21. Ceza Dairesi 2015/1184 E. , 2015/2494 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
5327 sayılı TCK"nun 205. maddesindeki "resmi belgeyi bozmak, yok etmek ya da gizlemek" suçunun oluşabilmesi için resmi bir belgenin içeriğindeki bilgilerin anlaşılmaz, kullanılamaz hale getirilerek ondan faydalanma olanağının engellenmesi suretiyle bozulması veya belgenin maddi varlığına son verilerek hak sahibinin ondan yararlanmasının engellenmesi gerekmektedir. Nitekim, belge ortadan kalkınca veya bozulunca bu yararlanma olanağı kalmayacağından failin elde etmek istediği sonuç da gerçekleşecektir. Gerçek belgenin aslı ortadan kaldırılarak veya bozularak sonuç elde edildiğinde suç da tamamlanmış olur. Aslı ortadan kaldırılan belgenin ayrıca suretinin bulunması suçun tamamlanmasında etkili değildir.
Bu açıklamalar karşısında somut olayda; sanık ..."in icra müdürlüğüne gittiği sırada ..."nün 2005/10430 esas sayılı dosyasında alacaklı olan ... ile karşılaştığı, ..."nin alacağını haricen tahsil etmesi nedeni ile borçlunun gayri menkulü üzerinde bulunan haczin fekkini talep ettiği, sanık olan avukatın kendisine yardımcı olmak amacı ile suça konu edilen ve daha sonra yırtılan fek yazısına ilişkin talebi yazdığı, ..."nin bunu imzalamak sureti ile icra memuru olan ..."e verdiği, ... tarafından talebin tahsil harcı yatırıldığında dikkate alınmasına karar verildiği, bu talepten harç alındığını bilmeyen ..."un talepten vazgeçmek istediği ancak icra memurunun bu talebi kabul etmediği, bu sırada çıkan tartışmada sanığın bu yazıyı alıp ortadan ikiye yırttığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Ancak ..."nin alacaklı olduğu dosyadaki haciz fek talebinden vazgeçmek istediğine ilişkin anlatımı, yargılama sırasında tanık olarak dinlenen ..."in, haciz fekki talebinde bulunduktan sonra eğer harç yatırılmaz ise o fek talebinin işleme konulmayacağını, evrak yırtılmamış olsa ve fekten vazgeçmeye dair beyan bulunmasa dahi harç yatırılmadığı takdirde herhangi bir işlem yapılmayacağını beyan etmesi karşısında; icra işlemlerinde haciz fek talebinde bulunma usulü, harç yatırma zorunluluğu bulunup bulunmadığı da araştırılmak suretiyle suça konu belgenin içeriği de dikkate alınarak hukuki sonuç doğurmaya elverişli ve tamamlanmış bir belge olup olmadığının ve bu belgenin ortadan kaldırılması sonucunda hak sahibinin ondan yararlanmasını engelleyecek bir duruma neden olunup olunmadığının karar yerinde tartışılması, bu suretle sanığın kastı irdelenerek yüklenen suçun yasal unsurlarının ne surette gerçekleştiğinin açıklanması gerekirken eksik araştırma ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30.06.2015 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
5237 sayılı TCK"nun 205. maddesindeki "gerçek bir resmi belgeyi bozma" suçunun oluşması için, suçun maddi konusu olan resmi belgenin maddi varlığı ortadan kaldırılmadan, onun delil değerini bozmak veya değiştirmek gerekmektedir. Suçun tamamlanması için, belgenin kısmen veya tamamen okunması önlenecek şekilde yırtılması, karalanması, boyanması vb. şekilde gerçekleşecek eylemlerle delil olma niteliğine zarar verilmesi halinde suçun tamamlandığını kabul etmek gerekir. Ancak; failin icra hareketlerini bitirerek yırttığı, bozduğu belgenin parçalarının birleştirilerek kullanılması mümkün ise, failin teşebbüsten sorumlu tutulması gerekir.
Somut olayımızda; Dosya içinde bulunan suça konu belgenin örneği ile icra takibinin alacaklısı ..."nin tanık sıfatıyla yargılama sırasında Mahkemede alınan beyanları ve diğer tanıkların birbirini teyit eden beyanlarından; ... İcra ve İflas Müdürlüğüne gelen ..."nin alacağını haricen tahsil etmesi nedeniyle, borçlunun malları üzerine koyduğu hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, İcra Müdür Yardımcısı ..."nin taleplerini kabul ederek "İcra Tutanağı" düzenlediği ve kararını tutanağa yazdığı, karar gereği işlem yapılabilmesi için tahsil harcı yatırmaları gerektiğini öğrenen alacaklı ... ve sanık Avukat ..."in harç yatırmak istemedikleri, İcra Müdür Yardımcısı ... ile tartıştıkları, İcra Tutanağına yeni talep açacağını söyleyerek geri alan sanığın tutanağı havaya kaldırarak yırttığı sabittir. Ancak tutanağın yapıştırılarak kullanılabildiği sabittir.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu"nun 8. maddesinin, "İcra ve iflas daireleri yaptıkları muamelelerle kendilerine vaki talep ve beyanlar hakkında bir tutanak yaparlar. Sözlü itirazlar ile talep ve beyanların altları ilgililer ve icra memuru veya yardımcısı veya katibi tarafından imzalanır." hükmü ile aynı maddenin son fıkrasının "İcra ve iflas dairelerinin tutanakları, hilafı sabit oluncaya kadar muteberdir." hükümleri gereği suça konu belgenin aksi kanıtlanıncaya kadar geçerli resmi belge olduğu tartışmasızdır.
492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 23. maddesinin "Her ne sebep ve suretle olursa olsun, icra takibinden vazgeçildiğinin zabıtnameye yazılması için vazgeçilen miktara ait tahsil harcının yarısı alınır." hükmü ile icra takibinden veya buna bağlı hacizlerden vazgeçilmesi halinde tahsil harcı alınması gerektiğine ve aynı Yasanın 28/1-b maddesinde "Harç alacağı icranın yerine getirilmesiyle doğar." hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, İcra Tutanağına sanık ve yanında gelen ..."nin talebiyle hacizden vazgeçildiğinin yazılmasıyla devletin tahsil harcı almaya hak kazandığı açıktır.
Sanığın, tahsil harcı alınmasını engellemek amacıyla resmi belgeyi yırtmak şeklindeki eylemi ile atılı suçun unsurlarının oluştuğu, Mahkemenin takdirinde herhangi bir hata bulunmadığı, sanığın, eylemdeki kastının savunması ve tanık beyanları ile açığa çıktığı, araştırılacak ve incelenecek herhangi bir eksiklik bulunmadığı gibi Mahkeme Kararı yeterli gerekçeyi içerdiğinden, eksik araştırma ve yetersiz gerekçe yazıldığından söz edilerek bozulması isabetli değildir.
Açıklanan nedenlerle, Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/111-367 sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan bozma düşüncesine katılmamaktayım. 01/07/2015