alımı yapmak şeklindeki eyleminin örgüte yardım etme suçunu oluşturacağı gözetilmeden delillerin değerlendirilmesinde düşülen yanılgı sonucu yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.01.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.