5. Ceza Dairesi 2017/3883 E. , 2019/7049 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tefecilik, yağma
HÜKÜM : Tefecilik ve silahla tehdit suçlarından mahkumiyet, tefecilik suçundan beraat
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Katılan vekilinin temyiz isteminin dilekçesinin kapsamına göre, sanık hakkında tefecilik suçundan verilen beraat hükmüne, sanık müdafin temyiz talebinin ise tefecilik ve silahla tehdit suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik olduğu nazara alınarak, incelemenin söz konusu temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanık hakkında silahla tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın müşteki ..."ı konuşmak için arabasına çağırdığı ve arabasının içinde silahını göstererek müştekiyi tehdit ettiği iddia ve kabul edilen olayda; sanığın, aşamalarda suçlamayı kabul etmediği yönündeki değişmeyen savunmaları, eylemin gerçekleştiğine ilişkin müştekinin beyanı dışında dosyada bir delil bulunmaması ve müştekinin de 22/07/2010 havale tarihli dilekçesiyle sanığın kendisini tehdit etmediğini beyan ederek şikayetinden vazgeçmesi karşısında, aksi kanıtlanamayan savunmasına göre müsnet suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı deliller bulunmadığı gözetilerek beraatine karar verilmesi yerine yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabule göre de;
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve E. 2014/140, K. 2015/85 sayılı Kararının 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53/1. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Sanık hakkında tefecilik suçundan kurulan mahkumiyet ve beraat hükümlerinin temyizen incelenmesinde ise;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Tefecilik suçunda suç tarihinin kazanç elde etmek amacıyla ödünç paranın verildiği tarih, zincirleme suçlarda ise son suçun işlendiği gün olduğu, Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 12/05/2015 tarihli ve 2014/4-655 Esas, 2015/152 sayılı Kararında da açıklandığı üzere, değişik zamanlarda birden fazla kişiye kazanç karşılığı ödünç para verilmesi halinde zincirleme tek tefecilik suçunun oluşacağı nazara alındığında; UYAP sisteminde yapılan sorgulamada, sanık hakkında aynı suçtan Söke Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/26 Esas sırasında kayıtlı kamu davasının açıldığının anlaşılması karşısında, anılan davanın akıbetinin araştırılması, derdest ise davaların birleştirilmesi, karara çıkmış ve kesinleşmiş ise onaylı örneğinin getirtilerek incelenmesi sonrasında, suç ve iddianame tarihlerine göre eylemler arasında hukuki kesinti oluşup oluşmadığının, zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının ve mükerrer dava olup olmadığının saptanması, zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin belirlenmesi halinde, sanığa TCK"nın 241. maddesi gereğince verilecek cezadan aynı Kanunun 43/1. maddesi uyarınca artırım yapıldıktan sonra kesinleşen dava dosyasından verilen cezanın mahsubu ile oluşur ise aradaki fark kadar cezaya hükmedilmesi, hukuki kesintinin gerçekleşmesi halinde ise ayrı ceza verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde kararlar verilmesi,
Bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda suçtan zarar görenler ..., ... ve ..."e kazanç elde etmek amacıyla ödünç para verdiği iddia ve kabul edilen olayda; sanığın, bir suç işleme kararı kapsamında değişik tarihlerde birden fazla suçtan zarar görene kazanç karşılığı ödünç para verdiği, eylemlerinin bir bütün halinde zincirleme tek tefecilik suçunu oluşturduğu gözetilmeden, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu aynı teselsül içerisinde değerlendirilecek eylemler bölünmek suretiyle mahkumiyet ve beraat hükümleri kurulması,
Kabule göre de;
28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi hükmüne aykırı olarak infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan vekilinin ve sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA 09/07/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.