Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/4358
Karar No: 2021/4380
Karar Tarihi: 19.04.2021

Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2021/4358 Esas 2021/4380 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, dolandırıcılık suçundan 10 ay hapis ve 80 TL adli para cezasına çarptırılmış, hapis cezası TCK'nın ilgili maddesi uyarınca ertelenerek 1 yıl denetim süresi belirlenmiştir. Ancak, sanığa hüküm tebliği sırasında farklı adreslerde tebligat yapılmış ve hüküm henüz kesinleşmediği için denetim süresi başlamamıştır. Bu nedenle, başvuruda bulunulması üzerine karar kanun yararına bozulmuş ve hükümlü serbest bırakılmıştır. Kararda, Tebligat Kanunu'nun ilgili maddeleri detaylı bir şekilde açıklanmıştır. Kararda geçen kanun maddeleri: TCK'nın 157/1, 62, 52, 51/1; Tebligat Kanunu'nun 10/2, 21/1-2, 23/1-8, ve 35.
(Kapatılan)15. Ceza Dairesi         2021/4358 E.  ,  2021/4380 K.

    "İçtihat Metni"



    Dolandırıcılık suçundan sanık ..."in 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 157/1, 62, 52 maddeleri gereğince 10 ay hapis ve 80 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına, hapis cezasının TCK"nın 51/1. maddesi uyarınca ertelenmesine ve 1 yıl denetim süresine tabi tutulmasına dair ... 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/10/2014 tarihli ve 2014/114 esas, 2014/592 sayılı kararının 07/01/2015 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 13/01/2015 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkûm olduğunun ihbar edilmesi üzerine, hapis cezasının tamamen infazına ilişkin ... 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/03/2018 tarihli ve 2014/114 esas, 2014/592 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin ... 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/07/2020 tarihli ve 2020/728 D.İş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 16/02/2021 gün ve 94660652-105-34-16649-2020-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11/03/2021 gün ve 2021/23697 sayılı tebliğnamesiyle Dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 20/06/2018 tarihli ve 2018/2503 esas, 2018/9186 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2. madde ve fıkrasında yer alan “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” şeklindeki açıklamalar ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntemin benimsenmiş olduğu birlikte değerlendirildiğinde, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Kanun"un 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkartılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Kanun"un 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği anlaşıldığından, öncelikle sanığın bilinen en son adresine tebliğ yapılmalı, tebliğin iade edilmesi halinde adres kayıt sistemindeki en son yerleşim yeri adresine tebliğ işleminin yapılması gerektiği,
    Somut olayda, ... 9. Asliye Ceza Mahkemesince sanığın yokluğunda verilen 14/10/2014 tarihli kararın, ilk olarak sanığın en son bildirdiği "... Mahallesi 4. Sokak No: 39 Kat:2 .../..." adresine tebliğe gönderildiği, ancak muhatabın adreste tanınmadığından tebligatın iade gelmesi üzerine, bu kez "mernis şerhi olmaksızın" "... Mahallesi 4. Sokak No: 39 Kat:2 Daire:2 .../..." adresine tebliğ yapıldığı ve söz konusu tebligatın da muhatabın adreste tanınmadığından bahisle iade gelmesini takiben, bu defa aynı adrese 7201 sayılı Kanun"un 35. maddesi gereğince 30/12/2014 günü tebliğ edilerek kesinleştirildiğinin anlışılması karşısında, öncelikle sanığın bildirdiği en son adrese tebliğ işlemlerinin yapılması, söz konusu tebligatın somut olayımızdaki gibi "iade gelmesi halinde" ise bu kez sanığın "adres kayıt sistemindeki en son yerleşim yeri adresi tespit edilerek" aynı Kanun"un 21/2. maddesine göre tebliğ işleminin yapılması, mernis adresi bulunamaz ise mernis adresi olmadığına dair onaylı belge dosya arasına alındıktan sonra, tebliğe konu adrese önceden usulü ile yapılmış bir tebligat olması şartıyla ancak 7201 sayılı Kanun"un 35. maddesi gereğince tebligat yapılabileceği, aksi halde tebliğin ilanen yapılması gerektiği halde, sanığın mernis adresi bulunmadığına yönelik bir tespit yapılmadığı gibi, söz konusu adrese önceden de usulü ile bir tebliğ yapılmadığı nazara alınmadan doğrudan anılan Kanun"un 35. maddesine göre yapılan tebliğin geçerli kabul edilemeyeceği, bu halde esas kararın kesinleşmesinden söz edilemeyeceğinden denetim süresinin de başlamayacağı, dolayısıyla denetim süresi içerisinde işlenmiş kasıtlı bir suçtan da söz edilemeyeceğinden kasıtlı suç işlendiği gerekçesiyle aynen infaz kararı da verilemeyeceği gözetilmeden, merciince itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
    5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    Sanık ... hakkında ... 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/10/2014 tarih ve 2014/114-2014/592 E.-K. sayılı ilâmıyla dolandırıcılık suçundan verilen on ay hapis cezasının 5237 sayılı TCK"nın 51. maddesi gereğince ertelenmesine ve hakkında bir yıl denetim süresi belirlenmesine karar verildiği, gerekçeli karara ilişkin tebligatın sorguda beyan edilen adres ile başka bir adrese sırasıyla tebliğe çıkarıldığı, gönderilen tebligatların bilâtebliğ iade edilmesi üzerine bu kez 7201 sayılı Tebligat Kanunu‘nun 35. maddesine göre tebligat yapıldığı, ancak tebliğ yapılan bu adrese daha önce adlî mercilerce usulüne uygun bir tebligat yapılmamış olması nedeniyle tebligat işleminin usulsüz olduğu ve hükmün henüz kesinleşmediği incelenen dosya münderecatından anlaşılmakta olup; hüküm henüz kesinleşmemekle denetim süresi işlemeye başlamadığından, dolayısıyla denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlendiği gerekçesiyle hükmün infazına karar da verilemeyeceğinden, kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görülmekle, itirazın reddine ilişkin ... 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/07/2020 tarih ve 2020/728 D.İş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, hükümlü bu suç nedeniyle cezaevine alınmışsa CEZASININ İNFAZININ DURDURULMASINA, başka suçtan tutuklu ya da hükümlü değilse derhal TAHLİYESİNE, bu konuda ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına, müteakip işlemlerin mahallinde takdir ve ifasına, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi