Esas No: 2016/14258
Karar No: 2021/1389
Karar Tarihi: 03.03.2021
Danıştay 4. Daire 2016/14258 Esas 2021/1389 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/14258
Karar No : 2021/1389
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : .... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ...tarih ve … numaralı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; asıl borçlu şirket adına düzenlenen vergi ceza ihbarnamelerinin ve ödeme emirlerinin ilgili kişilere bilinen adreslerinde tebliğ edilemediğinin 22/11/2011, 17/10/2012, 05/11/2012 ve 29/09/2013 tarihli adres tespit tutanakları ile tespit edilmesine rağmen söz konusu vergi/ceza ihbarnameleri ile ödeme emirlerinin tebliğine ilişkin tebliğ alındısında kimin, ne zaman tebliğ yapmaya çalıştığı ile tebliğ zarfının iade edilip edilmediğine dair herhangi bir bilgi ve şerhin bulunmadığı, bu haliyle de adres tespit tutanağı düzenlenmeden önce ihbarname ve ödeme emirlerinin tebliğ edilmeye çalışılıp çalışılmadığının ortaya konulamadığı, davacının adresten ayrıldığı ve adreste tanınmadığı, şirketin adresi terk ettiğine dair tespitleri içeren adres tespit tutanaklarının, şirket adına düzenlenen vergi/ceza ihbarnameleri ile ödeme emirlerinin tebliğine ilişkin olup olmadığının da açık olmadığı, adres tespit tutanaklarının herhangi bir ödeme emri veya ihbarname ile ilişkilendirilemediği, bu durumda, davacı adına düzenlenen ödeme emrinden önce asıl amme borçlusu şirket adına düzenlenip tebliğ edilmesi gereken ödeme emirlerinin ilanen tebliğ edildiğine ilişkin Kanunda öngörülen anlamda düzenlenmiş belgelerin ibraz edilemediği, dolayısıyla amme alacağının usulüne uygun bir şekilde kesinleştiği ve tahsil edilebilir safhaya geldiği ispat edilemediğinden, ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun "Tebliğ Esasları" başlıklı 93. maddesinde, tahakkuk fişinden gayri, vergilendirme ile ilgili olup, hüküm ifade eden bilumum vesikaların ve yazıların adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasıyla ilmuhaberli taahhütlü olarak, adresleri bilinmeyenlere ilan yolu ile tebliğ edileceği, aynı Kanunun "Tebliğ Evrakının Teslimi" başlıklı 102. maddesinde de, muhatabın zarf üzerinde yazılı adresini değiştirmesinden dolayı bulunamamış olması halinde posta memurunun durumu zarf üzerinde yazacağı ve mektubun posta idaresince derhal tebliği yaptıran daireye geri gönderileceği, son fıkrasında da, yukarıda fıkralarda yazılı işlemlerin komşularından bir kişi veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden veyahut bir zabıta memuru huzurunda icra ve keyfiyeti taahhüt ilmuhaberine yazılarak tarih ve imza vazedilmek ve hazır bulunanlara da imzalattırmak suretiyle tespit olunacağı, aynı Kanunun 103. maddesinde ise; muhatabın adresi hiç bilinmezse, muhatabın bilinen adresi yanlış veya değişmiş olur ve bu yüzden gönderilmiş olan mektup geri gelirse, başkaca sebeplerden dolayı posta ile tebliğ yapılmasına imkan bulunmazsa tebliğin ilan yoluyla yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; 20/09/2011 tarihinde asıl amme borçlusu şirket adresinde muhtar ve mülk sahibi nezdinde yapılan yoklama, 22/11/2011 tarihinde kanuni temsilcinin adresine ait ve muhtar nezdinde düzenlenen tutanak, 17/10/2012 tarihinde şirket adresine ait muhtar nezdinde düzenlenen tutanak ile asıl amme borçlusu şirketin adresinde bulunamadığının tespit edildiği alaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, asıl amme borçlusu şirketin bilinen adresini bildirimsiz terk ettiği ortada olup, kanunun amaçladığı anlamda tebliğ imkansızlığının gerçekleştiği ve ilanen tebliğ için gerekli şartlar bulunduğu açıktır.
Bu durumda; davanın esası hakkında inceleme yapılarak karar verilmesi gerekirken, belirtilen gerekçeyle verilen Mahkeme kararınında isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu .... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 03/03/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.