Esas No: 2021/2387
Karar No: 2022/280
Karar Tarihi: 27.01.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/2387 Esas 2022/280 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Antalya 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir karar, Ceza Dairesi tarafından incelenmiştir. Sanıkların silahlı terör örgütü üyeliği suçlamasıyla yargılandığı ve mahkum edildiği karar temyiz edilmiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemler kanuna uygun olarak yapılmış ve hükme esas alınan tüm deliller hukuka uygun olarak elde edilmiştir. Temyiz talepleri reddedilmemiştir. Dosya incelendiğinde sanık avukatlarının çoğu duruşmalı inceleme taleplerinin yasal şartları oluşmadığı için reddedildiği belirtilmiştir. Mahkeme, bazı sanık avukatlarının temyiz ettiği nedenlerin yerinde görülmediğine karar vererek hükümleri onamıştır. Ancak, bazı sanıkların temyiz ettiği nedenler doğrultusunda karar bozulmuştur. Bu nedenler:
- CMK'nın 150, 188, 197 ve 289. maddelerine muhalefet edilerek sanıkların müdafii hazır bulundurulmaksızın mahkum edilmesi,
- Sanık ...'ın teşdit suçu işlediği gerekçesiyle verilen fazla cezanın hükme esas alınan ölçütlere ve hakkaniyete uygun olmaması.
Kanun Maddeleri:
- TCK’nın 314/2: Silahlı terör örgütüne üye olmak
- 3713 sayılı Kanunun 5/1: Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun
- TCK’nın
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Antalya 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.10.2018 tarih ve 2017/136 - 2018/273 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma ..., ..., ..., ..., . ...)
Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz taleplerinin reddi bulunmadığından işin esasına geçildi;
Bir kısım sanık müdafilerinin duruşmalı inceleme taleplerinin yasal şartları oluşmadığından CMK'nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
I-Sanıklar ..., ..., ..., ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Toplanan deliller suçun sübuta erdiği hususunda vicdani kanaatin oluşması için yeterli olup şüpheye yer bırakmamış olması karşısında sanıklar ..., ...'ın ByLock kullandığına ilişkin ayrıntılı ByLock tespit değerlendirme raporunun beklenmemesi sonuca etkili görülmemiştir.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ... ve sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
II-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
1-)Sanık ... bakımından;
a-)Silahlı terör örgütü üyeliği suçundan yargılaması yapılan sanığın, yargılama aşaması boyunca kendisinin seçtiği bir müdafii bulunmadığı gibi CMK'nın 156. maddesi gereğince de re'sen bir müdafii görevlendirilmediği, sanığa isnat edilen “silahlı terör örgütü üyeliği” suçunun niteliği dikkate alındığında, CMK'nın 150. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca hakkında müdafii görevlendirilmesinin zorunlu olduğunun anlaşılması karşısında, Anayasanın 36, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddelerinde teminat altına alınan adil yargılanma ilkesine aykırı olacak ve savunma hakkının kısıtlanmasını doğuracak biçimde kovuşturmada müdafi hazır bulundurulmaksızın mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle CMK'nın 150/3, 188/1, 197/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesinin yanı sıra Bank Asya para hesabı ile ilgili olarak eşi ...'yi itham eden sanığa yargılama aşamasından sonraki istinaf aşamasında menfaat çatışması doğuracak şekilde müdafi tayin edilmesi,
b-)Sanık hakkında temyiz aşamasında dosyaya geldiği anlaşılan ByLock tespit değerlendirme raporunun ve Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 26.06.2020 tarih ve 2020/24085 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar ve ekindeki belgelerinin CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunduktan sonra bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmesi lüzumu,
2-)Sanık ... bakımından;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu anlaşılmakla sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK'nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği zarar ve tehlikenin ağırlığı ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik de göz önünde bulundurularak işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir cezaya hükmedilmesi gerekirken teşditin derecesinin tayininde yanılgıya düşülmek suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı, temyiz istiminde bulunan sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanık ...'ın verilen ceza miktarı ve tutuklulukta geçirdiği süre dikkate alınarak 5271 sayılı CMK'nın 109/3-a maddesi gereğince “yurt dışına çıkmamak” adli kontrol tedbiri uygulanmak suretiyle TAHLİYESİNE, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Antalya 9. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.01.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.