Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13628
Karar No: 2019/3686

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/13628 Esas 2019/3686 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/13628 E.  ,  2019/3686 K.

    "İçtihat Metni"

    ...........
    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Orman Yönetimi vekili ile Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten, duruşma istemi değerden reddedildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, 22.05.2013 hâkim havale tarihli dilekçe ile; Hazineye husumet yönelterek, orman niteliğiyle tesbit ve tescil edilen Sadekaya köyü 111 ada 1 parsel sayılı 72939,16 m² yüzölçümlü taşınmazın tesbitinin hatalı yapıldığı, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde Göynükçukuru köyünde 1997 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro çalışmasının bulunduğu, bu kadastroda taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğinin vekil edeni yararına oluştuğundan, tapu kaydının iptali ile vekil edeni davacı adına tescilini istemiştir.
    Davalı Hazine temsilcisi, çekişmeli taşınmazın özel mülkiyete konu olmayan yerlerden olduğu savunmasıyla davanın reddini talep etmiştir.
    Yargılama sırasında,........husumet yaygınlaştırılmıştır.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğundan davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 24/02/2015 tarih ve 2014/10164 - 2015/884 E.K. sayılı ilamı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; ”İncelenen dosya kapsamına göre, orman niteliğiyle Hazine adına tescilli bulunan 111 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak davacı tarafından, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi uyarınca yapılıp kesinleşen orman kadastrosunun iptali için 10 yıllık süre içinde dava açılarak orman kadastrosunun ve tapu kaydının iptali ile tescil talep edildiği, zilyetliğe dayalı olarak açılan davada, tesbit tarihinden 15-20 yıl öncesine ait memleket haritası, hava fotoğrafları ile ortofoto haratası üzerinde ziyetlik araştırması yapılmadan, en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman haritasında dava konusu taşınmazın niteliği kesin olarak belirlenmeden hüküm kurulmuş olması doğru değil ise de, orman kadastrosuna itiraz davalarında, husumetin Orman Yönetimine de husumet yöneltilmesi gerektiği, davada husumetin dava şartı olup, istek olmasa bile resen nazara alınması gerektiği nazara alınmadan hüküm tesisi usûl ve kanuna aykırıdır."" denilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyularak, Orman Yönetimi davaya dahil edildikten sonra davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi ile; ........ köyü, 111 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişileri.......1/12/2015 tarih, 09/12/2015 havale tarihli rapor ve krokilerinde (B) harfi ile göstermiş oldukları 9.379,42 m2"lik orman olan kısmının iptali ile tarla vasfında adaya son parsel numarası verilerek ... adına tapuya kayıt ve tesciline, (C) harfi ile göstermiş oldukları 7862,83 m2"lik yer yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalılar Orman Yönetimi vekili ile Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    .........
    Dava, 10 yıl içinde açılan orman kadastro çalışmasına itiraz ile tapu iptali ve tescil niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi uyarınca yapılıp 05.03.2007 ilâ 04.04.2007 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu vardır.
    Mahkemece, Yargıtay bozma kararına uyularak karar verilmesine rağmen, bozma kararının gerekleri yerine getirilmemiştir. Dairemizin 24/02/2015 tarih ve 2014/10164 - 2015/884 E.K. sayılı bozma kararında; orman niteliğiyle Hazine adına tescilli bulunan 111 ada 1 parsel sayılı taşınmaza davacı tarafından, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi uyarınca yapılıp kesinleşen orman kadastrosunun iptali için 10 yıllık süre içinde dava açılarak orman kadastrosunun ve tapu kaydının iptali ile tescil talep edildiği, zilyetliğe dayalı olarak açılan davada, tesbit tarihinden 15-20 yıl öncesine ait memleket haritası, hava fotoğrafları ile ortofoto haratası üzerinde ziyetlik araştırması yapılmadan, en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman haritasında dava konusu taşınmazın niteliği kesin olarak belirlenmeden hüküm kurulmuş olmasının doğru olmadığı belirtildiği halde mahkemece bozma sonrası yapılan keşif sonucu düzenlenen ve hükme esas alınan orman ve ziraat bilirkişisi raporu hükme elverişli ve yeterli değildir.
    Şöyle ki; 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi uyarınca yapılıp kesinleşen orman kadastrosunun iptali için 10 yıllık süre içinde dava açılarak orman kadastrosunun ve tapu kaydının iptali ile tescil talep edildiği, zilyetliğe dayalı olarak açılan davada, tesbit tarihinden 15-20 yıl öncesine ait memleket haritası, hava fotoğrafları ile ortofoto haratası üzerinde ziyetlik araştırması yapılmadan, en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman haritasında dava konusu taşınmazın niteliği kesin olarak belirlenmediği gibi bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmazın (B) harfi ile gösterilen bölümü üzerine harfiyat döküldüğü belirtildiği halde harfiyat dökülmeden önce kişilerin kullanımı olup olmadığı da kesin olarak belirlenmemiştir.
    O halde; mahkemece, dava konusu taşınmazlara komşu parsellere ait kadastro tutanağı ve ekleri ile varsa tapu ve vergi kayıtlarının tüm tedavülleriyle birlikte davalı iseler dava dosyalarının, kesinleşmişse kadastroca oluşan tapu kayıt örneklerinin, tapu ve ilgili kadastro müdürlüklerinden getirtilmeli, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ve ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen .........ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01/06/1988 gün ve 31/13 E.K.; 14/03/1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13/06/1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03/03/2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.

    .......
    Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte, tarım uzman bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, taşınmazların zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; fen bilirkişi tarafından uygulamaya yönelik kroki düzenlettirilmeli, zilyetlikle kazanılacak yerlerden ise varsa, zilyetlik tanıkları taşınmazlar başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, dava konusu taşınmazın (B) bölümüne üzerine harfiyat döküldüğü tarihten önce kullanımın olup olmadığı ve dava konusu taşınmazın üzerinde zilyetliğin kaç yıl süreyle ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar (gerçek kişiler) yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacılar yanında, (murisler) yönünden de aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği ilgili tapu ve kadastro müdürlükleri ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı ...... ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik incelemeye dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar ..... vekili ile ....... temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 27/05/2019 günü oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi