Esas No: 2018/4431
Karar No: 2018/15157
Karar Tarihi: 20.09.2018
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2018/4431 Esas 2018/15157 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Hakaret ve tehdit suçlarından sanık ... hakkında son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına dair Silifke Ağır Ceza Mahkemesinin 23/05/2017 tarihli ve 2017/161 esas, 2017/166 sayılı kararına karşı itirazın reddine ilişkin merci Mersin 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/08/2017 tarihli ve 2017/503 Değişik İş sayılı kararı, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 31/05/2018 gün ve 94660652-105-33-10271-2017-Kyb sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11/06/2018 gün ve 2018/49612 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, Mersin Barosunda kayıtlı avukat olan sanığın, Mersin İdman Yurdu Spor Kulübü vekili sıfatıyla, müvekkili tarafından azledilmesinin ardından 09/09/2015 tarihinde telefonla görüştüğü sırada, adı geçen kulübün yönetim kurulu üyesi müştekiye hitaben "ekmeğimle oynadın, gününü göreceksin, sana bunun bedelini ödeteceğim, terbiyesiz" şeklinde sözler söyleyerek hakaret ve tehditte bulunduğu, mevcut delillerin son soruşturmanın açılması için yeterli olduğu, delillerin takdir ve değerlendirilmesinin de son soruşturma aşamasında davayı görecek olan mahkemesine ait bulunduğu gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Hakaret ve tehdit suçlarından sanık ... hakkında son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına dair Silifke Ağır Ceza Mahkemesinin 23/05/2017 tarihli ve 2017/161 esas, 2017/166 sayılı kararına karşı itirazın reddine ilişkin merci Mersin 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/08/2017 tarihli ve 2017/503 Değişik İş sayılı kararının, Mersin Barosunda kayıtlı avukat olan sanığın, Mersin İdman Yurdu Spor Kulübü vekili sıfatıyla, müvekkili tarafından azledilmesinin ardından 09/09/2015 tarihinde telefonla görüştüğü sırada, adı geçen kulübün yönetim kurulu üyesi müştekiye hitaben "ekmeğimle oynadın, gününü göreceksin, sana bunun bedelini ödeteceğim, terbiyesiz" şeklinde sözler söyleyerek hakaret ve tehditte bulunduğu, mevcut delillerin son soruşturmanın açılması için yeterli olduğu, delillerin takdir ve değerlendirilmesinin de son soruşturma aşamasında davayı görecek olan mahkemesine ait bulunduğu gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Uyuşmazlık, hakaret ve tehdit suçlarından sanık ... hakkında son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına dair Silifke Ağır Ceza Mahkemesinin 23/05/2017 tarihli ve 2017/161 esas, 2017/166 sayılı kararında ve bu karara karşı şikayetçi vekili tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin merci Mersin 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/08/2017 tarihli ve 2017/503 Değişik İş sayılı kararında isabet bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309.maddesinin 1.fıkrasında “Hakim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunması halinde bu maddede düzenlenen olağanüstü yasa yoluna konu olabileceği belirtilmiştir.
Y.C.G.K."nun 17.7.2007 gün ve 2007/145-172 sayılı, 27.3.2007 gün ve 2007/73-76 sayılı kararlarında da vurgulandığı üzere hükümdeki diğer yasaya aykırılıklar giderilmeden, uyuşmazlık konusunda karar verilmesi halinde, hukuka aykırılıkları giderme ve ülkede uygulama birliğini hukuka uygunlukla sağlama amacına hizmet için öngörülen "Kanun yararına bozma" kurumu, bünyesinde hukuka aykırılık taşıyan hükümleri onaylama sonucunu doğuracaktır.
Uyuşmazlık konusunda bir karar vermeden önce, kanun yararına bozma istemine konu edilen kararda başkaca yeni hukuka aykırılıkların bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu bağlamda;
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 58. maddesinde; "Avukatların avukatlık veya Türkiye Barolar Birliği ya da baroların organlarındaki görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlardan dolayı haklarında soruşturma, Adalet Bakanlığının vereceği izin üzerine, suçun işlendiği yer Cumhuriyet savcısı tarafından yapılır. Avukat yazıhaneleri ve konutları ancak mahkeme kararı ile ve kararda belirtilen olayla ilgili olarak Cumhuriyet savcısı denetiminde ve baro temsilcisinin katılımı ile aranabilir. Ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren bir suçtan dolayı suçüstü hali dışında avukatın üzeri aranamaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile Ceza Muhakemesi Kanununun duruşmanın inzibatına ilişkin hükümleri saklıdır. Şu kadar ki, bu hükümlere göre avukatlar tutuklanamayacağı gibi, haklarında disiplin hapsi veya para cezası da verilemez.", 59. maddesinde; "58 inci maddeye göre yapılan soruşturmaya ait dosya Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne tevdi olunur. İnceleme sonunda kovuşturma yapılması gerekli görüldüğü takdirde dosya, suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesine en yakın bulunan ağır ceza mahkemesi Cumhuriyet Savcılığına gönderilir. Cumhuriyet Savcısı beş gün içinde, iddianamesini düzenliyerek dosyayı son soruşturmanın açılmasına veya açılmasına yer olmadığına karar verilmek üzere ağır ceza mahkemesine verir. İddianamenin bir örneği, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun hükümleri uyarınca, hakkında kovuşturma yapılan avukata tebliğ olunur. Bu tebliğ üzerine avukat, kanunda yazılı süre içinde bazı delillerin toplanmasını ister veya kabule değer bir istemde bulunursa nazara alınır, gerekirse soruşturma başkan tarafından derinleştirilir. Haklarında son soruşturmanın açılmasına karar verilen avukatların duruşmaları, suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesinde yapılır. (Ek cümle : 2/5/2001 - 4667/38 md.) Durum avukatın kayıtlı olduğu baroya bildirilir.", 60. maddesinde; "59 uncu maddede yazılı mahkemelerin tutuklama veya salıverilmeye yahut son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına dair kararlarına karşı Cumhuriyet Savcısı veya sanık tarafından genel hükümler uyarınca itiraz olunabilir. Bu itiraz, suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesi hariç olmak üzere, itiraz edilen kararı veren mahkemeye en yakın ağır ceza mahkemesinde incelenir.", 61. maddesinde ise " (Değişik : 23/1/2008-5728/332 md.) Ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren bir suçtan dolayı suçüstü halinde soruşturma, bizzat Cumhuriyet savcısı tarafından genel hükümlere göre yapılır." denilmiştir.
Kanun koyucu avukatların görevinden doğan veya görevi sırasında işlemiş olduğu suçların soruşturması ve kovuşturmasında genel hükümlerden ayrılarak özel düzenlemeler öngörmüştür. Avukatların işlemiş oldukları suç nedeniyle özel hükümlerin uygulanabilmesi için, suçun görevden doğması veya görev sırasında işlenmesi gerekmektedir. 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 1. maddesi uyarınca; bir kamu hizmeti ve serbest bir meslek olarak yerine getirilen avukatlık, yargının kurucu unsurlarından olup bağımsız savunmayı serbestçe temsil ettiği gibi, Anayasanın 36. maddesinde düzenlenen hak arama özgürlüğünün güvencesini de oluşturmaktadır. Avukatlık mesleğinin bu nitelikleri gereği olarak, görev sırasındaki veya görevden doğan suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılıp yürütülmesi konusunda CMK"da yer alan genel düzenlemelerden ayrık biçimde 1136 sayılı Kanununun yukarıda yer verilen 58 - 61. maddelerinde özel düzenlemeler yapılmıştır.
İncelenen dosyada;
Şikayetçi ... vekilince, sanığın Mersin İdman Yurdu Spor Kulübü tarafından azledilmesinin ardından, sanık ..."ın Mersin İdman Yurdu Spor Kulübü yönetim kurulu üyesi olan şikayetçiyle 09/09/2015 tarihinde telefonla görüştüğü sırada, şikayetçiye hitaben "ekmeğimle oynadın, gününü göreceksin, sana bunun bedelini ödeteceğim, terbiyesiz" şeklinde sözler söylediğinden bahisle şikayette bulunulduğu, sanığın Mersin Barosuna kayıtlı serbest avukat olarak görevini ifa ettiği ve avukat olması nedeniyle Adalet Bakanlığı"ndan 1136 sayılı Kanunun 58. maddesi uyarınca soruşturma, 59. maddesi gereğince de kovuşturma izni alındığı, Silifke Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sanık hakkında hakaret ve tehdit suçları nedeniyle 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 59/1-2. maddesi gereğince son soruşturmanın açılmasına karar verilmesi talebiyle 27/04/2017 tarihinde iddianame düzenlendiği, yargılama neticesinde Silifke Ağır Ceza Mahkemesinin 23/05/2017 tarihli ve 2017/161 esas, 2017/166 sayılı kararıyla "Sanık ile müşteki arasında geçen telefon konuşması sanığın suç tarihi olan 09/09/2015 tarihinde Mersin İdmanyurdu vekilliğinin bitirilmiş olması, dolayısıyla sanık ile müşteki arasında görev ilişkisi olmaması, yine olayın avukatın yapmış olduğu bir görev sırasında olmaması ve görevi ile ilgili bir konu olmaması nedeniyle 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu"nun 58. Maddesinde düzenlenen Avukatların görevleri ile ilgili soruşturma izni verilmesi şartları oluşmadığı, eğer bir suç var ise normal bir soruşturma yapılması gerektiği " biçimindeki gerekçeyle son soruşturma açılmasına yer olmadığına karar verildiği, kararın şikayetçi vekiline 30/05/2017 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetçi vekili tarafından 06/06/2017 tarihinde anılan karara itiraz edildiği, merci Mersin 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/08/2017 tarihli ve 2017/503 Değişik İş sayılı kesin nitelikteki kararıyla son soruşturma açılması talebinin reddine ilişkin kararın gerekçesine ve itiraz dilekçesi içeriğine göre itiraza konu kararın usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Sanık ... 30/05/2014 tarihli ve 14473 yevmiye numaralı vekaletnameyle Mersin İdman Yurdu Spor Kulübü vekili olarak tayin edilmiş, 03/07/2015 tarihinde de müvekkili tarafından noter kanalıyla vekillik görevinden azledilmiştir. Sanık suçlamaları kabul etmemektedir. Şikayetçi vekili 06.02.2018 havale tarihli dilekçesiyle sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçmiştir.
Uyuşmazlık, hakaret ve tehdit suçlarından sanık ... hakkında son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına dair Silifke Ağır Ceza Mahkemesinin 23/05/2017 tarihli ve 2017/161 esas, 2017/166 sayılı kararında ve bu karara karşı şikayetçi vekili tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin merci Mersin 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/08/2017 tarihli ve 2017/503 Değişik İş sayılı kararında isabet bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkin ise de, avukat sanık hakkında verilen son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına dair karara şikayetçinin itiraz hakkının bulunup bulunmadığı ve son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına dair kararı veren ağır ceza mahkemesine en yakın olup aynı zamanda suçun işlendiği yer mahkemesi sıfatına da haiz olan ağır ceza mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunması halinde, suç yeri ağır ceza mahkemesi tarafından anılan karara yönelik itirazın incelenip incelenemeyeceği öncelikle belirlenmelidir.
Avukat sanık hakkında verilen son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına dair karara şikayetçinin itiraz hakkının bulunup bulunmadığı yönünden; Yargıtay 5. Ceza Dairesi"nin 03/05/2017 tarihli ve 2017/738 esas, 2017/1862 sayılı kararında da açıklandığı üzere, 1136 sayılı Kanunun özel soruşturma ve kovuşturmayı öngören hükümlerinde tüm ayrıntılar düzenlenmediğinden, açık hüküm bulunan konularda bu düzenlemenin uygulanması gerekmekte, düzenlenmeyen veya ilgili maddelerde atıf yapılan hususlarda ise genel hükümlerin uygulanması zorunlu bulunmaktadır. Başka deyişle, 1136 sayılı Kanun"da açık bir düzenlemenin bulunması durumunda, aynı konu genel hükümler ile (5271 sayılı CMK) aykırı biçimde düzenlense dahi, bu konuda 1136 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Avukatların görev sırasındaki veya görevden doğan suçlardan dolayı Adalet Bakanlığının kovuşturma iznine bağlı olarak, anılan kanunun 59. maddesi uyarınca suçun işlendiği yere en yakın ağır ceza mahkemesi başsavcısı tarafından düzenlenen iddianame üzerine aynı yer ağır ceza mahkemesince son soruşturmanın açılmasına ya da açılmasına yer olmadığına karar verilmektedir. 1136 sayılı Kanunun 60/1. maddesinde ise; "59. maddede yazılı mahkemelerin tutuklama veya salıverilmeye yahut son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına dair kararlarına karşı Cumhuriyet savcısı veya sanık tarafından genel hükümler uyarınca itiraz olunabileceği " belirtilmiştir. Görüldüğü üzere, özel soruşturma yönteminin düzenlendiği 60/1. madde ile son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına ilişkin karara kimin itiraz edeceği sorunu açıklığa kavuşturulup, yalnızca Cumhuriyet savcısının itiraz edebileceği kabul edilmiş, ancak itiraz yöntemi bakımından genel hükümlere gönderme yapılmıştır. Bu durumda, incelenen dosyada suçtan zarar gören şikayetçinin itiraz hakkının bulunmadığı kabul edilmelidir. Bu nedenle özel yasasındaki hükümle düzenlenen bir konuda, genel soruşturma ve kovuşturma yöntemiyle ilgili olarak, suçtan zarar gören şikayetçinin de yasa yollarına başvuru hakkı bulunduğunu düzenleyen CMK"nın 260/1. maddesi hükmünün uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; hakaret ve tehdit suçlarından sanık ... hakkında Silifke Ağır Ceza Mahkemesinin 23/05/2017 tarihli ve 2017/161 esas, 2017/166 sayılı son soruşturma açılmasına yer olmadığına dair karara yönelik olarak şikayetçi vekili tarafından yapılan itirazın, şikayetçinin anılan karara itiraz hakkının bulunmaması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, itiraz esastan incelenerek itiraza konu kararın usul ve yasaya uygun gerekçesiyle itirazın reddine dair merci Mersin 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/08/2017 tarihli ve 2017/503 Değişik İş sayılı kararında yasaya uygunluk bulunmamaktadır.
Son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına dair kararı veren ağır ceza mahkemesine en yakın olup aynı zamanda suçun işlendiği yer mahkemesi sıfatına da haiz olan ağır ceza mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunması halinde, suç yeri ağır ceza mahkemesi tarafından anılan karara yönelik itirazın incelenip incelenemeyeceği hususuna gelince;
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 60. maddesinde; "59 uncu maddede yazılı mahkemelerin tutuklama veya salıverilmeye yahut son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına dair kararlarına karşı Cumhuriyet Savcısı veya sanık tarafından genel hükümler uyarınca itiraz olunabilir. Bu itiraz, suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesi hariç olmak üzere, itiraz edilen kararı veren mahkemeye en yakın ağır ceza mahkemesinde incelenir." biçiminde düzenleme yer almaktadır. Bu düzenlemeye göre son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına dair karara yönelik itirazın, suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesi dışında anılan kararı veren mahkemeye en yakın ağır ceza mahkemesi tarafından incelenmesi gerekmektedir. Kanun koyucu bu düzenlemeyi yaparken itirazı inceleyecek mahkemenin birden fazla dairesinin bulunma ihtimalini bilmekle birlikte maddede bu noktaya değinmeyerek kesin bir biçimde suç yeri ağır ceza mahkemesinin itirazı inceleyemeyeceği şeklinde düzenleme yapmıştır. Somut olayda suç yeri Mersin"dir. Son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına dair karar Silifke Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilmiştir. Hakimler Ve Savcılar Kurulu"nun internet sitesinde Silifke Ağır Ceza Mahkemesi"ne en yakın ağır ceza mahkemesinin Mersin Ağır Ceza Mahkemesi olduğu belirtilmektedir. Olayımızda Mersin aynı zamanda suç yeri olduğu için Mersin Ağır Ceza Mahkemesi birden fazla dairesi bulunmasına rağmen itirazı inceleyemeyecek, anılan itiraz Mersin Ağır Ceza Mahkemesi dışında Silifke Ağır Ceza Mahkemesi"ne en yakın ağır ceza mahkemesi tarafından incelenebilecektir. Anılan mercii kararı bu nedenle de yasaya aykırıdır.
Yargıtay incelemesi sırasında saptanan yukarıda belirtilen yeni hukuka aykırılık nedenleri, Kanun yararına bozma konusu yapılmadığından belirtilen Kanun yolunun niteliği gereği resen giderilemeyecektir.
Kanun yararına bozma konusunun bu aşamada sonuçlandırılması, yapılan açıklamalar ışığında olanaklı bulunmamaktadır.
IV-Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1) Kanun yararına bozma isteği hakkında bu aşamada bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
2)Kararda saptanan yeni hukuka aykırılık nedenleri açısından, Kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulmayacağının takdiri için, dosyanın Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMEK üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, bu hususun değerlendirilmesinden sonra, diğer kanun yararına bozma isteminin incelenmesine, 20/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.