Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/35008
Karar No: 2021/4214

Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/35008 Esas 2021/4214 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, Elektronik Haberleşme Kanunu’na muhalefet suçundan 3.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmıştır. Ancak, mahkeme tarafından sanığa uygulanan ceza yasal sınırların üzerinde belirlenmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da bu nedenle kararın kanun yararına bozulmasını istemiştir. İhbarnamede, tebligat işlemleri ile ilgili aşamalar ve kanunlar detaylı bir şekilde açıklanmıştır. Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyledir: 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 63/10, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 52/2 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddeleri ile 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2, 21/1, 21/2, 23/1-8 ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddeleridir.
19. Ceza Dairesi         2019/35008 E.  ,  2021/4214 K.

    "İçtihat Metni"



    5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’na muhalefet suçundan sanık ..."ın, anılan Kanun’un 63/10 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 52/2. maddesi gereğince 3.000,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Küçükçekmece 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/07/2019 tarihli ve 2017/136 esas, 2019/624 sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 04/12/2019 gün ve 94660652-105-34-14203-2019-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12/12/2019 gün ve KYB-2019/124712 sayılı ihbarnamesi ile daireye gönderilmekle okundu.
    Anılan ihbarnamede;
    5809 sayılı Kanun’un 63/10. maddesinde yer alan, “Bu Kanunun 56 ncı maddesinin... ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkralarına aykırı hareket ederek bu işi bizzat yapanlar elli günden yüz güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.” şeklindeki düzenleme karşısında, anılan suça ilişkin kanun maddesinde üst sınır olarak 100 gün adli para cezası belirtilmesine rağmen, Küçükçekmece 21. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 01/07/2019 tarihli karar ile sanık hakkında 150 gün adli para cezası belirlenerek, sonuç ceza olarak 3.000,00 Türk lirası olarak uygulanmak suretiyle fazla ceza tayininde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla, gereği görüşülüp düşünüldü;
    7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesinin “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adrese, tebligata, Tebligat Kanunu’nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği, soruşturma aşamasında gönderilen önödeme ihbarnamesinin, sanığın, aynı zamanda MERNİS’de kayıtlı olan, kolluk ifadesinde bildirdiği adresine doğrudan 7201 sayılı Kanun’un 21/2. maddesin göre tebliği usulsüz olup, sanığa yeniden usulüne uygun önödeme teklifinde bulunulup, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği,
    Hususunda da kanun yararına bozma isteminde bulunup bulunulmayacağının değerlendirilmesi için Adalet Bakanlığı"na gönderilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12/04/2021 tarihinde, oybirliğiyle karar verildi.





    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi