Bedelsiz senedi kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/6319 Esas 2016/4164 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bedelsiz senedi kullanma
HÜKÜM : 5237 sayılı TCK"nın 156/1, 62, 52/2, 51. maddeleri gereğince erteli 5 ay hapis ve 80 TL adli para cezası ile mahkumiyetine

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanın, sanık ..."ın yetkilisi olduğu...Dekorasyon şirketine ait işyerinden satın aldığı parkeler karşılığında toplam 750 TL değerinde suça konu 7 adet senedi işyerine verdiği, daha sonra bu senet bedellerini...Dekorasyon şirketinin işyerinde çalışan temyiz dışı sanık ..."a ödeyerek karşılığında ödediğine dair yazılı belge aldığı, temyiz dışı sanık ..."ın da katılandan aldığı bu paraları işyeri müdürü temyiz dışı sanık ..."e vermesine rağmen, şirket yetkilisi sanık ... ve temyiz dışı sanık ..."in suça konu senetlerin ödenmediği gerekçesi ile avukatları aracılığı ile katılan aleyhine ...3. İcra Müdürlüğü"nün 2007/228 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattıkları ve mükerrer olarak daha sonra senet bedellerini ikinci kez katılandan tahsil ettikleri, sanık ..."ın bu şekilde bedelsiz kalmış senedi kullanma suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda,
1)Katılan tarafından suça konu senetlerin bedelleri vadesinde ödenmeyince, katılan hakkında 04.04.2007 tarihinde ...3. İcra Müdürlüğü"nün 2007/228 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldıktan sonra, Ekim 2007 ve Kasım 2007 tarihlerinde bu senet bedellerinin haricen ödenmesi üzerine, sanık vekili tarafından icra takibinden vazgeçildiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında unsurları itibari ile oluşmayan suçtan beraatı yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2)Kabule göre de, soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olan, 5237 sayılı TCK"nın 156. maddesi kapsamındaki bedelsiz senedi kullanma suçunun, 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi uyarınca uzlaşmaya tabi olması ve katılanın 13.06.2008 tarihli kolluk beyanında “uzlaşmak isterim” şeklinde beyanı karşısında, anılan kanunun 253 ve 254. maddelerinde öngörüldüğü biçimde, yöntemine uygun olarak uzlaşma önerisinde bulunulması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMK"nın 325. maddesi uyarınca bozmanın hükmü temyiz etmeyen sanık ..."e teşmiline, 06/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.