(Kapatılan)15. Ceza Dairesi 2021/2019 E. , 2021/4381 K.
"İçtihat Metni"
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanık ..."ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 158/1-f-son, 52, 53, 58, 63. maddeleri gereğince 4 yıl hapis ve 7.000,00 Türk Lirası adli para cezasıyla cezalandırılmasına dair ... Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/03/2019 tarih ve 2018/295-2019/96 E.-K. sayılı kararını müteakip sanığın eşi olan ..."ın istinaf talebinin reddine ilişkin anılan Mahkemenin 2018/295-2019/96 E-K sayılı dosyasından verilen 27/03/2019 tarihli ek kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 07/12/2020 gün ve 94660652-105-34-13730-2020-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18/01/2021 gün ve 2021/2579 sayılı tebliğnamesiyle Dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 262. maddesinde yer alan "Şüpheli veya sanığın yasal temsilcisi ve eşi, şüpheli veya sanığa açık olan kanun yollarına süresi içinde kendiliklerinden başvurabilirler. Şüphelinin veya sanığın başvurusuna ilişkin hükümler, bunlar tarafından yapılacak başvuru ve onu izleyen işlemler için de geçerlidir." şeklindeki düzenleme karşısında, sanık ..."ın yokluğunda verilen kararın sanığa 04/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, sanığın eşi olan ..."ın istinaf dilekçesini 20/03/2019 tarihinde Mahkemesine sunduğu, bu suretle ..."ın süresinde yaptığı istinaf talebinin kabulü ile dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanığın yokluğunda verilen 12/03/2019 tarihli mahkûmiyet hükmünün kovuşturma evresindeki yakalama kararı üzerine alınan savunmasında bildirdiği adresine 04/04/2019 tarihinde usûlüne uygun olarak tebliğ edildiği, vasi ..."ın sanık hakkındaki mahkûmiyet hükmüne ilişkin 20/03/2019 havale tarihli istinaf başvuru dilekçesi sunduğu, Mahkemece, istinaf talep eden ..."in başka suçtan hükümlü olan sanığa ... Anadolu 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 28/12/2018 tarih ve 2018/1396-2018/1705 E.-K. sayılı kararıyla cezaevinden çıkıncaya kadar vasi olarak atandığı, fakat sanığın 08/03/2019 tarihinde Devrek Açık Ceza İnfaz Kurumundan firar ettiği ve karar tarihi itibarıyla cezaevinde bulunmadığının sabit olduğu, özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkûmiyet sebebiyle kısıtlı bulunan kişi üzerindeki vesayetin hapis halinin sona ermesiyle kendiliğinden ortadan kalkacağı, istinaf talep eden ..."in talep tarihi itibarıyla vasi sıfatı bulunmadığından istinaf yoluna başvurma hakkı bulunmadığı gerekçeleriyle talebin reddine karar verildiği, bu ek kararın talep eden ..."e 10/05/2019 tarihinde usûlüne uygun olarak tebliğ edildiği incelenen dosya münderecatından anlaşılmakta olup, dosya arasına alınan güncel aile nüfus kayıt tablosuna göre hâlihazırda sanığın eşi olduğu anlaşılan ve istinaf talep dilekçesine ekli olarak sunduğu vesayet kararında da bu durum belirtilen ..."in talebi Mahkemece yukarıda zikrolunan gerekçelerle reddedilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun "Yasal temsilcinin ve eşin başvurma hakkı" başlıklı 262. maddesinin "Şüpheli veya sanığın yasal temsilcisi ve eşi, şüpheli veya sanığa açık olan kanun yollarına süresi içinde kendiliklerinden başvurabilirler. Şüphelinin veya sanığın başvurusuna ilişkin hükümler, bunlar tarafından yapılacak başvuru ve onu izleyen işlemler için de geçerlidir." şeklindeki düzenlemesi doğrultusunda, Mahkemece süresinde yapılan istinaf başvurusu nedeniyle istinaf kanun yolu incelemesi yapılması için dava dosyasının İstinaf Mahkemesine gönderilmesi gerekirken yazılı şekilde talebin reddine yönelik ek kararda isabet bulunmadığından ve dolayısıyla kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, ... Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/295-2019/96 E.-K. sayılı dosyasından verilip kesinleşen istinaf talebinin reddine dair 27/03/2019 tarihli ek kararın 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, sanık bu suç nedeniyle cezaevine alınmışsa CEZASININ İNFAZININ DURDURULMASINA, başka suçtan tutuklu ya da hükümlü değilse derhal TAHLİYESİNE, bu konuda ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına, müteakip işlemlerin mahallinde takdir ve ifasına, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.